44

5.5K 468 430
                                    

PİŞMANLIK

Arhan, Levent'i aramak için telefonunun rehberine baktığı sırada önünde durduğu kapı kulpu çevrilerek açıldı ve telefonunu geri koyarak kapıyı açan adama kaldırdı gözlerini. "Odanda olmadığını düşünmeye başlamıştım."

"Duştaydım, kusura bakma." Levent birkaç adım geriledi. "Gel lütfen." Üzerindeki lacivert bornozla odaya geri döndü "Giyinip geliyorum." Kumral saçlarını el havlusu ile kurulayarak giyinme alanına ilerledi. "Keyfine bak."

Arhan onun daveti ile içeriye girdi o sırada ve kapıyı kapattı. Etrafa, onun odaya geri gelmesini beklediği esnada öylesine bakındığında yemek masasının üzerinde duran birer yudum belki alınmış iki içki bardağını görerek o tarafa yürüdü. "Müsait değil miydin?" Diye sordu imalı sesiyle. "Misafirin varsa ortak alanda bekleyebilirim."

"Hayır, tek başımayım."

Onun net sesinden gelen cümlenin doğru olduğunu, suitin içinde kimse olmadığını anlarken asansöre doğru baktı Arhan ve sıfırda olduğunu gördü. Kadehlerden kırmızı ruj izi olanı eline alıp kaldırdı sonra. Kaşlarını çattı. Dudağının bir kenarı yukarıya doğru belli belirsiz kıvrılırken "Ama burada birisi varmış." Dedi. "Yarışmacılardan mı? Venüs olmadığına eminim, senin tarzın değil. Sanırım Melodi? Daha az ihtimalle Dora?"

"Hiçbiri." Levent üzerini giyinmiş şekilde odaya geri döndü. "Kamp dışından bir arkadaşım." Konuyu kapatmayı seçen tavrıyla bardakları masadan alarak odanın barına bıraktı ve sonra döndüğü oturma alanındaki koltuğa oturdu Levent. "Eee... sen neden buradasın?" Diye sordu konuyu değiştirerek. "Bir sorun yoktur umarım."

"Yarın işlerim çok yoğun, tüm günüm dolu ve akşam çekim ortasında kampa ancak geleceğim." Arhan yatağa doğru baktı. Tamamen düzenli olan nevresimleri görürken Levent'in karşısındaki koltuğa yerleşti ve bir bacağını diğerinin üzerine attı. "Orkun'un bugün; yarınki elemede jürilik görevine devam edeceğini hala söylediğini duydum." Dedi bundan hoşlanmaz gibi. "Bu yüzden herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için gelip seninle yüz yüze konuşmak istedim. Neden hala o fikirde?"

"Hastaneden canlı bağlanacağını sanıyor evet çünkü uğraşmamak için geçiştirdim. Yarın sabah konuşacağım onunla." Levent, arkasına yaslandı. "Yoksa durmadan arayacaktı, böylesi daha işime gelir. Konuştuğumuz konuda bir değişiklik yok yani. Ajans sahibi olmasının avantaj olacağını düşünmüştüm ama Orkun ile bu yarışmada çalışmak tamamen hataydı. İki haftadır yaptığı her hareket fazlasıyla canımı sıktı."

"Kesinlikle, kamp için yanlış bir isim olduğu uzaktan dahi belli olan bir adamla çalışmamalıydın." Arhan onu rahat bir sesle yanıtladıktan sonra kravatını düzeltti. Konuyu değiştirdi. "Sonuçlar geldi mi?"

Levent ona onay verdi. "Öğleden sonra evet, ofisimdeki kasada yarını bekliyor."

"Zarf gelir gelmez mührü bozup içine bakmış olmalısın."

"Evet." Levent onun kendisini kınayan cümlesine gülümsedi. "Senin kadar sabırlı bir adam değilim biliyorsun, beklemeyi sevmem."

"Biliyorum." Arhan da ona gülümsedi. "Durum ne?"

"Yarışmacı sıralaması için şaşırtıcı diyemem, son dörde kalan kızların hepsi çok başarılı çünkü ama birinci ile diğerleri arasındaki oy farkını gördüğünde buna sen de şaşıracaksın. İlk iki arasında dahi ilk kez bu kadar fark vardır sanırım."

Şöhretin Esiri Where stories live. Discover now