52. Bölüm: Eğlenceli Dakikalar

26 6 4
                                    

-Yazar-
Küçük kız , kardeşinin peşinden koşuyordu.
"Buraya gel! Uzaklaşırsak annemler kızacak."
Ancak oğlan bunu bir oyun haline getirmişti ve ablasındam kaçıyordu. Kız her ne kadar koşabildiği kadar hızlı koşsa da hiperaktif kardeşine yetişememişti.
"Öff... Yine beni dinlemedin! Nerdesin?"
Kız etrafa göz gezdirmeye başladı. Gözden kaybettiği kardeşini bulup piknik yapan ailesinin yanına dönmek istiyordu. O sırada biraz ileriden, tepelikten bir ağlama sesi duymaya başladı. Telaşla koşmaya başladı. Ve ağlayan kardeşini buldu.
"Ne oldu? Neden ağlıyorsun?"
Kız kardeşinin başına çömeldi. Kardeşine sarıldı ve sakinleşmesini bekledi. Oğlan yerde duran bir kitabı gösterdi.
"B-birisi bunu k-kafama attı."
Kız sinirle etrafına baktı ancak kimseyi göremedi. Derken bir ses duydu.
"Üzgünüm! Kitap elimden düştü. Ona atmak istememiştim!"
Kız sesin geldiği yere, ağacın üzerine baktı.
"Hey! Bu kitap sana mı ait?!"
Oğlan ağaç evden inerken son derece telaşlıydı.
"Hey iyi misin? *ağaç eve bakarak* Hina! Çabuk aşağıya gel! Bir özür borçluyuz!"
O sırada ağaç evden elinde bir kremle küçük bir kız indi.
Hina "Özür dilerim. Abimle küçük bir tartışma yaşadık. Ve kitap aşağıya düştü."
"Kardeşim haklı! İsteyerek olmadı."
Hina elindeki kremi küçük oğlana uzattı.
"İşte, nerene geldi?"
"Ö-önemli değil. Artık acımıyor. Abla, ben artık kızgın değilim. Hem canımda acımıyor."
Kız, kardeşine gülümseyerek baktı.
"Umm... Şimdi arkadaş olabilir miyiz?"
"Tabii! Az önceki sinirli çıkışmam için üzgünüm! Benim adım Minako ve kardeşim Bon!"
"Ben de Haru! Ve o da benim kardeşim Hina."
Hina "Hadi yukarı gelin. İçerisi küçük ama sığabiliriz. Hem size kendimizi affettirmeliyiz."
Minako "Kardeşim sizi affettiyse ben de affederim. Size kızgın değiliz. Ama sanırım yukarı gelebiliriz."
***
-Minako-
Haru "Minako?"
"Ah, afedersin dalmışım."
Haru "Burası, bunca zamandır nasıl oldu da sağlam kaldı?"
"Bon buraya geliyor. Ve ben de. Yalnız kalmak istediğimizde. Neyse hadi dönelim. Diğerlerine iki dakika dedim."
Haru "Peki."
Hızla diğerlerinin yanına döndük. Tabii biz gelene dek her şey hazırdı. Sadece pişirmesi kalmıştı.
Nalu "Mangal hazır.olana kadar hadi biraz eğlenelim!"
Hideki "Kızlar! Sallanırsanız diye salıncak da hazır!"
Anata "Ve burada da hamak var!"
Arata "Ve voleybol için file."
"Süpersiniz! Ama öncelikle biraz ip atlayalım."
Yerde duran ipi aldım. Bir ucunu kendim tutmaya başladım. Diğer ucuna da Lara-chan geçmişti.
Hinami "O halde şöyle yapalım. İkişerli gruplar olalım ve on kere atlayıp çıkalım. Sonra diğer grup girsin. Yanan da ipi sallar."
Akemi "Bu fikri beğendim."
Lara "O halde biz Minako-chan ile grup oluyoruz."
Klo "Nalu?"
Nalu "Tamamdır! Biz Klo-chan ile grubuz!"
Hana "Hinami? İstersen biz grup olabiliriz."
Hinami "Buna çok sevinirim!"
Akira "Akemi?"
Akemi "Seve seve!"
