35

6.4K 468 372
                                    

İLTEKİN

"Her yere baktık Nazan Hanım. Hiçbir yerde kamera ya da kayıt cihazı yok."

Önündeki sert deriden yapılma, siyah çantayı kapatıp eline alan adama karşılık başını salladı ve ödemeyi yaptı Nazan günün öğlen saatlerinde. Evinin salonundan çıkışa kadar eşlik ettiği adamı gönderdikten sonra salona geri dönerek Eda'ya baktı. "Gördüğün gibi tedirgin olmanı gerektirecek hiçbir neden yok."

Eda, yaslandığı koltuk kolundan kalçasını ayırırken hala tam olarak emin değilmişçesine duvarlara bakındı. "Beni kamptan gönderirken Arhan'ın ima ettiği buydu, eminim." Dedi Nazan'a. "Seni ve beni kast etti. Kurt ve yem dediği buydu."

Nazan çok da umursamayan bir havada mutfaktaki adanın arkasına geçti. Kahve makinesinin tuşuna bastı ve Eda'ya yanına gelmesi için elini uzattı. "Bu gereksiz paranoyaların için bir uzmanla görüşmen gerekecek gibi." Dedi dudak büküp. "Arhan bu evimi bilmiyor, içeriye bir cihaz koydurması imkansız. Koydursa da onu kullanmaz."

"Kısasa karşı kısas. Bence gayet olağan."

"Arhan'ın tarzı değil." Kahvelerden birini yanına gelen Eda'ya uzatıp onun saçını kulağının arkasına doğru sakince geçirdi Nazan. "Dün, Nil ve görüntüler hakkında söylediklerini düşündüm. Kardeşin adına daha fazla endişe duymanı istemiyorum. Bu nedenle bu konuyu uzatmadan, Arhan'a görüntüleri kanal hisseleri karşılığında teslim etmeye karar verdim. Haftasonuna bir görüşme ayarlayacağım ve kamera kaydını verip istediğimi alacağım. Böylece senin de kardeşinin görüntülerinin yayılma ihtimalinden tedirgin olmana gerek kalmayacak."

"Kanal ARS'yi mi alacaksın?" Eda karşısındaki kadına bakarken duyduğundan hoşlanmış gibi tedirginliğini sildi biraz olsun. "Arhan için ciddi bir yıkım olur bu. Ve eğer kanalı giderse Nil..."

"Prestijini kaybetmesiyle ondan tamamen uzaklaşır ama Nil'i feda etmemek için verecektir. Ve bunun sonrasında kardeşin onunla bağını tamamen koparacaktır. Bir taşla iki kuş."

Kahvesinden aldığı bir yudum sonrası evinin kapısı yeniden çaldığında beklediği hiçkimse olmaması sebebiyle Eda'ya düşünür gözleriyle baktı Nazan. "Evi kontrol eden adam bir şey unutmuş olmalı." Giriş kapısına yürüdü. Delikten baktıktan sonra bir an duraksasa da kapıyı açtı.

En baştaki ortağı, İltekin, arkasındaki iki adamla birlikte, davet beklemeden içeriye girdi onun kapıyı açması ile. Hiçbir şey söylemedi. Etrafı süzerek salona ilerlerken hala mutfak tezgahının olduğu kısımda duran Eda'yı gördü ve bunu beklemez tavrıyla kaşlarını kaldırıp indirdi. Peşinden gelmiş olan Nazan'a döndü yüzünü. "İki ortağım da buradaymış demek." Etrafı tararcasına süzdü. "Haftalardır ikinizden de haber çıkmayınca kendimi hatırlatmam gerektiğini düşündüm."

"Arhan, onun peşinde olduğunu öğrenince senin kanalındaki programları almıştı ve sen de korkup oyun dışı kalmayı tercih etmiştin en son, unuttun sanırım." Nazan soğuk ifadesiyle baktı ona. "Ne istiyorsun?"

"Sence?" İltekin dilini yanağının iç kısımlarında gezdirdi bir şeyden çok memnun değil gibi. "Bir koz bulduğunu duydum. Ama işe bak ki buna rağmen telefonum günlerdir hiç çalmadı. Beni ne zaman aramayı planlıyordun? Kanal ARS'nin hisselerini tamamen kendi üzerine aldıktan sonra mı?" Eda'ya baktı kısaca. "Yoksa hiçbir zaman mı?"

Şöhretin Esiri Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