19

9.6K 561 736
                                    

KIYAS

"Geçmişe dair konuşacağımız bir şey olduğunu sanmıyorum."

Arhan'ın küçük odadaki yemek masasına doğru ilerleyip elindeki dosyayı masaya atar gibi koymasıyla Eda da ondan tarafa doğru yürüdü evinde. Bir kalemle topuz yapıp tutturduğu saçını stresli bir tavırla oynadı. Soğukkanlı bir gözle baktı ona. "Önemsiz bir geçmiş."

"Bana göre evet önemsiz bir geçmiş." Dedi Arhan. "Ama sana göre öyle olmadığı fazlasıyla belli."

Eda'yı baştan aşağı süzdü. "Tanıdığım ilk günden bu yana geçmişte gördüğüm biri olduğunu biliyordum ama bulduklarımın beni bu kadar afallatacağını düşünmüyordum. O yarışmadaki takıntılı kızın bugün böyle karşımda duracağını ise asla."

"Takıntılı?" Eda gülümsedi inkar edercesine. "Beni yarışmadan elediğin için gelen anlık bir hırstı ve ergenliğimin getirdiği psikolojinin aptal bir sonucuydu yaptıklarım yalnızca," dedi ciddi bir sinir göstererek. "Senden geçmişten bu yana bu yüzden nefret ediyorum bu doğru. Ve yedi yıl önceki o gece, o saçmalık için çok pişman hissediyorum."

Arhan onun göğüslerinin arasını işaret etti. "Peki o dövme?"

"Yalan söylemiştim. Senin ismini dövme olarak yaptıracağıma inanmış olamazsın," Arhan'a yaklaşıp inanamaz gibi baktı. "Değil mi?"

"Mülakatındaki görüntünden dövmeyi incelettim dün gece." Arhan onun aksine gülümsemeye dair bir belirti göstermedi. Fazla ciddiydi. "Bedeninde ismimin harfleri yazıyor. Yani evet yaptırmışsın. Ve daha kötüsü ergenlik heyecanı olarak adlandırıp geçilecek o dövmeyi hala sildirmemiş olman... Neden?"

"Geçmişteki saçma hatalarımı unutmuyorum ona baktığımda. Sadece bu nedenle hala duruyor."

Eda'nın tatmin edici gelmeyen cevaplarına karşılık "Nil'in bir yarışmaya girmesine değil benim yarışmama girmesine delirdiğini; derdinin en başından bu yana ben olduğumu biliyorum artık," dedi Arhan. "Bu asosyal gazeteci görüntünün ardında takıntılı ruhun hala beklediğini ve daha da önemlisi neden estetik yaptırıp değiştiğini biliyorum. O gece neler olduğunu..."

"Seninle birlikte olduk." Eda gerilse de rahat bir ses tonu kullandı. "O gece olan buydu."

"Birlikte olmadık sen benden yararlandın. Sarhoştum ve bilmediğim kötü bir etkinin içindeydim; seni defalarca reddettikten sonra nasıl yaşandığını bile hatırlamadığım, belki de beş dakika bile sürmemiş saçma sapan bir hataydı." Arhan bu kısmı tamamen es geçmeyi seçti. "Sadece beş dakika; doğru düzgün hatırlamadığım ve hatırlamak bile istemediğim."

Dosyadan bir kağıt çıkarıp Eda'nın önüne doğru ilerletti. "Ayrıca o gecenin ertesi günü; fiziksel olarak kötü hissetmeye devam ettiğim için gittiğim doktorumun yaptığı tahlillerde kanımda yabancı bir uyarıcıya rastlandı. Bir afrodizyak tozu. O geceki tavrınla kesişince bu bir tesadüf mü?"

"Kesinlikle öyle."

Arhan'ın tek kaşı sorgularca kalktı. "Daha da tuhaf olan otel odasına gelen telefondu," dedi onun kelimelerine takılmadan. "O gece aynı masada durduğum, o gün tanıştığım bir kız kalp krizi geçirip öldü ve sebebine kullandığı bir ilaç denildi. Ama o zaman o karmaşada dikkat etmediğim otopsi raporunu seni araştırırken detaylara dalınca yeni fark ettim. Onun da kanında benimkiyle birebir aynı maddeye rastlanmıştı, çok ve çok daha yüksek dozda. Ölüm sebebi buydu."

Şöhretin Esiri Where stories live. Discover now