Bir Evin İki Sahibi de Olur - Özel Bölüm

13.3K 768 2.1K
                                    

Uzun süredir yazmak istiyordum ancak bazı nedenlerden dolayı bir türlü nasip olmadı ve bu yüzden de biraz geç gelen bir özel bölüm oldu. Şuraya girip yeni bölüme tıklamak çok garip geldi, aşşşırı ama aşşşırı özlemişim onları da onları yazmayı da. Her zaman ki gibi kendimi tutamadığım için birazcık uzun bir özel bölüm oldu ajdkf

Umarım sevip beğenirsiniz, iyi okumalar.

Bu bölüm asla aşağı bakmayanlara ve bakmayacak herkese gelsin 🌈🏳️‍🌈

***

Bir Evin İki Sahibi de Olur - Özel Bölüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir Evin İki Sahibi de Olur - Özel Bölüm

Her insan mutlaka bir şeyle sınanırdı bu hayatta. Yaşı ne olursa olsun bir yara alırdı illa ve o yarayı ya iyileştirmesini bilecekti ya da o yarayla nasıl yaşanılacağını.

Ali, çoğu kez bu hayatın çok adaletsiz ve acımasız olduğunu düşünüyordu. Herkese aynı adaleti göstermediği için öfkeleniyor ve elinden bir şey gelemediği için de öfkesinin hedefi de bu sefer kendisi oluyordu. Aklı selim düşündüğünde ise aslında acımasız ve adaletsiz olanın hayat değil, insanlar olduğunu da o zaman fark ediyordu. İşte o zaman öfkelendiği kadar da insanlıktan tiksiniyordu. Çünkü ne olursa olsun bir çocuğun bu hayatta ilk yarasını insanlıktan almasını yediremiyor ve kabullenemiyordu.

Fakat gerçek hayattalardı, masal diyarı gibi her şeyin hayal dünyasına sığacak kadar şekerden yapılmış değildi.

Kapı pervazına omzunu yaslamış bir halde dururken, ela gözleri küçük taburenin üstüne çıkmış ve aynaya bakarak dişlerini fırçalayan küçük oğlunun üzerindeydi. Ona bakarken içi o kadar sıcacık oluyordu ki göğsüne sığmıyordu hissetikleri. Bu hissin ne tarifi ne de azalacak bir durumu vardı. Çok başkaydı, daha adını bile koyamıyordu bu hissin. Nasıl tarif edecekti ki adını koyamadığı bir şeyin tarifini Çünkü sadece babalık diye geçip gitmek ve baba kelimesine sığdırmak az geliyordu ona.

Şu hayatta baba olmayı hiçbir zaman düşünmemişti. Çünkü istememişti, altından kalkamayacağını düşünmüştü her zaman. Babalık da baba kelimesi de onda hiçbir zaman iyi anılar ve iyi izler bırakmamıştı. O burukluğu ve eksikliği atlatalı çok olmuştu fakat bazı yaraların izi oluyordu ve o izi hatırlamanıza sebep olan şeyler oluyordu. O yüzden o yarayla yaşamayı çoktan öğrenmiş ve yüzleşmişti.

O ne kadar baba olmak istemediyse canına yandığı eşi, sevdiği de o kadar çok istemişti baba olmayı. Korhan'ın baba olmak istediğini ancak kendisi istemediği için de hiçbir zaman zorlamadığını biliyordu. Ali bu konuyla ilgili bir şey demeden Korhan tek bir kere bile çocuk konusunu açmamıştı ancak çocuk istediğini biliyordu. Eşinin bunu ne kadar çok istediğini bilmesine ve vicdan azabı çekmesine rağmen evlatlık edinmeyi veya çocuk sahibi olmayı hiçbir şekilde düşünmemişti. Babalık ağır bir yüktü.

VECAWhere stories live. Discover now