24

8.1K 510 290
                                    

YOL

Arhan, Nil'in yanağında elini gezdirdi, cümlesi bittiğinde. Kucağındaki kıza dikkatle baktı. Avcu onun yumuşak teninde gezerken baş parmağı Nil'in dudaklarına ulaştı ve okşadı.

Onun yavaşça araladığı dudaklarının arasına aldığı parmağı emmeye başlayarak gözlerine bakması ile ise Arhan'ın dudakları da aralandı, loş odadaki bu görüntüden hoş bir etki almış şekilde. Başı hafifçe geriye yattı, gözleri onun parmağında gidip gelen dudaklarında sabitlendi.

Nil onu bilerek kışkırtırken belli süre sonunda dudaklarını geri çekti ve dilini son kez Arhan'ın parmağının etrafında gezdirdi. Gülümser gibi oldu. Kucağında olduğu adamdaki etkisini izledi, kalçalarındaki sertliği de fark ederek.

Arhan göz bebeklerini duvardaki büyük saate çevirdi. Akrep ve yelkovanın bulunduğu konumdan hoşlanmamış bir ifade takınsa da Nil'i hemen bırakmak istemeyen bir tavırla ıslak parmağını onun çenesinden boynuna ve göğüslerinin arasına doğru sürterek, ağır ağır indirdi. "Titriyorsun." Dedi onun tüylerinin dikleştiğini fark ettiği an, kaşlarını çatar gibi bir sesle. "Korkudan olmadığına eminim."

Kendisinden ve iradesinden bağımsız olarak titreyen bedenini kontrol altına almayı ve yok saymayı düşünürken; "Gün boyu gergindim," dedi Nil. "Hala öyleyim, nedenini biliyorsun." Hala kucağına oturduğu adamın kendisinin kalçalarına inen elinin elbisesini sıyırması ve bacağının kalçası ile birleştiği noktayı sıkması ile dudaklarını yaladı Nil. "Saat yaklaşıyor. Birazdan gitmem gerekecek."

"Odanı sistemden çıkarmamın dikkat çekeceğini bilmesem bunu bu gece yapardım." Dedi Arhan tahammülsüz bir fısıltıyla, onun tenini daha çok kavrayıp sıktı. "Hemen şimdi."

Nil keskin fısıltısının ardından Arhan'ın koltuğa kendisini sırt üstü yatırması ve ağırlığını üzerine vermesi ile bedeninin duruma alışır gibi gevşemesi sayesinde kendisini anın akışına, onun ellerine bıraktı. "Bence..." Omuzlarına elbise askıları düştü. "Buna kısa sürede bir çözüm bulacaksın."

"Kesinlikle."

Kapının tok ve sert bir şekilde birkaç kez arka arkaya, ritmik sesle tıklatılması ile ikisi de sustu ve durdular. Arhan başını geri çekip kapıya çevirirken Nil de o yöne baktı. Az önceki nefessiz kalışını telafi eden birkaç derin, hızlı nefes alıp verdi. Fısıldadı. "Kim?"

"Umrumda değil." Arhan sert şekilde fısıldadı yeniden ve dudaklarını onun dudaklarına yaklaştırıp birleştirdi. Kapı yeniden bu kez daha da yüksek tıklatıldığında ise homurdanır bir ses çıkardı. "Umarım buna değecek bir sebebi vardır."

Nil'in üzerinden kendisini çok da istekli olmayan bir tavırla geri çektikten sonra ayağa kalkıp üzerini düzeltti ve parmağıyla Nil'e ilerideki banyoyu, oraya girmesi için, işaret etti.

Kapı yeniden aynı ritimle tıklatılırken oraya yöneldi. Koltuktan kalkmış ve askılarını düzelterek parmak uçlarında ilerlediği banyoya girmiş olan Nil'e göz attıktan sonra kapıyı açtı. Nazan'ı karşısında buldu.

"Uyumamıştın umarım?"

"Ne oldu?" Arhan kapıyı yarım açarak baktı ona. "Gecenin bu saatinde ne istiyorsun?"

"Yarınla ilgili programı seninle konuşmayı atladım." Nazan içeriye doğru bakındıktan sonra üzerindeki saten sabahlığın önünü kapattı. "Bilgi vermemem seni kızdırır diye düşündüm. Yeni kararları açıklamak ve konseptli çekim yerine kızlara tavsiye vermesi için canlı yayına konuk alma planım var. İki influencer davet ettim kampa bu nedenle. İkisi de gelir mi bilmiyorum ama ikisi de başarılı isimler, sormayı unuttum bu konuyu. Bir saat söyleşi havasında kalıp, yarışmacı kızların sorularını yanıtlayıp gidecekler eğer olursa. Bir de öğleden sonra şehre ineceğim, iznin varsa tabii ki?"

Şöhretin Esiri Where stories live. Discover now