Bölüm 35

18.7K 1.6K 1.2K
                                    

Azrail'in sevgi dolu bakışlarına karşılık verirken gülerek 'herkes bekliyor' dedim.

"Gidelim hadi."

Azrail kendini toparlayarak 'ah evet' dediğinde yerinde kıpırdanıyordu. Kolunu uzattığında koluna girerek kapıya doğru ilerledik. Gülümsememe engel olamıyordum.

Yavaş adımlarla ve narin bir şekilde ilerlerken dışarıya çıktık. Tüm halk kenarlara toplanmıştı ve fazlasıyla kalabalıktı. Orta yol bizim için açılmıştı. Bu kadar kişiyi görmek beni çok heyecanlandırmıştı. Biz bahçeden çıktığımızda hepsi alkış tufanına başlamıştı. Heyecanlı ve bir o kadar da mutlu bir şekilde gülerken hepsine selam veriyordum. Bakışlarımı Azraile çevirdiğimde gülerek 'ben senden daha heyecanlıyım o yüzden sen beni tut' demişti.

Halk bizi alkışlarken hepsine bakarak selam veriyor ve gülücükler saçıyordum. Üzerimize atılan beyaz çiçeklere bakarken gülümsememe engel olamıyordum elbette. Bir müddet daha ilerlediğimizde özeller göründü. Annem, babam ve Dasha da Moneta'nın yanındaydı.

Havadan çiçeklerin yaprakları dökülürken ilerlemeye devam ettik. Moneta'nın bulunduğu bölgeye geldiğimizde Azrail ile birlikte duraksadık. İkizler burada değildi. Özeller ise çok güzellerdi.

Annemle tekrar sarılırken babam Azrail'in karşısında durdu. Derin bir nefes alarak Azraili omuzlarından tuttuğunda söze girdi.

"Sen de artık benim evladımsın. Kızım adına içim çok rahat. Mutluluğunuz daim olsun."

Azrail mahcup bir şekilde teşekkür ettiğinde babamın elini öpmeye kalkışsa da babam gülerek buna engel oldu. Annem Azraile sarıldığında 'benim de içim çok rahat' demişti. Ailem Azraili seviyor ve kabul ediyordu. Bu bile beni fazlasıyla mutlu ediyordu. Benim de içim çok rahattı.

Ailem eski yerine döndüğünde Moneta biraz daha ilerleyerek tam karşımıza geçti. Özellerin bölgesinde hareketlenme olduğunda ikizlerin geldiğini görmüştüm. Esya her zamanki gibi soğuk bakışlarıyla beklerken Şaya biraz daha güler yüzlü görünüyordu. Bakışlarım Fionaya kaydığında gülerek göz kırptı ve Monetayı gösterdi.

Hızla Monetaya döndüğümde Moneta fısıltıyla 'parlıyorsun' dedi.

"Çok güzel görünüyorsun."

Fısıltıyla cevap verdim.

"Heyecanımdan ölmek üzereyim. Beni daha fazla heyecanlandırma."

Moneta güldükten sonra boğazını temizleyerek sesli bir şekilde konuştu.

"Ruhlarınızı bağlamaya hazır mısınız?"

Azrail hızla 'evet' dediğinde ben de gülerek 'evet' dedim. Moneta çıkardığı hançeri önce Azraile uzattı. Azrail elini tek hamleyle kestiğinde hançeri döndürerek bana uzattı. Hançeri alarak ve biraz da çenemi sıkarak elimi kestim. Acımış olması umurumda değildi elbette.

Azrail ile birlikte ellerimizi birleştirdiğimizde Moneta 'söylediklerimi tekrar et yeterli' dedi. Başımı olumlu anlamda salladığımda Moneta konuştu. Söylediği cümleleri birlikte tekrar ettik.

Derin bir nefes aldığımda Azrail ile birlikte söze girdik.

Karnımın karıncalandığını ve huylandığımı hissetmiştim. Bu her şeyin tamam olduğunun belirtisiydi. Azrail ile birlikte ellerimizi ayırdığımızda kanın kuruduğunu ve kesiğin de kapandığını görmüştüm.

Herkes bizi alkışlarken Azrail sessizce 'seni öpsem ailenin önünde ayıp olur mu' diye sordu parlayan gözleriyle. Bu konuda bile bu kadar kibar düşünüyor olması beni yine etkilemişti elbette. Çok içten bir şekilde gülerken 'hayır' dedim. Azrail dudaklarını ısırarak güldüğünde herkes alkışlamaya devam ediyordu.

ATALANTE 2 | [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin