25 / 1

8.9K 535 386
                                    

LONDRA

Güneş henüz doğmuşken içinde bulunduğu araç özel bir uçağın yakınına gelip durduğunda Nil önce uçağa sonra da arabadan inip aracın etrafından dolanan ve bir elini kendi belinin arkasına koyduktan sonra kapısını açan şoföre baktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Güneş henüz doğmuşken içinde bulunduğu araç özel bir uçağın yakınına gelip durduğunda Nil önce uçağa sonra da arabadan inip aracın etrafından dolanan ve bir elini kendi belinin arkasına koyduktan sonra kapısını açan şoföre baktı. Adam kapıyı tutan elini inmemesini, beklemesini ister gibi Nil'e uzattı.

Bir başka araç daha karşılarına yaklaşıp durduğunda inmeden önce ön camdan o araçtan inecek kişiye baktı Nil. Bir görevli tarafından açılan arka kapıdan inen Arhan'ı gördüğünde ise tüm gerginliğinden sıyrıldı. Rahatladığını belli eden bir nefes verdi. Stresli tereddütü yerini meraklı heyecana bıraktı.

Kendisinin bulunduğu araca doğru bakan Arhan ile güneş gözlüklerinden dolayı göz göze gelip gelmediğini anlayamadı. Onun etraftaki kişilere baktıktan sonra elindeki çantayı görevli adama verip uçağa doğru yönelmesini izledi. Yürüdüğü anlarda kendisinin bulunduğu aracı aynı adama işaret ettiğini gördü Nil, uçağın merdivenlerinden çıkmadan önce.

Aynı adam onunla konuşmasının ardından bir başkasından bir şapka ve gözlük aldı. Nil'in arka koltuğunda bulunduğu araca doğru yaklaştı gözler üzerinde iken ve kapının iç kısmındaki girintiye geçti. "Merhaba Nil Hanım." Dedi seri konuşmasıyla. "Bunları takmanızı rica edeceğim."

"Neden?" Nil oturduğu koltukta sorar gözlerini adamda tuttu.

"Havaalanı görevlileri bazen gereğinden fazla meraklılar." Diye yanıtladı adam. "Genelde telefon kameralarını kullanarak görüntü alıyorlar ve Arhan Bey bundan hiç hoşlanmıyor. Bir kızla yurtdışına çıktığı bilgisi çok geçmeden magazin sayfalarında yayılacaktır. Fakat sizinle olduğunu fark etmeleri yarışmaya olan güveni bitireceği için yüzünüzü uçağa binene kadar gizlemenizi istiyor."

"Hayatımda ilk kez magazincilerden kaçacağım yani." Nil adamdan marka gözlüğü ve spor şapkayı alıp taktı, yurtdışı kelimesinin şaşkınlığına rağmen sebebi yeterli bulur tavrıyla. "Peki." Ardından sweatshirtünün şapkasını da başına geçirdi ve ona paravan olan adamın arabadan inmesi için uzattığı elini tutup dışarıya adım attı. Gülümsemeden edemedi bu sırada. Pistin olduğu kısımda ellerini önlerinde birleştirmiş şekilde kendilerini izleyen görevlilere ve sonra uçağın kapısında, merdivenin üstünde hazır duran iki hostese baktı. Hepsinin ilgisi kendisindeydi.

Hostesler Nil kendilerine baktığı an onu süzüp, dişlerini göstererek gülümsediler. Bakışları işleri gereği gülümser olsa da Nil o bakışların ardında kıskanan ve imrenen izler gördüğüne yemin edebilirdi o an. Dışarıdaki adamların emrine amade duruşlarından ve bundan inanılmaz bir keyif duyduğunu hissederken bir eliyle şapkasının ön ucunu tutup yüzünü biraz daha gizledi, merdivenlere yürüdü yanında ona eşlik eden adam ile birlikte. Bitirdiği basamaklardaki hosteslere havalı bir selam verip içeriye girdi. Gözlüklerini çıkardı.

Şöhretin Esiri Where stories live. Discover now