"O halde Ake-chan ve Aki-chan başlasın."
Aki-chan ve Ake-chan , biz ipi sallamaya başladıktan bir kaç saniye sonra ipe girdiler. Hiç yanmadan on kere atlayıp çıktılar ve ardından Na-chan ve Klo-chan girdi. Onlarda sorunsuzca atlayıp çıktıktan sonra Hinami ile Hana'ya sıra geldi. Ve onlarda hiç yanmadan atladı ve çıktı.
Lara "Bu gidişle biz atlayamayacağız."
"Haklısın."
Derken Ake-chan yandı.
Akira "Nazar değdirdiniz. Haha! Hadi geçin bakalım."
Yaklaşık yarım saat boyunca ip atladık.
Haru "Salataları yapabilecek birisi var mı?"
Hepimiz yere serdiğimiz kilinlere oturduk ve her birimiz bir şeyler yapmaya başladı.
*bir süre sonra*
Dan "Akemi, bana bir tabak uzatabilir misin?"
Akemi "Getiriyorum."
Akemi, Dan'a tabağını uzatıp yanımıza geldi.
"Hadi Dan, gel sen de onlar pişer."
Dan da gelince hazırladıklarımızı yemeye başladık.
Nalu "Ellerinize sağlık."
"İçeceği biten var mı?"
Akira "Su isteyen?"
Haru "Eti biten ya da bir daha isteyen?"
Bir an durduk ve birbirimize baktık. Ve hep birlikte bir kahkaha patlattık. Gülerek , sohbet ederek hazırladıklarımızı yedik.
Hana "Madem yemeği yedik şimdi biraz eğlenelim!"
"Top oynayalım! Ne olursa futbola bile razıyım!"
Kızlar-erkekler olmak üzere iki grup olduk. Erkekler daha azdı ama futbol oynayışlarına baktığımızda dengeleniyorduk. Her ne kadar oynamayı çok beceremesek de 15'e 10 yenilmiştik.
Haru "Eğlenceliydi."
Diyerek kilime yattı.
"Yorulmuşa benziyorsun."
Diyerek yanına uzandım. Diğerleri de daire oluşturacak şekilde uzanmışlardı.
Akemi "Bu tip şeyleri daha fazla yapmalıyız!"
Akira "Akemi'ye katılıyorum."
Nalu "Okulların kapanmasına az bir zaman kaldı. Çok daha fazla şey yapabiliriz."
Hinami "Siz ne dersiniz?"
Klo "Birlikte olduğumuz sürece bana uyar."
Lara "Bana da. Ama bundan sonraki durağımız sahil olsun!"
"Bence de! Uzun zamandır sahile gitmedik."
Hana "Bence sahil yerine bir kamp yapmalıyız."
Hina "Kampı okulca yapmayacak mısınız?"
Haru "Hina haklı."
Dan "Yani hala sahil sonraki durak."
Arata "Hem orada Nalu şarkı söyler."
Anata "Klo kemanını çalar."
Bon "Ben de gitarımı getiririm."
Hideki "Bence bunları gün sonunda konuşmalıydık."
Hideki'ye döndük. Ve yine kahkaha atmaya başladık.
Bundan sonraki dakikalar; voleybol, basketbol oynamakla, resim çekinmekle, sohbetle ve çekirdek çitlemeyle geçti. İyice geç olduğunda da toparlanıp evlerimize dağıldık.
"Ben duşa gireceğim!"
Evdekilere bildirdikten sonra duşa girdim. Uzun bir duşun ardından pijamalarımı giyip saçlarımı taradım. Ve günlüğümün başına oturdum.
"Bugün de dostlarımla geçirdiğim eğlenceli bir gündü. Klo-chan'ın bile her dakika yüzünden gülümseme eksik olmadı. Umarım bugünler asla ama asla yok olmaz..."
Saçma yazımdan sonra yatağıma geçtim ve uyumaya başladım.

______________________
Bölümü bilerek kısa tuttum. Bir sonraki bölüm final olacak. Ve eğer yetiştirebilirsem bugün yayınlayacağım. ^^

Minako ve Onun Maceraları!Where stories live. Discover now