Yarışmalarda 2. Gün ve Kazanan!

80 11 7
                                    

"Bugün yarışmalar olduğu için bazı dersler kaynamıştı. Gerçi bu -ben de dahil olmak üzere- pek çok kişinin işine gelmişti. Yarın yarışmanın kazananı belli olacak. Doğrusunu söylemek gerekirse kim kazanacak çok merak ediyorum. Bugün çalanlar arasında en çok siyah saçlı gitar çalan kız ve kahverengi saçlı erkeğin gitarla birlikte mızıka çalmasını çok beğendim. Klo-chan'ı saymıyorum bile. O zaten apayrı bir şey. Yarın Nalu-chan sahne alacak. Umarım çok heyecanlanmaz. Bir an önce ertesi gün gelsin istiyorum. Bunun da en kısa yolu uyumak!"

Günlüğümü yazmayı bitirdiğimde yavaşça kapatıp çekmeceye koydum. Yatağımın köşesinde yatan Pakkun'a dikkat ederek yatağa girdim ve uyumaya başladım.
••••
Alarm çaldığı an gözlerimi açtım. Geceden beri bu anı bekliyordum ne de olsa. Hızla üstümü giyindim ve mutfağa geçtim. Bu kez menüde tost vardı. Bon'u beklemeden hızla kahvaltımı yaptım ve okula yöneldim. Okul kapısında asılı duran kağıt dikkatimi çekti. Okumaya başladım.
"Yarışmalar ilk ders başlayacaktır. İzleyecek Bütün öğrenci ve öğretmenler salona geçsin."
Böyle yazıyordu. Bu demek oluyordu ki bizimkiler de orada. Hızla salona geçtim. Gözümle kalabalık bir grup aradım. Ve işte oradalardı , dünkü yerde. Onların yanına gittim ve oturdum.
"Nalu-chan nerde?"
Arata "Son bir prova yapıyor."
"Peki ya Klo-chan?"
Anata "Haru ile bir işi varmış."
"Anladım."
Herkes bir şey yapıyordu. Yarışma başlayana kadar oyalanıyorlardı. Her zaman ki gibi çantamda belki 4 defa okuduğum mangayı çıkarıp okumaya başladım. Manganın 16. Sayfasına geçmiştim ki bir öğretmen elinde mikrofon sahneye çıktı.
"Sessizlik. Bugün yarışmaların ikinci günü ve bizler jüri olarak bir kazanan belirleyeceğiz. Şimdi lütfen herkes sessizce yarışmacıların performanslarını izlesin."
Öğretmen jüri bölümüne geçti ve sandalyesine oturdu. Bugünün ilk yarışmacısı çıktı ve şarkısını söylemeye başladı. Sesi söylediği şarkıya göre çok tiz çıksa da gayet güzel söylüyordu. Bu kızın ardından elinde darbuka ile bir erkek çıktı. Doğrusu bu tek farklı çalgı aletiydi. Çünkü diğerleri ya keman ya da gitardı. Bu şekilde bir kaç kişi çıktı ve Nalu-chan'a sadece iki kişi kalmıştı. Buna rağmen bizim iki ortak hala yoktu. Cebimden telefonu çıkardım ve parlaklığını en aza indirerek mesaj bölümüne girdim.
"Siz iki ortak neredesiniz acaba?! Yarışma başlayalı kaç saat oldu... Ve Nalu-chan çıkmak üzere!"
Ve mesajı Haru'ya yolladım. Üç dakika içinde cevap geldi.
"Üzgünüz. Hemen geliyoruz. Küçük bir işimiz vardı."
Gözlerimi devirdim.
"Yetişirseniz iyi edersiniz..."
Cevap gelmedi. Bende telefonu tekrar cebime koydum ve sahneye çıkan yeni öğrenciyi izlemeye ve dinlemeye başladım. Sahnedeki oğlan o kadar çok heyecanlanmıştı ki notaları birbirine karıştırdı. Yine de hiç durmadı ve devam etti. Şarkıyı çalmayı bitirince selam verdi ve sıradaki yarışmacı geldi. Bu kız kıyafeti , saçı ve makyajıyla anime karakterlerini anımsatıyordu. Bu da benim ilgimi çekmişti ve çok daha dikkatle kızı dinlemeye başladım. Farkında olmadan kıza eşlik ediyor bende şarkıyı söylüyordum. O anda kafama dank etti. Bu şarkı Gaara-san'ın şarkılarından biriydi. Bir yarışmada bunu duyacağımı beklemiyordum... Şarkıya eşlik etmeye devam ettim. Zaman ilerliyordu ve bu öğrenciden sonra Nalu-chan vardı. Yüzüm yavaşça asılıyordu. Bu durumumu anlamış olan Arata bana doğru yaklaştı ve fısıldayarak
"Ne oldu kuzen?"
"Haru ve Klo-chan hala gelmedi. Ve az sonra Nalu-chan çıkacak..."
Derken konuşmamıza Hana'da katıldı.
"Neden bahsediyorsunuz siz? Kapıya bakın."
İkimizde kapıya baktık. Ve o iki saftirik sonunda gelmişti. Hızla geldiler ve onlar için ayırdığımız yerlere oturdular. İkisi de soluk soluğaydı.
Haru "Nalu çıktı mı?"
Cevap vermeden önce durup düşündüm. Gıcıklık yaparak
"Yaklaşık üç dakika önce sahneden ayrıldı. Ve gerçekten çok güzel çaldı."
Haru hayal kırıklığına uğramıştı.
"Sanırım ona bir özür borçluyuz..."
Gülmemek için kendimi tuttum ve sahneden ayrılan kıza döndüm. Kız sahneden ayrılıdığında bir keman sesi ile sahneye Nalu-chan çıktı. Haru şaşkın gözlerle bana baktı ve
"Hani çıkmıştı?"
Elimle iki yaparak
"Hehe! Kandırdım."
Haru'nun yüzündeki gülümsemeyi karanlıkta zorla görmüştüm. Haru sahneye döndüğünde ben de sahneye dönüp Nalu-chan'ı dinlemeye başladım. (Y.N:Medyada Nalu'nun çaldığı müzik var.) Nalu-chan'ın kemana olan ilgisini ,sevgisini herkesten çok biliyordum. Ama yine de bu şarkıyı bu kadar profesyonelce çalması. Başımı Haru'nun omzuna koydum ve gözlerimi Nalu-chan'a kenetledim. İçimi kaplayan huzur o kadar iyi hissettiriyordu ki, bu an bitmesin istiyordum. Neden isteyeyim ki? Sonuçta kardeşim kadar sevdiğim dostlarım ve sevdiğim kişi hepsi yanı başımda...
Nalu-chan çalmasını bitirmişti ve selam vererek sahneden ayrıldı. Ancak yüzündeki o ifade görülmeye değerdi... Doğrusunu söylemek gerekirse Nalu-chan'dan sonra çıkan kişileri beğenmedim. Dinlemeyi istemedim. Hatta bir ara Haru'nun omzunda uyumuş bile olabilirim. Ama bunun nedeni belki de Nalu-chan'dır. Ben bu şekilde düşünürken yarışma bitmişti ve Nalu-chan yanımıza gelmişti. Hepimiz ona olan hayranlığımızı belirtirken Aki-chan ve Akio
"Jürilerde bir sorun var..."
Hepimiz jürilere döndük. Evet gerçekten de öyle görünüyordu.
Haru "Neden bu kadar çok konuştular?"
Hana "Ve neden yüzlerinde öyle bir ifade var."
"Sonuçta o kadar kişi arasından bir kazanan belirleyecekler. Zor olmalı..."
