FİNAL

21.4K 1.9K 954
                                    

MEDYA ATALANTE!

.....

Elkaların evine geldiğimizde Azrail kapıyı tıklattı. İçeriden gelen seslere bakılırsa biz biraz geç teşrif etmiştik.

Elka kapıyı güler yüzlü bir halde açtığında hepimizi selamlamış ve içeri almıştı. İçeri geçtiğimizde Egeria ve ailesi hariç herkes gelmişti. Herkesle ayak üstü selamlaştıktan sonra oturmuş ve yerimizi almıştık. Sohbet tatlı bir şekilde ilerlerken Abel'in gözü Azelyadaydı. Azelya ise Esya'nın yanına geçerek onunla sohbet etmeye başlamıştı. İkisi de konuşurken gülüyordu. Azrail'in gözü ise ikisindeydi. Konuşmalarını dinliyor gibiydi. Bu konuda çok dikkatli davranıyordu. Azelya ile ilgili olan her şey bizi ilgilendirirdi.

Abel Azelya'nın yanına geçerek oturduğunda onu selamlamıştı. Konuşmalarını duyabiliyor gibiydim.

"Gezintiye çıkalım mı? Ev biraz sıkıcı gibi."

Azelya ve Abel'in arası gayet iyiydi. Kesitlerde izlediğim gibi Azelya ona kanlı bıçaklı değildi. Bu ne zaman gerçekleşecekti bilmiyordum ama onunla tek kalmasını istemiyordum. Azelya bakışlarını bana çevirdiğinde onay bekliyormuş gibi baktı. Bilmiyorum der gibi başımı salladığımda Azelya gülümseyerek 'Hector de gelsin üçümüz çıkalım' dedi. Abel gülümseyerek başıyla Azelyayı onayladığında gözlerimi kırparak iyi yaptığını söylemeye çalışıyordum Azelyaya.

Azrail bakışlarını bana çevirdiğinde 'çok güzelsin' dedi. Bu ani sözlerine her seferinde afallıyordum.

"Şşşt milletin yanında yapma şöyle şeyler."

Azrail kıkırdarken 'tamam hemen kızarma' dedi. Yerimde kıpırdanırken kaşlarımı çattığımı sonradan fark etmiştim. Birileri varken iltifat almaktan çok rahatsız oluyordum ve hemen geriliyordum.

Elka sofrayı hazırlamak için kalktığında Azelya hızla kalkarak ona yardım etmeye başladı. Elka kendinin halledebileceğini söylese de Azelya yardım ediyordu. Böyle duyarlı davranışları çok hoşuma gidiyordu. Onu her açıdan iyi eğitmiş gibiydik. Kesitlerdeki asabi ve kırıcı hareketleri aklıma gelse de bu durumun benim kayıp olmamdan ötürü yaşandığını da kendime hatırlatıyordum. Yoksa Azelya çok tatlı ve kimseyi kıramayacak kadar güzel kalpliydi.

Ayaklanarak mutfağa ilerlediğimde Benza da Elkaya yardım etmek için kalkmıştı. Elka hepimizin bu şekilde kalktığını görünce ciddi olmayan bir kızgınlıkla söze girdi.

"Ben hallediyorum lütfen içeri geçin."

Gülümserken Elka Azelya'nın saçlarını severek tekrar söze girdi.

"Baksana büyüdü de her işi hallediyor. Çok güzelleştin Azelya."

Azelya gülümsedikten sonra utanmış bir halde teşekkür etti. O sırada Corentin mutfak kapısında belirdiğinde 'annesine çekiyor işte' dedi. Bakışlarım ona dönerken göz kırparak gülümsemişti. Azelya buna gülerken yanıma gelerek saçlarıma dokundu.

"Kimse annem kadar güzel olamaz."

Buna gülerken Azelyayı yanağından öptüm. Elka bu manzaraya gülümserken 'kız çocuk resmen bir hediye' demişti dudak büzerek. O sırada Abel de içeri geldiğinde kaşlarını çatarak 'o da ne demek şimdi' dedi. Azelya buna gülerken Abel'in kaşları çatılmıştı. Ciddi değildi elbette, bunu yüz ifadesinden anlayabiliyordum.

Elka Abel'in yüzünü okşarken 'kıskanma hemen' demişti. Hepimiz Elkaya yardım ederek masayı hazırladığımızda herkes masaya teşrif etmişti. Nihayet kapı çalınmış ve Egerialar da gelmişti. Hepimizle selamlaşırken masaya geçmişlerdi. Azelya Hectorü selamlamak için masadan özellikle kalkmıştı ve Azrail buna yine göz devirmişti. Göz devirirken elleriyle başını tutuyordu. Bu hali çok komikti.

ATALANTE 2 | [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin