Yeni Ev , Hina ve ikizler ?!

162 10 72
                                    

"Zrrrrr" Sanada günaydın aptal alarm. Sıkıcı yeni bir gün daha. Dikkat ettim de bu aralar anime ve mangaları çok boşladım. O kadar çok şey oldu ki... İlk önce kaçırıldım. Sonra Haru yu buldum. Daha sonra Haru yu neredeyse kaybediyordum. Bundan sonra okula bir çok kişi geldi. Anata , Hana ve şu ikizler. Ve bundan önce Ake-chan gitti. En sonunda ise Gaara-san ile tanıştım. Bunlar ve bunlar gibi şeyler anime dünyasındam beni yeterince uzaklaştırdı. O çok sevdiğim üzüntülerimi unuttuğum hayal dünyasından...

Tüm bunları düşünürken okul formalarımı giymiştim. Aynanın karşısına geçtim. Saçlarım sanki patlamadan çıkmış gibiydi. Elime tarağı aldım ve taramaya başladım. Bir yandan da o ikizleri düşünüyordum. Acaba Haru ve Klo ile olan geçmişleri neydi?

*tık tık (kapı çalıyor)*

-Geeel!

Annem kapıdan başını uzattı.

-Tamam söylemene gerek yok..Kahvaltı hazır anladım.

Annem gülümsedi ve odadan ayrıldı. Ben de saçlarımı toplayınca kahvaltı masasına yöneldim. Ve sandalyeme oturdum. İlginç Bon uyanık.

-Ne o? Sen bu saatte uyanır mıydın uyuyan güzel.

Uykulu gözleriyle bana baktı.

-Sono olgolondormoz.

-Ha? Hiç bir şey anlamıyorum. Ağzındakini bitirde konuş. Baka.

Bon yutkundu ve devam etti.

-Seni ilgilendirmez.

G9zlerimi devirdim. Hiçbir zaman ablasıyla nasıl.konuşması gerektini öğrenemeyecek. Hızlıca kahvaltımı yaptım. Ve dışarıya çıktım. Yürümeye başladım. Kar yağıyor farkındayım ama karda yürümek değişik bir his. Ve servisim gelip kapıda bekleyecek bununda farkındayım ama umursamıyorum. Yürümeye karar verdim bir kere. Bembeyaz yağan kar. Beyaz en sevdiğim renktir. Konuyla ne alaka hiç bilmiyorum. Yürümeye devam ettim. Kar , aklıma Naruto daki Yota yı getirmişti. Karda "Kon kon kon yukita kon" diyordu. Güldüm ve ben de söylemeye başladım.

-Kon kon kon yukita kon! Kon kon kon yukita kon!

Bi şekilde tüm yolu ilerledim. Doğrusu biraz üşümüştüm. Sınıfa girdiğim anda kalorifere koştum. Ellerimi kalorifere koyup ısınmaya çalıştım. O sırada kızlar bana bakıp gülmüşlerdi. Surat astım.

-Neden gülüyorsunuz? -_-

Hiç cevap vermeden çantalarından ayna çıkardılar ve bana yaklaştılar.

-Aynaya bakarsan anlarsın.

Aynaya yaklaştım. Ve neye güldüklerini şimdi anladım. Burnum soğuktan kızarmıştı. Tıpkı bir palyaçoya benziyordum. Tamam o kadar kırmızı değildi.

-Minakooo seninki geldii!

-Benimki mi?

Kimden bahsettiğini anlamadım ve camdan baktım. Tabii kide Haru dan bahsediyorlardı. Ama Haru nun yanında bir kız daha vardı. Dikkatlice baktım ama tanıyamadım. Sonradan boşvererek kalorifere geri döndüm. O sırada telefona mesaj geldi. Mesajı açıp okumaya çok üşenmiştim. Ama okumuştum. Haru idi.

"Bir kaç dakikalığına dışarıya gelir misin? "

Yazıyordu. Tekrar camdan dışarıya baktım. Haru eliyle gel işareri yapıyordu. Ve o sırada sınıfta Hana nın sesini duydum.

-Minako biraz daha beklersen o ikisi üşüyecekler. (Hana)

-Gidiyorum.

Kaloriferden ayrılarak bahçeye yöneldim. D8şarıya yaklaştıkça üşüyordum. En sonunda Haru ların yanına gelmiştim. Kıza bakıyordum. Boynundaki kolye dikkatimi çekti. Bu kolye benim Hina ya doğum gününde yaptığım hediyeydi.

Minako ve Onun Maceraları!Where stories live. Discover now