1.5

3.2K 254 69
                                    

multi; seokjin.

düzenlendi.

🌉

Bir kafenin önüne geldiğimizde indik. Kafeye girer girmez Seokjin'i birçok kişi tanımış ve direkt fotoğrafını çekmeye başlamıştı. Hatta kafenin dışında da yavaş yavaş insan birikmeye başlıyordu. Şimdiden rahatsız olmuştum. Seokjin bunu anlamış olmalı ki "Merak etme vip bölümüne gireceğiz." diye açıkladı.

Bir garson eşliğinde bir odaya girdiğimizde "Bunun bir de dışarı çıkması var, biliyorsun değil mi?" diye sordum ona dönerek.

Seokjin bana bir sandalye çekerken "Arka kapıdan çıkarız biz de." dedi omuz silkip. Sandalyeye oturduğumda o da karşıma geçti.

Garson siparişlerimizi alırken siparişler gelene kadar havadan sudan konuşmaya başladık.

"Başarılı bir öğrenciydim. Okulu birincilikle bitirdim fakat okul biter bitmez oyuncu olmaktan vazgeçtim. Üniversitenin ilk yıllarında çoktan JinHit'in temellerini atmıştım. Bu yüzden şirketin başına geçtim."

Masadaki peçetelikle oynarken "Oyuncu olmaktan neden vazgeçtin?" diye sorduğumda dirseklerini masaya yaslayıp eliyle çenesini tuttu.

"Aslında babam o bölümü okumamı çok istiyordu."

Başımı salladım. "Anladım."

"Mira'yla üniversiteden tanışıyoruz. Yoongi ondan hoşlanmasa da okuldaki tek tük arkadaşlarımdan."

İlk defa Yoongi'yle kafamızın uyuştuğu bir nokta.

Yemekler geldiğinde acıktığımı hissettim ve çatalımı bir tane ete batırdım.

Gözüm Seokjin'e kaydığında o çoktan iştahla yemeye başlamıştı.

Sadece yemek yiyordu ama yine de gözlerimin gördüğü en yakışıklı erkekti.

...

Seokjin beni eve bıraktığında ona dönüp teşekkür ettim.

"Görüşürüz, dikkat et." dediğinde "Sen de." dedim ve arabadan indim.

Kapının önüne geldiğimde zili çaldım. Kapıyı annem açmıştı. Hâlâ gitmemiş olan Seokjin'in arabasına baktı ve "Seni bırakan kimdi?" diye sordu.

Seokjin bu esnada arabayı çalıştırmış ve gözden kaybolmaya başlamıştı.

"Bir arkadaşım. Sizi tanıştıracağım sonra." dedim kestirip atarak. Şu an tek istediğim biraz dinlenmekti.

Annem bir şey dememişti. Oturma odasına girer girmez abim ayaklandı. Çok sinirli görünüyordu ve bu birkaç adım gerilememe neden oldu.

"Telefonun neden kapalıydı?"

Onu takmayarak koltuklardan birine oturdum. "Sana da merhaba abiciğim." dediğimde daha da deliye döndü.

"Namjoon sakin ol," dedi annem abimi uyararak. Sonra bana döndü. "Abin haklı, telefonun neden kapalıydı Sunyeon?"

"Abim yüzünden! Lanet olsun, neden hayatıma karışıyor ki? Kendi hayatına baksa ya!" diye patladım.

Annem bakışlarıyla abimle aramda mekik dokurken sinirlenmeye başlıyordu. "Sunyeon. Abine bağırma. Ayrıca benim bilmediğim neler oluyor burada?"

Abim benden önce davranarak "Ben söyleyeyim anneciğim, kardeşimiz kendisinden beş yaş büyük adamlarla gönül eğlendiriyor.." dediğinde yumruk yaptığım elimi ona savurmamak için kendimi zor tutmuştum. Böyle konuşarak beni ucuz biri gibi hissettirmeye mi çalışmıştı? Gönül eğlendirme lafının daha kibar ne tarafı olabilirdi ki?

tear 🍃 kim seokjinUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum