6

11.1K 727 173
                                    

KAMERA

"Üzgünüm..."
Nil, hesaba katamadığı yetki kartı kullanımıyla uğradığı şaşkınlığı üzerinden atma çabası içinde yaptığı çabucak bir planla "Ama... Haddimi..." dedi. "Biraz daha aşacağım."

Sözü bittiği noktada eli hızla yuvadaki karta uzandı. Kartı söktü ve odanın bir diğer ucuna tüm gücüyle fırlattı. Bu yaptığı deliceydi, biliyordu. Fakat tereddüt bile etmeden devam etti. Kartın çıkarılmasıyla oda yeniden karanlıkla buluşurken Arhan'ın henüz eline aldığı telefona uzanıp onu da kavradı ve çekti aldı.

Arhan, bu yüksek cesaret karşısında yüz yüze kaldığı karanlıkta telefonunu da elinden kaçıran Nil'e zaman kaybetmeden öfkeli bir hamleyle yöneldi ve Nil'in ince bileklerini tek eliyle birleştirip kavradı. Nil'in sırtını en yakın mesafedeki duvara çarparcasına itti ve gövdesini ona yaslarken onun ellerini de başının üzerinden duvara yasladı, tüm ağırlığını onun bedeninin üstüne verdi.

Nil, aniden olan bu hamle ile nefes nefese kaldı. Başının üzerinde, Arhan'ın avcu içinde duran ellerinin arasındaki telefonun odaya yaydığı hafif ışık ikisinin yüzlerini meydana çıkarırken göğüs kafesi hızla kalkıp indi.

"Bitti Nil." Dedi Arhan. Onun yüzüne öfkeyle soludu. "Daha fazla zorlaman sadece sana zarar verir."

"En çok kim ilgi çekti?"

Nil, soluk soluğa bir halde yüzünün hemen önündeki Arhan'ın yüzüne dikkat kesildi. Loş ortamda, öfkesinin tüm izlerini yansıtan kemikli yüzüyle Tanrı'nın varlığının bir kanıtı gibi karşısında dikilen adama ilgili bakışlarla "Söyler misiniz?" Diye fısıldadı kendinden emince. İstediği onu ikna etmekti, ne pahasına olursa olsun. "Bugün yayınlanan fotoğraflardan sonra en çok ilgiyi kim çekti?"

Arhan, pozisyonlarını korudu ve bu soruya cevap vermedi. Nil rakamları görmemiş olsa da en az onun kadar kızlardan kimin en çok takipçi çektiğini biliyordu; kendisinin. Ve Arhan'ı en iyi bununla vuracağını da biliyordu.

Nil, kendisine diğer kızlardan daha çok kazandıracaktı. Arhan'ın bildiği de buydu. Bunu ilk karşılaştıkları geceden, ilk andan anlamıştı. Diğerlerinden daha dizginlenemezdi, vahşi ve gözü karaydı. Entrikacı... Tehlikeliydi. Fakat onu ilgi çekici yapan da buydu. Seyircinin tüm istediği onda vardı.

"Söz veriyorum...." Nil onun sessizliğine karşılık konuştu. "Kurallar konusunda bir daha baş kaldırmayacağım." Kendisinin bile inanmadığı bir yalandı, fakat kampta kalmak o an için en çok istediği şeydi. Yeniden kararan oda korkusunu da tetiklerken sesi bu nedenle çaresizliği de içerdi. "En azından genel kurallar için, aksilik yapmayacağım. Siz de istediğinizi alacaksınız. Sadece bu geceyi, karanlığı atlatmam için bana bir şans verin." Derin bir nefes aldı. "Karanlıktan ölümüne korkuyorum ve bununla tek başıma, en azından ilk zamanlarda baş edemem." Ve devam etti. "Lütfen... Tek bir gece, sadece affedin." Nefesini fısıltıyla verdi. "Ve... Benimle kalın."

Arhan, bu yalvaran kelimelere karşı oldukları pozisyonda durmayı sürdürdü. İçinde bulunduğu durum kendi kurallarına ters oluşundan dolayı bir tarafını fazlasıyla rahatsız ediyordu. Nil'in sözlerine inanmamıştı. Fakat onun yüzündeki endişeli ifade, tuttuğu bileklerinin karanlığın etkisi ile yeniden soğumaya başlaması onun korkusunun basit olmadığının sinyalini de veriyordu. Nil karanlıktan ölümüne korkuyordu, söyledikleri arasında en doğrusu buydu, onu alt etmek için gözünü sonuna dek karartacaktı.

Şöhretin Esiri Where stories live. Discover now