Biz kendi aramızda tahminler yürütürken jüriler öne çıktı. Hepimiz kazananın kim olduğunun söylenmesini bekliyorduk. Ve en sonunda konuşmaya başladı. Kadın Juri "Sevgili dinleyenler belirtmek istediğimiz bir şey var. Final yapıldı ve şimdi sizlere sonuçları bildirmemiz gerek ancak bildirebileceğimiz bir sonuç yok..." Salondan sesler yükselmeye başladı. "Bu da ne demek?" "Nasıl bir sonuç yok?" Gibi... Sarı saçlı erkek jüri "Jüriler olarak iki kişi arasında kaldık. Birisini seçsek diğerine haksızlık olacak. Eğer öbürünü seçsek bu sefer de diğerine haksızlık olacak... Bu nedenle yarışmaları iptal etme kararı aldık!" Salon "Saçma!" "Birini seçin işte!" "Zamanımızı harcattınız!" Anata zorla ayağa kalkarak "Bir şey söylemek istiyorum!" O ayağa kalkınca herkes ona dondu. Ve Nalu ile Klo'nun 'neden ayağa kalkıyorsun?!' bakışları da... Anata "Madem ikisi arasında kaldınız..." Ne diyeceğini anlamıştık. Onunla birlikte bizde (Minako, Haru , Anata, Akira, Akio, Lara, Hana , Hideki...) "NEDEN İKİSİNİ DE BİRİNCİ SEÇMİYORSUNUZ?!" Diye bağırdık. Jürilerin şaşkın bakışları arasında gülmeye başladık. Erkek jüri "O halde kazananlar NALU VE KLOURTA!!!" O ikisinin kazanacağından zaten emindik.... Nalu-chan son derece heyecanlı ve Klo-chan her zaman ki haliyle sahneye çıktılar.
Kadın Jüri
"Hediyelerinizi ve ödüllerinizi sonra vereceğiz. Çünkü yalnızca bir hediye ve ödülümüz var."
O sırada dayanamadım ve
"BİR DAHA!"
Diye bağırdım. Ve yine tüm gözler bizdeydi.
Anata ve Arata "Bir daha çalın!"
Bundan sonra tüm salon
"Bir daha! Bir daha! Bir daha!"
Diye bağırınca jüriler sahneyi Klo-chan ve Nalu-chan' a bıraktı. İlk önce Klo-chan şarkısını çalmaya başladı. Ama bu kez daha çok gülümsüyor ve çalarken das ediyordu. Bunu nasıl başarıyordu acaba?.. Hem çalmak hem de dans etmek... Buna yetenek diyorlar Minako... Klo-chan çalmayı bitirdi ve hemen ardından Nalu-chan çalmaya başladı. Çalarken bir ara Klo-chan ile göz gôze geldiler ve o an dudaklarının oynadığını fark ettim. Sonra da kısa bir gülümseme... Nalu-chan çalmayı bitirdiğinde herkes bu gösterinin sona erdiğini düşünüyordu. Ancak hiçte öyle değildi. Nalu-chan yeni bir notayla çalmaya başladı ve biraz sonra Klo-chan şarkı söylemeye başladı.
"I pirouette in the dark.
I see the stars through me
Tired mechanical heart
Beats until the song disappears"
Ve Klo-chan kemanı ile devam ederken Nalu-chan'ın sesi duyuldu.
"Somebody shine a light
I'm frozen by the fear in me
Somebody make me feel alive
And shatter me
So cut me from the line
Dizzy, spinning endlessly
Somebody make me feel alive
And shatter me!"
Nalu-chan tekrar kemana başladığında Klo-chan şarkıyı söylemeye başladı.
"Shatter me!
Somebody make me feel alive
And shatter me!
If only the clockworks could speak
I wouldn't be so alone
We burn every magnet and spring
And spiral into the unknown"
Ve bir kez daha roller değişti. Nalu-chan'ın sesi salonda duyuldu.
"Somebody shine a light
I'm frozen by the fear in me
Somebody make me feel alive
And shatter me
So cut me from the line
Dizzy, spinning endlessly
Somebody make me feel alive
And shatter me!"
Sıra yine Klo-chan da idi.
"If I break the glass, then I'll have to fly
There's no one to catch me if I take a dive
I'm scared of changing, the days stay the same
The world is spinning but only in rain
If I break the glass, then I'll have to fly
There's nobody to catch me if I take a dive
I'm scared of changing, the days stay the same
The world is spinning but only in rain
(Only..)"
Bu uzun kısımdan sonra bir kez daha Nalu-chan duyuldu.
"Somebody shine a light
I'm frozen by the fear in me
Somebody make me feel alive
And shatter me
So cut me from the line
Dizzy, spinning endlessly
Somebody make me feel alive
And shatter me!"
Bu kez Nalu-chan kemanı boynu ve omzuna yerleştirdi ancak Klo-chan'da aynı şekildeydi. İşte bu kez , son kısımda iki muhteşem ses duyuldu. Nalu-chan ve Klo-chan aynı anda söyleyip çalıyorlardı.
"Me...!
Shatter me!
Somebody make me feel alive
And shatter me!"
Klo-chan ve Nalu-chan birbirlerine yaklaştı ve selam vererek bu gösteriyi sonlandırdı. O anda tüm salon ayağa kalkmış ve alkışlıyordu...
••••
Hana "İkinizi de tebrik ederim!"
Arata "Tebrik ederim Nalu. Seninle gurur duyuyorum."
Anata "Umm... Önce hanginizden başlamalıyım?..."
Nalu-chan gözlerini devirdi ve Klo-chan'ı işaret etti.
Anata "Tebrik ederim Klo. Sahnede harikaydın."
Klo "Teşekkür ederim. Bunu senden duymak... Her neyse."
İkisi sarıldılar. Ve bir süre daha konuşmaya devam ettiler. Biz de o sırada Nalu-chan ile konuşuyorduk. Anata , Klo-chan ile olan konuşmasını bitirince Nalu-chan'a döndü.
Anata "Sen de harikaydın. Doğrusu senin bu kadar yetenkli olduğunu bilmiyordum. Sanırım yurt dışında kaldığım süre boyunca kendini bayağı bir geliştirmişsin ha? Her neyse tebrik ederim. Kardeşin olarak seninle gurur duyuyorum."
Akio "O halde bunu kutlayalım!"
Akira "Bence de! Böyle kuru kuruya olmaz!"
Hideki "Ve o ikisinin ödüle ihtiyaçları var."
Hana "Hadi ne duruyoruz? Doğru gezmeye!"
Haru "Pekala nereye gidiyoruz?"
"Bunu cevaplaması gereken bence Klo-chan ve Nalu-chan."
Nalu "Madem öyle diyorsunuz... Sinemaya ne dersiniz?"
Klo "Olabilir."
Akemi "O halde hadi sinemaya!"
Dan "Evet!"
Ancak kimse gitmiyordu. Herkes şaşkın gözlerle Ake-chan'a bakıyordu.
Akemi "Ne? Nalu ve Klo yarışmaya katılacak ve ben dinelemeye gelmeyeceğim."
Hepimiz kahkaha atmıştık. Ve sinema salonuna doğru aldık.
••••
"Bugün gerçekten çok eğlenceliydi. Sinemaya gittik. Üç boyutlu korku filmiydi. Klo-chan tepkisizce izlerken ben bazı yerlerinde cidden korkmuştum. Sinemadan sonra cafeye, karaokeye, deniz kenarına ve parka gittik. Gezerken adeta bir sürü gibiydik. Kalabalık olsak da bugünü sanırım unutmayacağım..."
Yosh! Günlüğümü de yazdığıma göre artık yatabilirim! Yatağın ortasındaki Pakkun'u yerdeki mindere taşıyıp yatağıma girdim. O sırada bir mesaj geldi. Telefonu alıp baktım. Haru'ydu.
"Uyudun mu?"
"Hayır ama şimdi yatıyordum. Bir şey mi oldu?"
"Hayır sadece bir şey diyecektim."
"Evet?"
"Seni seviyorum Minako...."
"Aptal... Bunu zaten biliyorum. Ve ben de seni seviyorum."

------------------------------
Biraz sıkıcı bir bölüm oldu farkımdayım. Ve çoğu "Shatter Me" den oluştu. Bunun da farkındayım. Ama Üzgünüm okul zamanı ancak bu kadar oluyor...

Minako ve Onun Maceraları!Where stories live. Discover now