21 | "Yanılıyorsun Black."

1.4K 168 9
                                    

İyi okumalar



26 Ekim 1976 / Pazartesi

"Bir şey belli edeni öldürürüm. Anlaşıldı mı?" Çatalın sivri ucunu masadaki üç çocuk üzerinde gezdiren Allison, sıra Loren'a geldiğinde gülümseyerek elindeki çatalı yavaşça aşağıya indirmişti. "Senin bir şey belli etmeyeceğine zaten eminim Loren. Bu yüzden sen bu konuya dahil değilsin."

Onun bu dediğine cevap vermek için gülümseyerek ağzını aralayan Loren, ondan önce söze giren Matt yüzünden açtığı ağzını geri kapamak zorunda kalmıştı. "Bu düpedüz cinsiyetçilik. Ona güveniyorsun da biz erkeklere niye güvenmiyorsun. Senin o çok değerli erkek arkadaşının sürpriz doğum gününü yalnızca erkekler mi ifşa edebilir yani anlamıyorum ki ben?"

"Allison'ın çok değerli erkek arkadaşının sürpriz doğum gününü, sanırım sen ifşa ettin Matt Clorelan."

Matt'in arkasında beliren Tom, sırıtarak Allison ve Matt'in arasına oturduğunda Matt kaçmak için seri bir harekette bulunsa da Tom'un onun omzuna attığı güçlü kolu, bunu yapmasını engel olmuştu. "Nereye ya? Daha sürpriz doğum günümü planlamadık." Tom'un onları alaya alarak kurduğu bu cümlelere karşın, normalde sinirlenip üzerine atlayacak olan Matt, şu an tek kurtuluşu Tom olduğundan dolayı ona yalvarmakla meşgüldü. "Tomy... n'olur gideyim, n'olur... Yoksa bu genç yaşta Ravenclaw'lı bir cadının elinde hayatımı yitireceğim."

Onun bu dediklerinden sonra daha da sinirlenen Allison, oğlana doğru küçük bir harekette bulunduğunda Matt'ın ince çığlığı bütün Ortak Salon'u doldurmuştu. O adrenalinle Tom'un kolları arasından hızla kurtulmuş ve kendini yere yapışmaktan son anda kurtararak çıkışa doğru son sürat koşmuştu.

"Doğum gününe kadar Mızmız Myrtle'ın tuvaletinde saklanacağım. Beni aramayın!" Diğer binaların ona attığı yadırgayıcı bakışları umursamadan son sesiyle konuşan Matt, arkasını dönerek hızla ortadan kaybolduğunda diğer binaların aksine Gryffindor binasına bir gülüş curcunası hakimdi. Hiç şüphesiz Matt, bütün Gryffindorlular tarafından sevilen biriydi. Hatta öyle ki, az önce ona sinirli olan Allison bile saklamaya çalıştığı -ama asla beceremediği- gülümsemesiyle kafasını iki yana sallayarak, az önce kalktığı yere geri oturmuştu. Kolunu, hemen yanında oturan Tom'un omzuna atarken alay dolu bir tonla konuştu. "Pekala... Artık doğum günü sürprizden çıktığına göre kendi doğum gününü kendin hazırlarsın. Değil mi Tomy?"

Allison'ın kolundan bir çırpıda kurtulan Tom, oturduğu yerden ayaklanırken yüzüne sahte bir şaşkınlık ekleyerek masadaki kitaplarını eline aldı. "Neden bahsettiğin hakkında tek bir fikrim bile yok Ally ama bahsettiğiniz gün gelene kadar Matt'in yanında, Mızmız Myrtle'ın tuvaletinde olacağım."

Kimseye bir cevap hakkı tanımadan yanlarından ayrılarak Büyük salon'un çıkışına doğru son sürat gitmişti Tom. Onun arkasından gülümseyerek bakan Loren, genç oğlanın hemen peşinden ayrılan Çapulcuları gördüğünde yüzündeki gülümsemeyi silerek hızla ayaklandı. "Benim biraz işim var, o yüzden erken çıkacağım." Yanındaki ağabeyine küçük bir açıklama yapıp yanağına sulu bir öpücük kondurduktan sonra, Çapulcuları yakalayabilmek adına seri adımlarla salondan çıkmıştı.

Geçen gün onlara sormuş olduğu soru ardından Remus, en iyisinin madalyonu gösterdikten sonra konuşmak olduğunu söyleyerek arkadaşlarıyla birlikte odadan ayrılmış, ama sonraki iki gün boyunca dört oğlan da kızdan köşe bucak kaçmışlardı. Hogsmeade saatleri boyunca oradan hiç dönmemiş, döndüklerindeyse kızı gördükleri her yerde işleri olduğunu söyleyerek yanından ayrılmışlardı. Bu durum, Loren'ı daha da şüphelendirse de bu davranışların kaynağının ne olabileceği hakkında hala tek bir fikri dâhi yoktu ve bu da onu daha da meraklandırıyordu. Yani şu saatten sonra çevirdikleri işi öğrenmeden, onları asla rahat bırakmayacaktı.

Slytherin's Locket | Sirius BlackWhere stories live. Discover now