-Klourta-
Ve korktuğum şey olmuştu. Monitördeki çizgi dümdüzdü ve odada tek bir ses yankılanıyordu.
Dıııııııııııt....
Bu bir şakaydı değil mi? Anata... O ölmeyecek değil mi? Dışarıdan gelen koşuşturmaları duymaya başladım ve kapı hışımla açıldı. İçeriye doktorlar ve Hemşireler girmişti.
Hemşire Lina "Klourta çıkmak zorundasın!"
Cevap vermeden kafa sallıyordum. Çıkmak istemiyordum. Anata'nın yanında kalmak istiyordum.
Lina "Lütfen Klourta işleri zorlaştırma."
O sırada beni tutan kollar hissettim. Beni odadan çıkarmış ve bir yere oturtmuştu. Baktığımda gülümsemeye çalışan Minako'yu gördüm. Ve diğerlerinin çığlıkları. O an gözyaşlarıma hakim olamadım. Her ne kadar durdurmaya çalışsamda onlar beni dinlemiyor sürekli gözlerimden akıyorlardı.
Minako "Klo! Endişelenme o...o iyi olacak! Sence seni bırakıp , Nalu'yu bırakıp gider mi ha?! Anata o kadar salak mı?!"
Minako'ya baktım , ağlıyordu.
"Beni avutmak için senin de ağlamaman gerekiyor."
Minako "Haklısın. Sanırım.biraz garip oldu."
Göz yaşlarını silerken odanın kapısı açıldı. Hepimiz telaşla ayağa kalkıp doktorun önünde bekledik.
Doktor "Şuan için endişelenecek bir durum yok. Evet kalbi durdu fakat artık iyi. Delikanlı gerçekten güçlü bir bünyeye sahip. Sizi bırakmak gibi bir niyeti yok gibi."
Az önceki göz yaşlarımızın yerini gülümsemeler almıştı. Oda yavaş yavaş boşalırken birden tekrar dolmaya başladı. Ve kısa süre sonra Anata'yı götürüyorlardı.
Nalu "Hey! Anata'yı nerey-"
Hemşire Lina "Merak etmeyin. Sadece yoğun bakım ünitesinden çıkardık. Onu normal bir odaya alacağız."
*O Sırada Okulda*
-Arata-
Tenko "Hey Arata! Ne o? O çok sevdiğin Nalu ortalarda görünmüyor yoksa seni terk mi etti?"
Fuyu "Neden öyle söylüyorsun? Baksana onun yanındakiler de yok ortalarda."
Hisa "Belki de Arata onu terk etti ve Minako , Akira ve Klourta , Nalu'yu avutmaya gitti."
Başımı koyduğum sıradan sinirle kaldırdım.
"Gidin başımdan!"
Tenko "Hadi ama Arata. Söyle bize. Onu sevmediğini ve ba-"
"Defolun başımdan!"
Tenko , Fuyu ve Hiyu'yu başımdan atmaya çalışsam da bir türlü bırakmıyorlardı.
Tenko "O zaman nerede ha?"
Buraya kadardı. Daha fazla dayanamadım.
"Hastanede yatan kardeşinin yanında tamam mı?!!"
O kadar çok bağırmıştım ki sınıftakiler bana döndü ve başıma toplandı.
Gin "Hasatanedeki kardeşinin yanında da ne demek?"
Gina "Anata'ya bir şey mi oldu?"
Sırama tekrar oturdum ve anlattım. Her şeyi.
Tenko "Ben...ben üzgünüm. Bilmiyordum gerçekten..."
Tenko'ya baktım. Gerçekten de üzgün görünüyordu. Aynı şekilde Fuyu ve Hiyu da öyle.
"Her neyse konuyu kapatalım. Ders başlayacak."
