2) Namus Belası!!

9.7K 658 1K
                                    




AYŞE'NİN GÜNCESİ - II

Geri geldim Günce, kaçıp kurtulamadım. Babamla, kocam el ele verip bir mezar kazdılar bana; ilk toprağı kocam, sonuncuyu da babam attı. Hoş heveslisi çoktu, senin anlayacağın elbirliğiyle gömdüler beni.

Ne var biliyor musun Günce, ödediğim bedeller bitmek bilmiyor. Ben önce anamı kuma alan babamın bedelini ödedim yıllarca. Çocukluğum anamın acısının gölgesinde, bunun ezikliğiyle geçti. Abilerimin ve Melek annemin çektiği acıyla kahrettim kendimi, daha ne olduğunu bilemeden. Berat Ağa'nın sevdasının bedeli desen öde öde bitmiyor, inandım, güvendim, sevdim, yanıldım ve yandım.

Yetmedi be Günce.. ne çileli bir başım varmış benim, ne kadar yaşadımki daha? Bunca dert benim neyime? Başka yerlerde, başka hayatları yaşayan emsalim kızların dertleri; dersi, okulu, bugün hangi kıyafeti giyeceği gibi sıradan ve basit. Bir de bana bak! Yirmi yaşındayım ben, isyan etmek istemem ama etsem çok mudur? Sence cehennemlik olur muyum, oradaki cehennem buradan çok mu yakar beni?

Aziz Ağa, bak babam demiyorum artık, çünkü o sıfatı hak etmiyor. Neyse, Aziz Ağa, bana çok ağır laflar etti. Şayet dönmezsem, çekip gidersem, boşanırsam, rezil olacakmış!!

Kuma getirdi rezil olmadı, kızının üstüne kuma geldi rezil olmadı ama boşanırsam rezalet! Namusu beş paralık olacakmış, ben abilerimle kalırsam zaten yoldan çıkarmışım. Ben neymişim be Günce?

Şimdi dönmezsem, yani Berat'a dönmezsem, tüm malını mülkünü ona verecekmiş. Benim de, baş kaldıran ağabeylerimin de cezası bu. Bizi yok sayacakmış, sanki ilk kez yapıyor. Ben yok sayılalı çok oldu da, ya ağabeylerim. Onların bir suçu yok, yakamam onları, hakları olanı kaybetmelerine dayanamam. Benim ufacık yeğenlerim var, onların geleceğini Aziz Ağa'nın hırsına kurban edemem.

Sözün özü, Aziz Ağa, en büyük hamlesini yaptı ve şah! Mat! Yenildim! Açık verdim, beni vurmasına izin verdim, biliyor; abilerimi, Melek annemi çok sevdiğimi biliyor. O benim en zayıf yanlarımı biliyor, işi çok kolay oldu.

Ben kaybettim.. ama daha fazlası yok. Kendim için bir isteğim kalmadı bu hayattan ama abilerimin artık üzülmesini istemiyorum. Canımdan bezdim be Günce.. bu yaşımda canımdan bezdim.

🍀🍀🍀

Akşam karanlığı, günün üzerine perde perde inse de, Ayşe'nin yüreğindeki acılara ilaç olacak bir örtü yoktu. Kocasının nikahı, hemen yan konakta, az evvel kıyılmış, onun için taze bir gelin hazırlanmıştı. Üç yıl önce aynı aylara denk gelen düğününü hatırladıkça göğsü sıkışıyordu. Henüz on yedisinde onun gelini olmuş, körpe bir tomurcuktan, yeni yeni goncaya dönüşmüştü.

Ayşe'ye ne olmuştu da kocasına taze bir gelin gelmişti, zihni bulandıkça içinden çıkılmaz sorguların kucağında buluyordu kendini. Diline apansız acılı türküler dolanıyor, acısı dile gelmek için türlü yollar arıyordu. Melek annesinin, yumuşacık sinesine yaslamıştı başını, gene o ufacık kızın çaresizliğiyle sarmalanmış, gene aynı kucağa sığınmıştı. Tüm kayıplarına bu sineye sığınarak ağlamıştı, anasına, abilerinin gidişine, şimdi de kocasına.

Ona, iyi bir baba nasip olmamıştı ama iyi yürekli üç ananın şefkatine nail olmuştu. Titreyen elleriyle saçlarını okşayan kadın, göz yaşlarını öpe koklaya siliyor, kendi gözünden akan yaşları farketmiyordu. Melek, bitmişti, göğsünde yatan masumun, iç çekerek mırıldandığı türküyle, kendi saçlarına dolandı elleri. Tüm saçlarını yolsa, çekeceği acı bir anlığına da olsa kızının acısını alır mıydı?

KÜL VE KORWhere stories live. Discover now