33

6.7K 511 398
                                    

HESAP

"Seninle birlikte hareket etmek isteyeceğimi nereden çıkardın?"

Nil, Eda'dan kendisini geri çekerken ablasına baktı. Onun ellerinden yüzünü kurtardı. "Birlikte savaşacağız ve intikam alacağız." Dedi onu dümdüz bir sesle tekrar ederek. "Öyle mi? Kim karar verdi buna?"

"Sen karar vereceksin Nil. Arhan'ın sana yaşattığını karşılıksız bırakacağını hiç sanmıyorum."

"Öyle bir şey söylemedim." Nil, kendisini toparlarken Eda'nın karşısında ağlamayı ya da onun kendisini güçsüz görmesini istemediğini daha çok hissetti. Giysi dolabına yöneldi ve kıyafetlerine bakmaya başladı. "Ama ona bir karşılık vermek için seninle ve asıl..." Dolaptan günlük bir kombin için birkaç parça kıyafet buldu. "O sarı çiyan Nazan Kunduracı ile işbirliği yapacak kadar çaresiz değilim henüz." Üzerindekileri çıkarırken ablasına baktı Nil. "İçine düştüğüm bu durumu kendi yöntemlerimle çözeceğim."

"Yine de düşünmeni istiyorum." Üzerini değiştirmiş ve yatağını toplamaya başlamış olan kardeşine baktı Eda. Onun elendikten sonra Arhan'a karşı olan öfkesi ile kendisine sığınacağına inanıyordu ama Nil tam tersi bir duruştaydı ve bundan vazgeçecek gibi görünmüyordu o an. "Bana yaşattıklarına ve benim sana yaşattıklarıma tek bir kişi sebep oldu. Aramıza giren isim tek bir kişi. Bunu aklında tutmanı istiyorum. Yardıma ihtiyacın olduğunda hep burada olacağım."

Evin zili yeniden çalarken Nil kapıya doğru baktı Eda'ya karşılık vermektense. Kendisinin de ablasına karşı yaptığı hatalar olduğunu kabul ediyordu fakat onun yarışma konusundaki tavrını unutmamıştı ve şimdi elenmiş olması ile içten içe yaşadığını bildiği sevincin de farkındaydı. Bu konuda gerçekten yanında olduğuna ve olacağına inanmıyordu.

Açılan oda kapısından içeriye Peker'in girmesi ile bunu beklemez gibi ona çevirdi odağını Nil. Düzelttiği geceliklerini kenara bıraktı ve neden orada olduğunu sorarcasına, içeriye giren adama dikkat kesildi.

"Ne yüzle buradasın sen?" Eda ondan önce konuşup Peker'e ters bir bakış attı. "Kardeşimi o rezil yarışmaya sokup hayatını alt üst ettin ama hala buraya rahat rahat gelebiliyor musun Peker?"

"Sen hangi yüzle buradaysan ben de o yüzle buradayım Eda." Peker onu takmayan, umursamaz bir tavırla ellerini pantolonunun ön ceplerine soktu ve asıl odağını Nil'e verdi. "Konuşalım mı güzellik?" Dedi ve sonraki kelimelere baskı yaptı. "İkimiz, yalnız."

"Tamam." Nil başını salladı ve ona yatağını işaret etti. "Oturabilirsin."

"Nil..."

Eda'nın uyarıcı sesine karşılık kapıyı ona ikinci kez gösterdi Nil. "Seni sonra ararım. Tamam?"

Eda itiraz edecek gibi olsa da Nil'in emin duran tavrına karşılık başını sallayıp çıkışa yöneldi. "Tamam... Nasıl istersen."

Nil onun evden ayrılışına kadar bekledi ve dış kapı da kapandığında pencereden girişe baktı. Onun arabasına bindiğini gördükten sonra Peker'e döndü. "Ne halde olduğumu kontrol etmeye mi geldin?"

"Seni merak ettim evet. Böyle olmasını istemezdim, biliyorsun yarışmadaki favorim sendin. Daha fazlasını hak ediyordun."

"Ama olan oldu işte. Hayalim bir gecede ellerimden kayıp gitti." Nil pencerenin önündeki çalışma masasına kalçalarını yaslayarak dayandı. Birkaç saniye düşünür gibi sustu ve sonra bir solukta konuştu. "Sosyal medya hesaplarımı istiyorum Peker."

Şöhretin Esiri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin