10 | "Dur artık!"

1.7K 194 23
                                    

Bir jest yapıp bu bölümü erken atayım dedim ;)

Bu arada asıl olaylar yavaş yavaş başlıyor...

Sia-Bird Set Free

But there's a scream inside that we all try to hide

We hold on so tight, but we cannot deny

Eats us alive, it eats us alive

İyi okumalar♡



17 Ekim 1976/ Cumartesi

Boş kütüphanede yere düşerek etrafı inleten kırmızı pilot kalemini eğilerek yerden aldı Loren. Bu sene SBD'leri olduğundan çalışmaya ekstra özen göstermesi gerekiyordu ama son olanlar dolayısıyla dersleri fazlasıyla boşlamıştı. Gerçi şuanda odağının dersler olduğu pek söylenemezdi.

Bütün her şey, gerçekten her şey üst üste gelmişti. En büyük derdi, kuşkusuz ailesiyle ilgili olanlardı ama diğerleri de umursanamayacak gibi değildi. Mesela bu sabah Regulus, yine onu beklememiş ve yine eski arkadaşlarıyla beraber Ortak Salona giderek kızla en küçük bir etkileşimde dâhi bulunmamıştı. Daha sonraysa onu tekrar yalnız gören Isaac Harper, yine o aptal sıtırışıyla hemen kendini kızın yanına atmıştı. Neyse ki çok uzun durmamış, sadece 2:40'ta onu okulun önünde bekleyeceğini söyleyerek arkadaşlarıyla beraber Ortak Salon'dan ayrılmıştı.

Şuansa saat tam olarak 2.23'tü ve Loren hazırlanmak yerine kütüphane de oturmuş büyücülük tarihi çalışıyordu. Gitmeye niyeti yoktu. Eğer giderse dedikodular daha çok artacak, işler iyice çığrından çıkacaktı ve o, bunu kesinlikle istemiyordu. Özellikle de adının Isaac Harper gibi bir aptalla anılmasını hiç istemiyordu.

Bütün bunlar yaşanırken, aklından çıkmayan bir şey daha vardı. Remus Lupin'in bir kurtadam olması. Bu bilgiyle ne yapacağı hakkında tek bir fikri bile olmaması onu daha da geriyordu. Kimseye söyleyememişti çünkü eğer söylerse, bu tamamiyle bir kaosa sebep olurdu. Hogwarts'ta bir kurtadam olduğunun duyulması, özellikle de Dumbledore'un buna izin verdiğinin öğrenilmesi kaostan başka bir şey getirmezdi ve Loren'ın bu ara hayatından eksik olmayan tek şey kaostu. Bir yenisine de kesinlikle ihtiyacı yoktu.

Sıkı sıkı bağladığı saçlarının başını ağrıtmaya başladığını farkedince, onları serbest bırakarak saç diplerine masaj yaptı bir süre. O bunu yaparken çıt çıkmayan kütüphanede büyük bir haykırış yankılanmıştı. "Seni aptal bulanık!"

Tıpkı herkes gibi, Loren'da sesin geldiği yere dönmüş, gördüğü kişiler onu şaşırtmazken olacakları merakla seyretmeye başlamıştı.

Victoria Macnair; kollarını göğsünde birleştirerek sinir dolu bakışlarını yerdeki kitapları toplayan Lily Evans'a dikmişti. Muhtemelen Macnair, sırf canı sıkıldığından dolayı Evans'a bilerek çarpmıştı.

Loren Macnair'ı, okula geldiği ilk günden beri sevmezdi. Kendini beğenmiş burnu havada bir zorbaydı. Ayrıca Regulus'un eski yakın arkadaşları arasındaydı.

Evans; bir şey demeyerek oradan uzaklaşmak için bir hamle yaptığı sırada Macnair onu kolundan tutarak gitmesine engel olmuş, kızı geriye doğru hızla savurmuştu. Dengesini koruyamayan Evans ise, kucağındaki kitaplarla birlikte sertçe yeri boylamıştı. Onun bu haline kıs kıs gülen Macnair'ın Evans'ı sinirlendirdiği açıkça belli oluyordu ama Evans, başına bela almak istemediğinden ona bir cevap vermeyip yerdeki kitaplarını toplayarak hızla arka çıkışa doğru yöneldi.

Slytherin's Locket | Sirius BlackWhere stories live. Discover now