16) Özü Tükenen Ağaç.

12.2K 663 1.2K
                                    



Ben geldim, hepinize iyi okumalar dilerim. ❤️❤️❤️

AYŞE'NİN GÜNCESİ

Bir ağaç düşün Günce!

Henüz genç ama yeterince güçlü, kökleri toprağına sıkı sıkı tutunmuş, yıllar içinde boy atıp serpilmiş bir ağaç. Dalları, gökyüzüne ulaşmak ister gibi uzamış, yaprakları yemyeşil ve taptaze.. Mevsim baharmış... yazmış.. ağaç gücüne güç katmış. Her geçen gün gölgesi büyümüş, güçlü dalları ılık rüzgarlarlarda nazlı nazlı salınmış.

Sonra aniden güz gelivermiş, sert hazan rüzgarları esmiş, ağacın sararmış yaprakları etrafa dağılmış. Rüzgar hazan yapraklarını önüne katıp dört bir yana savurmuş. Sonra kış ayazı vurmuş ağaca; buz gibi havada tir tir titreyen dallarına inat ağaç direnmiş, toprağına sıkı sıkı sarılıp ayakta kalmak için çabalamış. Kar altında geçirdiği kara kıştan sonra gene canlanacağını sanıyormuş çünkü.

Oysa ağacın heybetli gövdesine giren kurt, ince ince işlemiş, onu içten içe kemirmiş, özünü gün be gün yiyip bitirmiş. O genç ama güçlü ağacın gövdesi melun bir hastalığa yenik düştüğünü anladığında artık her şey için çok geçmiş.

İçten içe çürüyen gövdesi, dıştan da kurumaya başlamış. Baharın gelmesi yeterli olmamış bu kez. Zira güç bela su yürüyen dallarda; önce en uçtaki yapraklar zamansız sararmış ve dökülmüş. Sonra da güçlü dallar kuru çırpılara dönüvermiş. Keza, yeterince su yürümeyen dallardan sonra gövdesi de canlılığını yavaş yavaş yitiriyormuş.

Bir zamanlar ulu bir ağaç olmayı umut eden genç ve güçlü ağacın gövdesi; en ufak bir rüzgara dahi mukavemet edemeyecek kadar zayıf düşmüş. Toprağa sıkı sıkı tutunan kökleri de ağacı kurtarmaya yetmemiş. Günün birinde kopan fırtınada ilk devrilen bizim genç ağaç olmuş. Büyük bir çatırtı sarmış etrafı, kökleri topraktan öylece ayrılıvermiş.

Kuru dalları şiddetle yere çarparken kendiliğinden dağılıp, dört bir yana saçılmış ve un ufak olmuş. Fırtınanın önünde bir o yana bir bu yana savrulup durmuş.

O görkemli güzel ağaçtan geriye, hala azimle toprağına tutunmak için inat eden bir kaç kuru kökten başka bir şey kalmamış. Zira ağacın gençliği belki de kaderi gereği bir tek bile yeni fidanı, ufacık bir filizi dahi yokmuş. Ağaç hiç olmamış gibi yeryüzünden silinip gitmiş.

Yerini hatırlayanlar için geriye büyük bir hüzün, zamanında kıymetini bilemeyenlere, içine o kurdun yürümesine izin verenlere ise derin bir pişmanlık bırakmış sadece.

İşte bu ağaç bizim evliliğimizdi Günce!

Bir zamanlar gölgesinde nefes alıp verdiğimiz o genç ve güzel ağaç çoktan güzü ve kışı yaşadı. Hatta içine kurt yürüyeli de bir hayli zaman oldu. Özü tükenen bir ağaç daha ne kadar ayakta kalabilir ki? Tamamen kuruması, tüm yapraklarını dökmesi çok yakın, bunu hissediyorum.

Çatırdayarak yere düşmesi zaman alsa da uzak değil, ondan geriye bir şey kalmayacağına da eminim. Bizi birbirimize bağlayan yegane şeyi her an biraz daha yitirdiğimizin farkındayım. Güven gideli çok oldu, sevgi ise ölüm yatağında can çekişiyor. Geriye kalan koskoca bir enkaz, onu da devirecek fırtına elbet kopacak. Sonrası boş bir hayat onu sürükleyecek gücümün kalacağına da inanmıyorum.

İnsan, hiç tahmin edemiyor aslında; fazla mı hayalci yoksa umudu mu abartıyor bilmiyorum. Fakat ben gerçeği göreli çok oldu.

KÜL VE KORМесто, где живут истории. Откройте их для себя