3.0

2.5K 177 112
                                    

keyifli okumalaarr 💟

düzenlendi.

🌉

Her şey çok garipti.

Bunların başında kesinlikle abimin bir süre Seokjin'le yaşamama izin vermesi geliyordu!

Doğru duydunuz, abim Seokjin'in teklifini hiç düşünmeden kabul etmişti çünkü Seokjin'e Minsung'tan daha çok güvendiğini söylemişti.

Tabii bazı saçmasapan 'beraber uyumayacaksınız' ve 'birbirinize çok temas etmeyeceksiniz' gibi şartlar koyarak kabul etmişti.

Ah, bu kurallar ne Seokjin'in ne de benim umrumdaydı ama o an "Bunları asla yapmayacağımıza emin olabilirsin" ayağına yatmıştık. Abim aptal değildi, bizim onu dinlemeyeceğimizi biliyordu ama yine de bir şey dememişti.

Annem ve teyzem eve geldiğinde Seokjin'de kalacağımı onlara söyledim. Ben valizimi düzenlerken annem bana birkaç kıyafet daha getirmeye gittiğinde teyzem elinde küçük bir kutuyla odaya girdi.

"Bunu al sana lazım olacak." dediğinde Seokjin koltuklardan birine oturmuş merakla kutuya bakıyordu.

Yüz kızartıcı bir şey olduğunu anlamam için deha olmama gerek yoktu çünkü bizzat teyzemin yeğeniydim. İçinden malca bir şey çıkmaması için dua ederek kutuyu açtığımda kırmızı, dantel işlemeli bir sütyen takımı gördüm.

Gözlerim kocaman açılmış ve saniyesinde kutuyu kapatmıştım. Seokjin ne olduğunu görememişti. "O neydi?" diye sorduğunda "H-hiç...hiçbir şey." dedim ve gülümsemeye çalıştım.

Teyzeme kaş göz yapıp "Teyze bu ne tanrı aşkına!" diye ima yaptığımda gülerek omuz silkti ve sessizce "Bana bakın kız, sakın korunmayın tamam mı? Genleriniz diyorum, yayılmalı diyorum." diyip tekrar güldü.

Annem odaya girince elimdeki kutuya baktı. "O nedir Sunyeon?"

"Teyzesine yeğeninden kutsal bir hediye." diye açıklama yaptı teyzem benden önce davranıp konuşurken.

Kutuyu anneme uzatıp "Anne al şu çatlak kadını benden." dedim ağzımı oynatarak.

Kutuyu alıp bir bahane bularak teyzemle odadan çıktığında Seokjin yanıma geldi. "Her şeyin hazır mı güzelim?"

Onu başımla onayladım ve valizin kapağını kapatmaya çalıştım. Seokjin benden önce davranıp fermuarı çekti ve valizi dikleştirdi. İki valiz yeter miydi bilmiyorum ama ne kadar kalacağımı bilmediğimden ve eve dönmek istemediğimden ne lazım olacaksa hepsini almıştım.

Abim ve Minsung odasında takılıyorlardı. Yani Minsung onunla zorla takılıyordu çünkü abim bizi rahatsız etmesin diye yanımızdan alıp götürmüştü onu.

Seokjin zaten ona fena halde takmıştı kafayı, herkesin sağlığı için böylesi daha iyiydi.

Kapıya geldiğimizde annem ve teyzemle vedalaştık. Annem ağlamaya başlarken "Ya anne.." dedim ve ona tekrar sarıldım. Gitmekten her an vazgeçebilirdim.

"Ağlamıyorum tamam," dedi ve gözlerini sildi. "Hadi siz gidin. Her gün telefonda konuşuruz."

Abimle de vedalaştığımda evden çıktık. Seokjin valizleri bagaja yerleştirirken bizimkilere el sallıyordum.

Arabaya bindiğimizde derin bir nefes aldım ve Seokjin'le bir süre beraber yaşayacak olmamızın heyecan ve gerginliğini dizginlemeye çalıştım.

Seokjin arabayı çalıştırırken keyifliydi. "Ah bir müddet karı koca mı olacağız biz şimdi?" dediğinde gülümseyerek başımla onayladım onu.

tear 🍃 kim seokjinWhere stories live. Discover now