Bölüm 4

17.1K 1.8K 184
                                    

Sevinçli bir şekilde gülerken bir tanesi yerden kalkmaya yeltendi. Hızla ayağımı başına indirdiğimde geri yattı. Yaptığım şeyin farkına vararak etrafımı kontrol ettikten sonra koşarak oradan ayrıldım. Bu yaptığım bir suçtu. İnsanlar alemindeydim ve bunu yapamazdım. Korkuyla evime koştuğumda apartmana girerek kapıyı kapattım. Ne yapmıştım ben?

Merdivenleri hızla çıkarak kapının önüne gelerek zili ardı ardına çaldım. Annem kapıyı açtığında endişeli bir şekilde 'neredesin sen' diye kızdı. Eve girdikten sonra kapıyı örterken annem çok sinirliydi.

"Neden telefonunu açmıyorsun?"

Elim cebime giderken telefonuma baktım. Cevapsız arama sayısı fazlaydı.

"Özür dilerim anne sessizdeymiş bilmiyordum."

Annem biraz rahatlamış bir şekilde durduğunda babamı aradı.

"Evet geldi. Telefonu sessizdeymiş."

Telefonu kapattığında babamın beni aramak için çıktığını anlamıştım. Annem şüpheli bakışlarla 'neden nefes nefese geldin' diye sorduğunda heyecanımı gizlemeye çalışarak konuştum.

"Koşarak geldim. Saatin geç olduğunu anlamamışım."

Annem başını olumlu anlamda sallarken 'tamam' dedi ardından cümlesine devam etti.

"Hadi üzerini değiş. Yemeğini hazırladım. Doktorun verdiği diyete uygun."

Gülümseyerek başımı olumlu anlamda salladığımda annem de gülümsedi. Odama girerek kapıyı kilitlediğimde istemeden gülümsedim. Azraili özlemle anarken sanki o karşımdaymış gibi içimden ona konuşuyordum. Onu ne kadar özlediğimi söylerken erken gelmesi için dua ediyordum. Geleceğini biliyordum.

Hızla üzerimi değiştirdiğimde salona geri döndüm. Annem yemek masasını hazırlamıştı. Babam da gelmişti.

"Seni çok merak ettim."

"Telefon kullanmayalı çok uzun zaman oldu baba. Sessizde olduğunu bilmiyordum. Hiç elime almadığım için de fark etmedim."

Babam başını olumlu anlamda sallarken ortam yumuşamıştı. Bu akşam yaşanılan olaydan onlara bahsetmemeliydim. O sokakta kamera olmamasını umut ediyordum. Yoksa başım ciddi derecede yanacaktı.

Benim için hazırlanan yemekleri yerken suratımı buruşturdum. Bir süre böyle beslenmeye devam edecektim maalesef ki. Yemek bittikten sonra masayı toparlamada yardım ettim. Ardından odama yöneliyordum ki annem 'uyuyacak mısın daha erken' dedi.

"Biraz dinleneceğim."

Babam ile annem bir süre bakıştıklarında Dasha 'beraber yatalım mı' diye sordu.

"Daha sonra Dasha. Biraz yalnız kalmak istiyorum."

Dasha biraz üzülse de bunu umursamamaya çalıştım. Annem ile babamın bakışmalarını es geçerek odama girdim ve kapıyı kilitledim.

Masama oturarak elime günlüğümü aldım. Kisorluların alemine düştüğüm andan itibaren neler yaşadığımı bir bir yazmak istiyordum. Bu anılar benim için çok değerliydi. En başından itibaren hatırlamaya çalışarak günlüğüme yazmaya başladım. Birkaç saat geçmiş olmalıydı. Kolumun ağrıdığını hissettiğimde yazmaya son verdim. Yazmam gereken daha çok fazla anım vardı. Yazarken çok fazla duygulanmış hatta dayanamayıp yine ağlamıştım.

Her gün ağlayan bir bebekten farksızdım sanırım!

Göz yaşlarımı silerken aynanın karşısına geçtim. Despina buydu işte. Ne kadar kendimi Atalanteye ait görsem de Despina da bendim. Bu beden bana neden yabancı geliyordu?

ATALANTE 2 | [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin