40

6.9K 504 353
                                    

YÜZLEŞME

Üzerine saten sabahlığı geçirip kemerini bağlarken kendisini uyandıracak kadar sese sahip alt katta neler olduğuna bakmak için yatak odasından çıktı Nil. Merdivenlerin ilk basamağını indiğinde açılan bir kapı ile olduğu yerde durup o tarafa baktı.

Taktığı saatinin klipsini kapatarak kattaki bir odadan çıkan Arhan'ı gördüğü anda attığı adımı geri alıp ona doğru yöneldi. "Günaydın."

Arhan ona yaklaşıp Nil'in beline kolunu doladı ve onun dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı. "Tünaydın." Dedi sonra onu düzeltir gibi. "Saat bir."

"Bebekler gibi uyumuşum." Nil onun siyah renkli kravatının gevşekliğini düzeltti. "Daha da uyurdum ama aşağıdaki seslere uyandım. Sen çıkıyor musun?"

"Kanalda toplantım var." Dedi Arhan. "Günün kalanını da orada geçireceğim. Akşamüzeri kokteyl alanına doğrudan geçerim." Nil'le birlikte alt kata yöneldi. "Seni iki saat sonra buradan şoför alacak. Akşam otelin salonunda buluşuruz. Ayrı ayrı girmemiz daha iyi. Kapıya yine magazinciler yığılacaktır."

Nil onun program yaparcasına konuşmasına gülümsedi. Dönerek aşağıya inen merdivenleri tükettiklerinde evin girişinden salonuna doğru oluşan hummalı koşuşturmacaya baktı. Bir adam iki kolunu kaldırarak iki elinde tuttuğu elbiselerle içeriye girdiğinde heyecanlı ilgisini ona verdi. "Elbiselerim geldi." Arhan'a baktı. "Ama bu kalabalık hakkında bir fikrim yok?"

"Kuaförler ve makyözler." Dedi Arhan içeriye taşınan eşyalara kısa bir bakış atıp. "Evde hazırlanmaktan daha çok keyif alacağını düşündüm." Telefonu çalarken çağrıyı cevapladı ve karşıdaki kişiye cevap verirken çıkış kapısında duraksadı, Nil'e doğru eğildi ve telefonu kulağından uzaklaştırarak onu öptü. "Keyfine bak. Akşam görüşürüz."

Gülümseyerek başını eğip kaldırdı Nil. Onun aracına binip gitmesini izledikten sonra içeriye yöneldi. Salonda hazırlıklarını tamamlayan bir grup insanı gördüğünde hepsinin orada onun için beklediklerini bilerek ve kendisini gördüklerinde takındıkları saygılı tavırları izleyerek keyiflendi.

"İki saat sonra çıkacakmışsınız. Buyurun lütfen geç kalmadan başlayalım, ancak yetiştiririz."

Yarım Türkçe ile konuşan bir kadın; salonun havuza bakan penceresinin önüne kurulmuş olan makyaj masasının berjerini onun için geri çektiğinde berjere yürüyüp yerleşti ve arkasına yaslandı Nil. Masanın üzerindeki makyaj malzemelerine baktı. Hepsi en iyi markalara aitlerdi.

Manikür ve pedikür için ayrı ayrı kadınlar işlerine başladıklarında saçlarıyla ilgilenen bir başka kadına nasıl bir model istediğini söyledikten sonra önüne bırakılan kahvaltısından birkaç çatal aldı. Boştaki eliyle telefonuna baktı sonra. Annesinin birkaç defa aradığını gördü. Es geçti. Ev arkadaşının yeni cevapsız çağrısını gördüğünde ise ilk olarak onu görüntülü arayarak telefonu karşısına koydu.

"Nil. Sonunda." Tuğçe hiç beklemeden çağrıyı yanıtlayıp ev haliyle ekranda görünerek büyükçe gülümsedi. "İki haftadır doğru düzgün yüzünü görmüyorum kızım resmen. Tokyo'dan geldiğinde iki saat uğradın sonra kayıpsın." Ekrana yaklaşıp Nil'e doğru baktı Tuğçe. "Vay." Dedi. "Akşam hazırlığı mı? Kaç kişi ilgileniyor seninle öyle?"

Onun şaşkın nidasına gülümsedi Nil. "İki saate evden çıkmam lazım, o yüzden ne kadar çok el olursa o kadar iyi." Öğrenci evlerindeki bir kapının açılıp kapandığını ve mutfağa doğru geçen kişiyi gördüğünde dudaklarını araladı. "Yok artık." Dedi ve etrafındaki yabancı uyruklu kadınlara baktı. Hepsi tembihlenmiş gibi sadece işleri ile meşgullerdi. Ne konuşuyor ne de telefonunun ekranına merakla bakıyorlardı. "Tuğçe o tahmin ettiğim kişi mi?"

Şöhretin Esiri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin