2.2

3K 206 75
                                    

multimedya; sunyeon.

düzenlendi.

🌿

Seokjin çığırarak White'ı kucağından indirip yere bıraktığında kahkahalarımı asla durduramıyordum. Bacağındaki ıslaklığa tiksinerek bakıyordu ve "L-lanet olsun!" diye bağırıyordu. Bu daha da gülmeme neden oldu.

"Çok mu komik?" diye sordu bana çığlıklarının arasından.

Omuz silkip "Üzgünüm ama çok komik." dedim ve tekrar güldüm.

O oflayarak üst kata koşarcasına giderken White'da peşinden gitmeye çalışıyordu. Onu durdurdum hemen.

"Gel bakalım sen buraya," dedim ve kucağıma aldım onu. "Babacığın üzerine işedin, bırakalım o temizlensin."

White'la beraber oynarken neredeyse yirmi dakikadır Seokjin'in aşağıya inmediğini fark ettim. Acaba kontrol etmeli miydim? Ama bir bornozla yakalanma vakası olursa diye endişeleniyordum. Dedim mi bilmiyorum, klişelerden nefret ederim.

"Seokjin!" diye bağırdım ama cevap alamadım.

White odanın herhangi başka bir köşesine kaçtığında ayaklandım. Yukarı çıkıp çıkmamak arasındaydım. Dudağımı ısırıp ne yapacağıma karar verirken üst kattan Seokjin "Sunyeon?" diye seslendi.

"Yarım saattir yıkanıyor musun sen?!" diye seslendim.

Gülen sesini işittim. "Iıı evet?"

"Çabuk in aşağıya. Sıkıldım." dediğimde "Tamam giyinip geliyorum." dedi.

Koltuklardan birine oturup onu beklemeye başladım. Dakikalar sonra aşağıya indiğinde saçlarının ıpıslak olduğunu gördüm. "Hasta olacaksın, neden kurutmadın saçlarını?" dediğimde elindeki havluyu yeni görüyordum.

"Sen aceleyle çağırınca ben de burada kurutayım dedim." diye açıklama yaptı.

O yanıma otururken havluyu başına sardı. Tam kurutacakken "Bunu sen yapar mısın?' diye sordu.

"Pekala." diyip havluyu elleri arasından aldım ve ona biraz daha yaklaştım. Boyu uzun olduğu için kollarımı kaldırmam bile yeterli olmuyordu ona uzanmak için. Bu yüzden ayağa kalktım ve önüne geçtim.

Havluyu başına sarıp narin olmaya özen göstererek saçını kurutmaya başladım.

"Sunyeon?"

"Efendim?" dedim.

"Bugün burada kalsan ve beraber uyusak olmaz mı?"

Ensesindeki saçları kurutmak için kafasını biraz eğdim. "Mümkün değil," dedim. "Abimle zaten aram yeni düzeliyor. İzin alırken yine kavga ederiz kesin."

Oflamaya başladı. "Ya ben kız arkadaşımla uyuyamayacak mıyım?" diye söyleniyordu.

"Bir gün illaki uyuruz. Acelen ne?" dedim alayla.

Kurutma işi bittikten sonra ellerimle saçlarına şekil vermeye başladım. Seokjin'in kafası bir anda öne düştüğünde hemen toparlanıp kendisini dik oturmaya zorladı. Sandığımdan daha yorgundu anlaşılan.

Ellerimi yanaklarına bastırıp başını yukarı kaldırdım ve gözlerine baktım. "Çok mu uykun var?" Gözlerini kırpıştırıp beni onayladı. Yanağını okşadım ve elimi çektim.

"Sen uzan şuraya," dediğimde "Olmaz," dedi. "Ben uyursam daha çok sıkılırsın."

"White'la oyalanırım. Sen iki saat kestir işte."

Mırın kırın edecekken işaret parmağımı ona doğrulttum. "Uyumazsan giderim." diye tehdit ettim.

Hemen uzandı. Sonra sırıtıp "Sana da manzara çıktı," dedi. "Uyurken aşırı seksiyimdir. İzle ve gör."

tear 🍃 kim seokjinWhere stories live. Discover now