› special

5.4K 416 652
                                    

5 yıl sonra.

"Hayatım, buraya acilen bakman gerekiyor."

Mutfakta yemek kitabına bakarak tarife uygun şekilde ilerliyorken, defalarca kez kendisine seslenildiğini duyuyordu.

"Aşkım, lütfen."

"Taehyung çok acil değilse lütfen beni çağırmayı keser misin? Burada bir şey ile uğraşmaya çalışıyorum."

"Acil." dedi. "Hem de çok acil."

İç çekti ve elindekileri tezgaha bırakarak, merakla sesin geldiği yere ilerlemeye başladı.

"Ne oldu?"

Gördüğü manzara karşısında kahkahasını içinde tutamamış ve gözleri kısılıncaya kadar gülmüştü.

"Acil dediğin şey..gerçekten bu muydu sevgilim? Bunun için mi çağırdın beni?"

Dudaklarını büzüp, umutsuzca başını salladı.

"Bu kokuya daha fazla dayanamıyorum. Üstelik, bacakları kıpır kıpır ve hiç durmuyor."

Bebek koltuğuna yatırılmış olan Kim Taemin'in yanına oturmuş ve minik parmaklarını usulca okşamaya başlamıştı.

"Baban senin altını bezleyemiyor mu? Baban seninle düzgün ilgilenemiyor mu?"

Sarı saçları alnına dökülüyordu Jimin'in ve bu Taehyung için enfes bir görüntüydü. Bu yüzden yere oturmuş, çenesini eline yaslayarak iki minik bebeği izlemeye başlamıştı.

"Hanimiş benim oğlum? Babası bezleyememiş mi onun altını? Kızalım mı birlikte babaya?"

Başını geriye atıp, sadece o aşık olduğu adamın yüzünü izlemeye başladı. Kendisi gibi değildi o, bu konularda başarılıydı. Üstelik artık çok güzel yemek yapıyordu. Bir de siyah saçlarını tekrar sarı yapmış, uzun ısrarları sonucunda da kendi saçlarını açık kahverengiye boyattırmıştı.

Ortada siyaha dair hiçbir şey kalmamıştı.

Jimin, Taemin'i kucaklayıp beşiğine doğru götürürken, hâlâ yerde oturuyor ve onun gelmesini bekliyordu. Birkaç dakikanın ardından içeriye girdiğinde, yorgun bir şekilde gülümsemişti kendisine.

Sonra koltuğa oturup boş yanını patpatlamış, kolları arasına almıştı minik bedenini.

"Sen mükemmel bir insan ve mükemmel bir eşsin."

Kıkırdadığını duydu. "Biliyorum aşkım, biliyorum.."

Gülümsemiş ve dudaklarını sarı saç tutamlarının üstüne bastırmıştı. Aynı zamanda elinin tersi ile yanaklarını okşuyordu.

"Uyudu mu?"

Başını salladı.

"Benimde uyuyasım var, benim için ninni söyleyebilir misin?"

"Bunu çok isterdim benim sevgili eşim," dedi. "Ama biliyorsun ki akşama doğru gelecek olan misafirlerimiz var ve ben mutfakta tek başıma yemek yapmaya çalışıyorum. Üstelik bana hiç yardımcı olmuyorsun.."

Dudaklarını büzdüğünde, kendi dudaklarını ona bastırmaktan alıkoyamamıştı kendisini. Jimin kalkmak için hareketlendiğinde, incecik bileğinden tutup kendi üstüne düşürmüş ve kolları ile bir yere kaçmaması için sımsıkıca sarmıştı belini.

"Ama akşama daha çok var.."

Jimin gülümsedi kocaman. "Yani bu ne demek oluyor?"

"Yani bu, sevgili eşine biraz vakit ayır demek oluyor."

CRIMINAL | VminWhere stories live. Discover now