5 | "Ben her zaman yanında olacağım Gracy."

2K 208 10
                                    

Duygusal bölüm uyarısı hazırlığınızı yapın dostlar

The Neighbourhood-Flawless

She planned ahead for a year
He said let's play it by ear

She didn't want him to run
He didn't want her to fear

Nobody said it'd be easy
They knew it was rough but tough luck

İyi okumalar



15 Ekim 1976 / Perşembe

"Tabi sen de istersen." Yanında dikilen sarışın çocuğun yalnızca son cümlesini duyabilmişti Loren. Çünkü kafası 3 gün önce öğrendiği şeylerle fazlasıyla doluydu ve bu öğrendikleriyle ne yapacağı hakkında tek bir fikri bile yokken etrafındakilere odaklanması biraz zor oluyordu. Ailesi hakkında öğrendikleri yetmezmiş gibi bir de Lupin'in bir kurt adam olduğunu öğrenmişti. Aynı gün içerisinde öğrendiği bu bilgiler, onu fazlasıyla rahatsız ediyordu.

Zaten dinlemediği sarışın çocuğu yanından göndermek için gülümseyerek "Tabii, olur." Dedi neyi onayladığını dâhi bilmezken. Çocuğun yüzünde çarpık bir gülümseme oluşurken "Görüşürüz o zaman." demiş, kızın yanından hızla ayrılarak Slytherin masasındaki yedinci sınıfların olduğu tarafa doğru savsak savsak ilerleye başlamıştı.

Onun arkasından bir süre bakmaya devam eden Loren, yanındaki kıvırcık saçlı çocuğa dönerek merakla sordu. "Ben az önce neyi onayladım?"

Onun sorduğu bu soru karşısında Regulus, elindeki çatalı masaya bırakarak ona tedirginlikle bakan kıza dönmüştü yavaşça. "Yedinci sınıflardan Isaac Teodor Harper'ın Hogsmeade randevusunu." Duyduğu cümleyle zaten sinirleri yeterince bozuk olan kız, daha da sinirlenerek elindeki kaşığı sertçe masaya çarptığında etraftaki bir kaç göz onları bulmuştu. Daha ne olabilir derken bir de başına kim olduğunu dahi bilmediği Isaac Harper çıkmıştı.

Gözlerini kapatıp sakinleşmek adına derince bir nefes aldı. Öğrendiklerini kimseye anlatamamak onu fazlasıyla delirtiyordu. Son 3 gündür kafası hiç yerinde değildi. Hatta bir kez dersin bittiğini farketmeyip üçüncü sınıflarla Büyü dersine katılmıştı ama Flitwick onu farkedince, doğal olarak dersten kovulmuştu.

Sıkıntıyla nefes verip dirseklerini masaya yasladı ve kafasını küçük elleri arasına aldı. Öğrendiği şeyler öylece birilerine anlatılabilecek şeyler değildi. Regulus'a anlatamazdı. Eğer ailesi, aile sırlarını bir Black'le paylaştığını öğrenirse onu kesinlikle öldürürlerdi. O yüzden bu bilgileri ailesi dışında kimseye anlatmamalıydı ve bu okulda da ailesinden olan tek bir kişi vardı, onun da hâlâ aileden olup olmadığından pek emin olduğu söylenemezdi.

"Neyin var senin? Son 3 gündür bir tuhafsın." Dedi Regulus ilgiyle. Onun için bu aralar fazlasıyla endişeleniyordu genç adam. Sürekli bir yerlere dalıyor, anlattığı şeyleri bile doğru düzgün dinlemiyordu.

Elleri hâlâ kafasına yaslı olan kız, ağrıyan şakaklarını ovarken "Sadece." Demişti mırıldanarak, "Sadece konuşmam gereken birisi var."

Daha fazla içinde tutabileceğini sanmıyordu bunları. Artık birisine anlatması gerekiyordu yoksa bu gidişle kafayı yiyecekti. Bunu anlatabileceği de tek bir kişi vardı: her ne kadar ailesine ihanet etmiş olsa da, o hâlâ onun ağabeyiydi.

Oturduğu yerden hızla kalkarak uzun Slytherin masasının etrafından dolandı hızlıca. Yedinci sınıfların yanından geçerken balkabağı suyunu içmekte olan Isaac Harper'ın ona baktığını hissederek, o da çocuğa yandan bir bakış atmıştı. Yeterince fazla sorunu yokmuş gibi bir de bu gevşek çocukla uğraşmak zorunda kalacaktı. Sinirle bakışlarını önüne çevirerek bunu daha sonra düşünmeye karar verdi. Şuan uğraşması gereken daha önemli meseleleri vardı.

Slytherin's Locket | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin