1.8

2.5K 184 224
                                    

| Cihangir |

*

"Gel abi, geç şöyle."

Bu eve tekrar girmeyecektim, sözde. "Bu evden cesedim çıkacak," diyerek hazırlamıştım kendimi. Eğer Yusuf ve Hümeyra beni kurtarmasaydı öyle de olacaktı. Madem hala yaşıyorum, bir şekilde yoluma devam etmem gerekiyordu, değil mi? Kollarımdaki alçılara, iş görmeyen ellerime ve kirlenen ruhuma rağmen hem de...

Evet, kendimi eskisi kadar temiz göremiyordum artık. O günü hatırladınız, değil mi? Bileklerimi kestiğim gün... O gün sadece bedenim değil, ruhum da kirlendi benim. O kara lekeyi ruhumdan nasıl sökerim, bilmiyorum.

Ayakkabılarımı zorlukla da olsa çıkardım. Her bir detayını aklıma kazıdığım koridorda yürümeye başladım daha sonra. Anılar doluyordu zihnime. Banyoya ağır ağır girişim, kanımın oluk oluk akışı... Düşününce dengemi kaybedip, yalpalamıştım; Hümeyra koluma girmiş olmasa yere düşmüştüm bile. Hümeyra da muhtemelen tek başıma yürüyemeyeceğimden korkuyordu; eve girdikten sonra bile kolumdan çıkmamıştı. Gerçi ne yapsa haklıydı; abisi intihar etmeye kalkışan eziğin tekiydi.

"Annem ilaçlarını almaya gitti, birazdan gelecek." Beni odama bıraktıktan sonra yanımdan ayrıldı. Sonunda kendimle baş başa kalabilmiştim, yeniden. Yatağıma uzanıp, bileklerimden dirseklerime kadar uzanan kumaş alçılara baktım. Tam bir aptaldım. Acıma son vermek isterken, kendimi daha büyük bir azabın kucağına bırakmıştım. Şimdi sadece ruhum değil, bedenim de yaralıydı. 

Üstüne üstlük iki hafta boyunca raporluydum. Evde tek başıma ne yapacağım konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. İnsan içine çıkınca huzursuz hissediyor, kendimle baş başa kalınca da kafayı yiyordum. Yaşadığım her şey bir film şeridi misali gözümün önünden geçiyor, sanki bugün olmuş gibi aynı acıları  tekrar yaşamama sebep oluyordu. Tanrım! Bu acıdan, ıstıraptan nasıl kurtulacağım?

Açılan kapıyla birlikte irkildim. Gelen kişi annemdi. Küt siyah saçları bakımsızlıktan yağlanmış, göz altları ise şişmişti. Elindeki ilaç poşetini başucumdaki komodine bıraktıktan sonra yatağımın ucuna oturdu. "Neden yaptın bunu annem?" 

Yatakta yanına oturduktan sonra ona çevirdim bakışlarımı. "Ne olur sorma anne. Anlatıp, aynı şeyleri hissetmek istemiyorum. Oldu işte bir şeyler."

Bakışlarını benden kaçırıp, parmağının ucuyla gözündeki yaşları sildi. Onu böyle gördükçe ben de üzülüyordum, sanki kendi derdim bana yetmiyormuş gibi. "Tamam," dedi kırılmış sesiyle. "Zorlamayacağım seni." Yatağımdan kalkıp, odanın çıkışına ilerledi. "İlaçlarını unutma," dedi bana dönmeden. "Hangisini ne zaman içeceğin hepsinde yazıyor. Hiçbirini aksatma." Cevap vermemi beklemeden odadan çıktı. Yine kendimle baş başa kalmıştım, değil mi? Aynı, uzun saatler bekliyordu beni önümde.

*

[ İsimsizler Grubu ]

Demir kişisi grubun adını "Ülkü Ocakları" olarak değiştirdi.

Demir: Nabersiniz yavru kurtlar

Buse: KJDHFGJKLHSDFKLG

Sen her ülkücü dediğinde aklıma bu geliyor

Sen her ülkücü dediğinde aklıma bu geliyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
okyanus ve iblis | bxbWhere stories live. Discover now