27 | "Hazır mısınız Bayan Fawley?"

1.1K 124 33
                                    

İyi okumalarr



11 Kasım 1976 / Çarşamba

Dersin sonlandığını belirten zille birlikte; önündeki küçük, renkli iksir şişelerini dikkatle toplayan genç kız, son olarak başarıyla tamamladığı huzur iksirini de eline alarak ayaklanmıştı. Üçüncü deneyişinde nihayet kıvamı tutturmuş iksiri güzelce hazırlamıştı ve o iksire, şu aralar kesinlikle ihtiyacı vardı.

Yalnızca Profesör Slughorn ve kendisinin kaldığı geniş sınıftan ayrılmak -ve de bir an önce iksiri tatmak- için çıkışa doğru adımladığında, onu durduran şey, seyrek saçlı adamın ona seslenişi olmuştu. "Bayan Fawley?"

İsminin telaffuzu ile arkasını dönen Loren, masasının ardındaki adama doğru bir kaç adım atarak tedirginlikle mırıldandı. "Buyrun profesör."

Herkese karşı güleç bir yüz takınan bu adamın, kendine diğerlerinden daha katı bir şekilde davranması Loren'ı bir hayli geriyordu. Ailesinin ona getirdiği bu küçük hediyeye bir türlü alışamıyordu. Fawleylerin Voldemort dışında herkesle bir sorunu vardı ve belli ki Profesör Slughorn'da ki bu sorun, diğerlerinden biraz daha fazlaydı.

Neredeyse masanın önüne gelerek Profesörden gelecek cevabı beklemeye başladığında cebinden çıkardığı küçük zarfı genç kıza doğru uzatarak gülümsemişti tombik adam. "20 Aralık Slug kulübü. Sizi de davet etmek istiyorum Bayan Fawley."

Şaşkınlığını gizleme gereği duymayan genç kız, ona uzatılmakta olan beyaz zarfa bakarak derince bir nefes vermişti.

"Size başlarda iyi davranmadığımın farkındayım. Bunu da küçük bir af hediyesi olarak düşünün. Kendince sebeplerim vardı fakat bu size ön yargılı olmamı haklı çıkarmaz. Değil mi Bayan Fawley?"

Herkese sunduğu o güleç gülümsemesini, karşısındaki şaşkın kıza da sunan sarışın adam içindeki rahatlama hissiyle derince bir nefes vermişti. Loren'ın büyükbabası olan Henderson Fawley, yaşlı adamın teyzesinin melez kocasını öldürdüğünden beri kimseye karşı ön yargıları olmayan Slughornlar, Fawleylere karşı bir nefret beslemeye başlamışlardı. Onu öldürenin Henderson olduğu bilinse de, kimsenin bu konuda bir şey yapamamış olmasıydı belki de onları körükleyen. Ama Slughorn, başarısına ve iyiliğine tanık olduğu bu kıza bir Fawley'miş gibi davranmaya devam edemezdi. Belki de ağabeyiyle sandıklarından çok daha fazla ortak noktaları vardı.

Sonunda yaşadığı şoku atlatıp kendine uzatılmakta olan mektubu alan genç kız, aynı şekilde gülümseyerek karşılık vermişti adama. "Teşekkürler Profesör. Geleceğimden emin olabilirsiniz."

"Memnun olurum."

Yarım kalan küçük adımlarını devam ettirip odadan ayrıldığında, sıradaki dersine yetişmek için biraz hızlanması gerekmişti. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi profesörü her sene olduğu gibi yine değişmişti ve Loren, ilk dersten geç kalmak kesinlikle istemiyordu.

Duyduğuna göre yeni gelen bu profesör, ilk dersinde böcürtten kurtulma eğitimi veriyormuş. Dersten ayrılanların bir süre kendilerine gelemedikleri söylense de Loren diğerlerinin aksine buna pek aldırış etmemişti. Çünkü eski okulunda daha önce bu dersi görmüştü ve korkusu, küçük böceklerdi. Bu nedenle de pek bir problem yaşayacağını düşünmüyordu.

Girdiği sınıfta boş kalan son sıraya geçerek gözlerini, iki sıra önünde gülüşmekte olan Regulus ve Macnair ikilisi üzerinde gezdirmişti kısa bir süre. İçinde yeşeren üzüntü hissini gidermek için derin bir nefes aldığı sırada içeri hızla giren adam, bütün dikkatleri kendi üzerine çekmeyi başarmıştı. Masasının ardına geçerek önündeki yeni gençlere döndüğünde düşen gözlüğünü geri ittirmiş ve çatık kaşlarını düzeltme gereği duymadan ince dudaklarını aralamıştı. "Adım Curden Yaxley. Artık derslerinizi benimle işleyeceksiniz. Şimdi, eminim duymuşsunuzdur size böcürtleri göstereceğim. Sıraları kenara çekin ve ortada geniş bir alan açın."

Slytherin's Locket | Sirius BlackWhere stories live. Discover now