› cause mama i'm in love with a criminal

4K 370 863
                                    

Günlerden perşembe, öğlen saati dışarıda hafif çiseleyen yağmur.

Fazlasıyla mutlu hissediyorum, bir o kadar da içim içime sığmıyor.

"Sanırım, fazla heyecanlıyım. Bu kadar heyecanlı olmam normal mi? Kalp atışlarımı duyabiliyorum adeta."

Tavşan dişlerinin gözükeceği şekilde gülüyor ve başını iki yana sallıyor. "Sakin ol," diyor. "Her gün evlenmiyorsun sonuçta, böyle hissetmen normal."

Bulunduğumuz kocaman odanın bir köşesinde, saçlarını yeni boyatmış Min Yoongi duruyor. Siyah takım elbisesi içerisinde bir o kadar duygusal ve mutlu gözüküyor oysaki. Göz göze geldiğimizde, ilk defa bana sataşmak yerine kocaman gülümsüyor.

"Çok yakışıklı görünüyorsun."

Gülüyorum, "Ben her zaman yakışıklı görünüyorum."

Ardından, "Ben Taehyung'a bakmaya gidiyorum." deyip yanımızdan ayrılıyor. Şimdi oda da gözleri dolu dolu bakan küçük Jungkook ve ben varım.

Gözlerinin içine baksam her an ağlamaya hazır olduğunu biliyorum ama açıkçası benim de ondan bir farkım yok.

"Hyung.." diyor sesi sonlara doğru çatallaşırken. Ardından kocaman bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapatıyor ve kollarını bana sarıyor.

Gözyaşlarını omzuma akıtıyor, ben de onun omzuna. Kendimi tutmaya çalışmıştım fakat yapamamıştım. Şimdi ise başımı dayadığım göğsünde ağlıyorum.

"Bunun buraya kadar gelebilecek olduğunu hiç düşünmemiştim.."

Gülümsedim, gözyaşlarım dudaklarıma ulaştı ama gülümsemeyi asla bırakmadım. "Ben de öyle."

"Şimdi sana sataşamayacağım, sosis gibi parmakların olduğunu söyleyemeyeceğim, beni her yendiğinde acımı çıkartamayacağım.."

Ağlamamı durduramıyorum, "Öyle söylemesene Jungkook," dedim. "Bu bir veda değil ki."

"Öyleyse neden bir vedaymış gibi hissettiriyor?"

Hıçkırarak ağlamaya başlayacağımın farkındayım ama bunu yapmamalıyım. Bugün benim mutlu günüm, aylar sonra birbirimize temelli olarak kavuşacağımız gün.

"Min Yoongi yokluğumu aratmayacaktır Jungkook. Bundan eminim."

Başını sallayıp, kollarını benden çekiyor ve elinin tersi ile gözyaşlarını siliyor hızlıca. Ben de kendime gelip aynı şeyi yaptığımda, kızarmış yüzlerimiz ile birbirimize bakıp gülümsüyoruz.

"Ağlatma beni daha fazla. Kırmızı suratım ile inmek istemiyorum."

Siyah saçlarımı düzeltmeye çalışıyor ve göz kırpıyor bana. "Böyle bile mükemmel görünüyorsun."

Minik parmaklarımı kalbimin üstüne götürüyorum, "Bugün ikinizde beni iltifata boğuyorsunuz, söylesene Jungkook..yoksa ölecek miyim?"

Gözlerini devirip hafifçe omzuma vuruyor, "Demesene öyle. Yakışıklı görünüyorsun işte."

Hemen arkamda bulunan aynaya doğru eğilip, yüzümdeki ıslaklıkları siliyorum ve dağılmış olan saçlarımı düzeltmeye çalışıyorum.

"Başlamasına çok az kaldı.."

Bunu söylemesinin ardından kalp ritmimin daha da hızlandığını fark ediyorum, çünkü öyle. Sonunda beklediğimiz günün gelmiş olması heyecanımı iki katına çıkartıyor.

CRIMINAL | VminWhere stories live. Discover now