✦BÖLÜM 25: "Maskeli Balo"✦

4.3K 691 505
                                    

"Beni de yanında götüremeyeceğin bir yere neden gittin?" -R.D. 🥀

Bu bölüme kadar geldiyseniz... Yıldız&yorum unutmayın lütfen. 🌟

3.GÖZ

   Bakıcısı siyah renkteki kıravatını düzeltirken, ufaklık gözlerini odasının camından görünen bahçede gezdiriyordu. Öyle abartılı hazırlıklar yapılmıştı ki, gelen misafirler sadece yüz kişi bile olsa yapılan atıştırmalıklar, getirtilen özel içkiler beş yüz kişilik bir grubu ağırlardı. İhtiyar kadın, çocuğun siyah ceketini de giydirip iliklediğinde gözü onun elindeki makarnadan yapılma kolyeye takıldı.

Kuzey, bu kolyeyi renklendirmek için çok uğraşmıştı, hatta yalnız oturmasına rağmen çevresinde oturan arkadaşlarından birinin simini bile kullanmıştı. Öğretmen herkesin içinde bu ufaklığı tebrik etse de, Kuzey'in umrunda olan tek şey annesinin beğenmesiydi.

"Lale Hanım" dediği ve neden Lale Hanım demek zorunda olduğunu bilmediği annesi... Ona sadece bir kez anne demişti ve kadın ona bağırınca o günden beri ağzından çıkmamıştı bu kelime. Oysa sınıfta kimse annesine ismiyle hitap etmiyordu...

-Lale Hanım'a mı yaptın?" dedi kadın anlayışlı sesle, amacı olası bir tartışmayı önlemek, Kuzey'in kalbinin kırılmasını engellemekti. Çok yaşlıydı ve Kuzey o yüzden kadına bir masaldan fazlasını dahi okutmuyor, onu hiç yormuyordu, hatta kadının hayatında gördüğü en uysal çocuktu, ancak bakıcısı olsa da her çocuğun anneye ihtiyacı vardı. Ne yazık ki Lale, yaşadığı acı dolu olaylardan dolayı anne olamayacak kadar hırçın ve yorgundu... "İstersen ben vereyim bunu ona."

Kuzey, hemen kolyeyi arkasına saklarken makarnalar şangırdadı. Vermeyecekti, anneler gününe özel yazdığı şiiri bile vermemişti, biliyordu Kuzey. Ama kadına hesap sormamıştı çünkü Pervin ona kitaplar getiriyordu, ev işlerinden vakit kalırsa yanında oluyordu, eğer onu küstürürse tamamen yalnız kalırdı kitapları olmadan.Kaşlarını hemen çattı.

-Hayır, ben vereceğim." Pervin iç çekerek elini indirdi, uysal da olsa inadı tuttu mu onu kimse vazgeçiremezdi, o yüzden zorlamadı. Ancak çocuk, hemen sonra elini eskisi gibi öne getirerek kolyeye baktı. "Pervin Hanım..." o da annesi hariç herkesin dediği gibi bu yaşlı kadına hanım diyordu, annesine de söylediği gibi.. "Benim annem niye diğerlerininki gibi değil?"

Sorusunu öyle masum sormuştu ki, Pervin gerçeği onun hiç  bilmemesi için yalvardı Allah'a. Böyle bir melek, babasının günahlarını öğrenirse kanatları kırılırdı, sanki sevilmemek yeterince kanatlarını kırmıyormuş gibi.

-Herkes sevgisini dışa vurmaz Kuzey." dedi çocuğun simsiyah, özenle taranmış saçlarını parmaklarıyla okşarken. "Bazen, insanlar sevgisini içinde yaşar, kimse görmesin ister." Kolyeyi bu sefer iki eliyle tutarken umutla gülümsedi küçük adam.

-Yani annem beni gizli gizli mi seviyor?" Pervin, dişlerini birbirine bastırırken, zoraki tebessümüyle kafa salladı. Lale'nin her hareketi sevgiye uzaktı ama Kuzey bu cümleye inanacak kadar saf bir çocuktu. "Keşke birazcık gösterse bazen. Belki yalnız kalsak gösterir, ama benimle yalnız kalmak da istemiyor." Lale'den birebir aldığı gözleri parladı. "Ben onu çok seviyorum, gösteriyorum da. Ama artık gizleyeceğim."

Kapı çaldığında bu konuşma sonlandı ve başını içeri uzatarak oğluna baktı Asaf.

-Aslanım, hazır mısın?" Sadece kafa sallayan çocuğun yanına geldiğinde Pervin'e çıkması için başıyla işaret yapmıştı, kadın mecburen çıktığında, elini arkasına sakladı Kuzey kolyeyi göstermemek için. "Sana bir soru sordum Kuzey, hazır mısın?" Sesini yükseltince ufaklık iç çekti.

✦ PUSULA ✦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin