45

5.6K 476 431
                                    

ŞÜPHE

"Yarışmadan çekilmek istiyorsun."

Arhan, doğru duyup duymadığını kontrol edercesine tekrarladı Nil'in cümlesini. Onun başını eğip kaldırması ile onayladığı bu karara mantıklı bir zemin oturtamazken karşısındaki kızın yüzüne ve gözlerinin içine odaklandı. "Neden?"

"Söyledim, dönmem hataydı. Ve bu yüzden de yarışmadan ayrılmak istiyorum."

"Doğru mu duydum?"

Peker kuliste onların yanlarından geçtiği sırada olduğu yerde durdu ve Nil'e gözlerini belirgin şaşkınlığıyla büyüterek baktı. "Yarışmadan ayrılmak istiyorum mu dedin?"

Nil kendisine isteksiz bir onay verdiğinde "Üç yıldır bu yarışmayla ilgili sorularıyla kafamı şişirdi," dedi Peker ona doğru yaklaşırken Arhan'a gülümseyerek bakarak. "Reşit olacağı günü iple çekti ama şimdi son iki hafta kala bırakacakmış, öyle mi? Üstelik bu son virajı birinci kapatmışken." Etrafındaki bakışları kendine çekecek sesle güldü. "Şampiyonluk sarhoşluğu şimdiden başlamış galiba."

"Peker izin ver."

Peker, Nil'e gülümserken Arhan'dan uyarıcı tonlama ile gelen fazlasıyla keskin cümleye karşılık ona baktı. Gözlerinde büyük bir sertlik gördü ve ifadesini ciddileştirdi. "Tabii." Dedi toparlayarak. "Ben sadece ortamı yumuşatıp Nil'i neşelendirmek istemiştim ama sanırım zamanı değildi."

"Hiç değil."

Arhan yeni bir ciddi cümle kurarken Peker'in izin isteyerek yanlarından ayrılmasını bekledi ve aklında dönen birden fazla düşünce varmışçasına Nil'e baktı yeniden. Kaşlarını çatıp ifadesini daha da ciddileştirdi. Nil'in gözlerinde gözlerini olanı çözmek isteyerek tutmayı sürdürdü. "İki hafta önce tacı alacağı an için gün sayan kızın şimdi ondan kolaylıkla vazgeçiyor olduğuna inanmam mümkün değil." Dedi. "Ayrılmak istemediğine, istediğinin bu olmadığına eminim. Emin olmadığım noktaysa; bu kararı asıl verme nedeninin ne olduğu... bu yarışmayı kazanmanın en büyük hayalin olduğunu biliyorum."

Nil etraftaki, kulisi toparlayan insanlara baktı o sırada. Kendilerini duyamayacakları kadar uzakta olsalar da ne konuştuklarını merak edercesine birçoğunun gözleri onlardan tarafa dönmüştü. "Tek istediğim hakkımla kazanmaktı." Dedi sonra, insanlardan gözlerini çekerek net konuşurken. "Ve artık bu olmayacak."

Arhan bu cevapla çenesini kaldırdı. "Ne demek bu?"

"Açık konuşmak istiyorum." Dedi Nil olanların karmaşası hala üzerindeyken bulanan aklıyla. "Ama... kafamı asla toparlayamıyorum şu an."

Koyu renkli gözlerindeki ciddi bakış hakimiyetini sürdürürken; kuracağı cümleleri kafasında oturtmaya çalıştığı belli olan Nil'in kendi içinde bir çelişkili bir kaos yaşadığını gördü ve "Aklının karışıklığı ve yarın bu karardan pişman olacağın fazlasıyla belli." Dedi Arhan, o an onunla konuşmanın doğru olmadığını anlayarak. "Bu yüzden bu konuyu erteleyeceğiz. Şimdi diğerleriyle birlikte Konaklama Binası'na dönüp hiçbir şey düşünmeden uyumanı istiyorum."

Saatine baktı. "Rejiyle konuşmam gereken bir saati aşmayacak bir konu var. Ardından yanına geleceğim. Yarın sabah birlikte güzel bir kahvaltı yapacağız ve sonra aklını toplamış şekilde, her zamanki Nil olarak benimle gerçekten neyi istediğini konuşacaksın, bu karmaşa içindeki kız olarak değil. Eğer o an hala bırakmak istiyorsan; kamptan seni alıp çıkacağım." Etrafa göz attı Arhan, kendisinin bakışıyla gözlerini önlerine çevirerek işlerine devam eden insanları gördüğünde Nil'le arasındaki mesafeyi korudu. "Tamam?"

Şöhretin Esiri Where stories live. Discover now