21

9.9K 520 375
                                    

KAYIT

Eli Nil'in çenesinden dudaklarına doğru yavaşça çıktıktan sonra baş parmağını onun şişmiş alt dudağında gezdirdi Arhan o noktaya bakarak ve "İstediğin buydu, değil mi?" Diye sordu, olanlara öfkesi tamamen bitmemiş olsa da ciddi bir sakinlikle fısıldayarak. "Dün ve bugün attığın her adımda beni buraya çekip çıldırtmak ve bu raddeye getirmekti istediğin."

Nil, başını hafifçe geriye doğru yatırıp arkasındaki duvara yasladı ve zafer kazanmış şeytani havasıyla gülümsedi. "Ve onu aldım." Dedi. "İstediğimi."

Ellerini, ağırlığını kendisinin bacaklarının arasına vermiş olan Arhan'ın sert göğsünden onun karnına doğru indirdi. "Şimdi ne yapacaksın?" Diye sordu sonra kışkırtan bir tonlamayla. "Devamını getirmek için beni yukarıya götürecek misin? Yatağa?"

"Devamını getirmek için bir yatağa ihtiyacım yok."

Arhan tek bir saniye düşünmeden cevapladı onu. "Ama bu gece değil." Dedi Nil ona karşılık aynı netlikle. "Bu bu gece olmayacak. Değil mi?"

"Hayır. Bu kadar aceleci ve hızlı değil. Seni hemen tüketmeyeceğim Nil, tadını çıkarmadan."

"İstediğim bu." Oldukları halleriyle kalırlarken Arhan'ın yüzüne baktı Nil. "Herhangi birkaç geceden daha fazlası." Kendisinin saçlarını geriye doğru iten adamın kemikli yüz hatlarını ve kendisindeki hırslı bakışlarını onun etkisi içindeyken süzdü. Dakikalar önceki hırçınlığı ve gerginliği tamamen silinip gitmişti. Günlerdir ona olan öfkesi sıfırlanmıştı.

Arhan onun cümlelerine katılır haliyle ileriye gitmedi. Başını çevirip duvardaki saate baktı ve on buçuk olduğunu gördü. Kızların odalarının kilitlenme saatine daha vardı. Nil'e döndü yeniden gözleri. "Yemek yedin mi?"

"Hayır." Nil başını iki yana salladı. "O adamla yiyeceğimi düşünerek öğlenden bu yana hiçbir şey yemedim."

Kendisini yavaş yavaş geri çekti bu cevap üzerine Arhan ve Nil'in elini tutarak onun konsoldan inmesine yardımcı oldu. Yerdeki elbiseyi aldı sonra. Nil'e uzattı."Önce bunu giysen iyi olacak." Dedi ciddiyetle. "Yoksa fikrimi değiştireceğim."

Nil onun aksine gülümser gibi oldu ve elbiseyi ondan alıp hızlı davranmadan üzerine geçirdi. Etek uçlarından çekiştirerek kalçalarının altına indirip düzeltti. Saçlarını elbisenin içinden çıkartıp kurtardı ve savurdu.

Arhan o arada ilerlediği masanın sandalyelerinden birini çekti onun için. Nil bu hareketle gülümsemesini korurken onun kendisi için çektiği sandalyeye oturup teşekkür etti. Diğer adamdan göremediği bir centilmenlikti.

"Kim içti bunu?"

Arhan diğer tarafa yöneldiğinde masada duran kül tablasına hoşnutsuzluk içeren bir ifade ile baktı. Peçetelerden birini açıp eliyle temas etmemek adına peçete ile tablayı tuttu ve iğrenir tavrı ile uzak bir köşeye koydu. Masanın üzerindeki şamdana takılı kokulu mumları yaktı, adamın unuttuğu çakmak ile, ortama sinmiş sigara kokusunu dağıtmak için ve bir pencereye yöneldi.

"Hakan içmişti." Nil titizlikle ortamı havalandırma gayreti içindeki Arhan'a baktı. "Sen kullanmıyor musun?" Onun sigara konusuna sinirli ve midesi bulanmış hali kendisine eğlenceli gelmişti.

Şöhretin Esiri जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें