23 | "Biz Sirius'la birlikteyiz."

1.6K 154 26
                                    

Sınav senem olduğu için pek aktif değilim üzgünüm canlar :,)

İyi okumalar



2 Kasım 1976 / Pazartesi

"Merlin aşkına Çatalak, biraz daha memnuniyetsiz olmayı deneyemez misin?" Remus, hemen yanında oturan James'e bıkkınlıkla hayıflandığında ister istemez ona hak vermeden edememişti Loren.

Buraya geldiklerinden beri haftaya olacak Quiddicth maçından bahsediyor, burada durmak yerine antrenman yapmak istediğini söylüyordu ama gitmek için de herhangi bir harekette bulunmuyordu. Bunu sırf Loren'ı sinirlendirmek için yaptığını Loren'da dahil masadaki herkes anlamıştı ama James, inatla yapmaktan vazgeçmiyordu.

"Maalesef deneyemem Aylak. Böyle bir ortamda memnun olmak pek de mümkün değil." Gözlüklerinin ardından Loren'a kısaca bir bakış atıp tekrar önündeki kara büyü kitabına döndüğünde genç kız, derince bir nesef alarak sakin kalmaya çalışmıştı. Olay çıkaran kişi olmak istemiyordu ama James Potter'a katlanmak o kadar da kolay bir şey değildi. Gerçi şimdiye kadar gayet iyi idare etmişti. Eğer gerçekten düşündükleri gibi bir katil olsaydı onu muhtemelen çoktan öldürmüş, ve bahçede ki ilk bulduğu boşluğa gömmüş olurdu ama neyse ki ailesinin o genlerini içinde barındırmıyordu. En azından şimdilik.

Onu umursamadan önündeki kitaba geri döndüğünde, kitabın son sayfasını da okuyarak kitabı kapatmış, ve bitirdiği kitaplardan oluşmuş dağın en tepesine bırakmıştı dikkatlice. Ağrıyan gözlerini sertçe ovuştururken neredeyse boyunu geçecek olan yığına umutsuzca bakarak, kafasını oturduğu sandalyede geriye atıp dinlendi bir süre. Öyle durmaya devam ederken arkasındaki eski saat dikkatini çekmişti genç kızın. Yasak saatine yalnızca yarım saat kalmıştı.

Yerinde dikleşip kollarını esnetirken, bakışları James ve Sirius arasında gidip geldi. İki gündür Allison'a gözükmemek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Hatta bugün buraya gelmeye en istekli olan da o ikisiydi. Çünkü Allison, onları burada asla bulamazdı. Her ne kadar onlara söylemese de yaptıkları işi içten içe beğendiğini inkar edemezdi Loren. Cezaya kalmalarına rağmen o kadar planlamayı o derece kusursuz yapabilmeleri, aslında ne kadar zeki olduklarını ortaya koyuyordu ama sanırım onlarda bu zeka, yalnızca haylazlık yapınca ortaya çıkıyordu.

Gözleri, önüne düşen uzun saçlarını arkaya doğru savuran Sirius'ta takılı kaldığında onu incelemeden edemedi. Odaklanmış hali oldukça çekici duruyordu doğrusu. Loren aslında ona fazlasıyla minnettardı. Eğer o gece oradan geçmeseydi ve eğer Loren'ı kurtarmak için bir hamlede bulunmasaydı başına gelebilecekleri düşünmek bile istemiyordu.

İşte tam da bu yüzden arkalarından bir iş çeviriyor olmaları fikri, onu fazlasıyla rahatsız ediyordu. Çünkü Loren eğer bir kez daha minnet duyduğu birinden böyle bir kazık yerse ne yapardı hiç bilmiyordu. Belki babası kadar acıtmazdı canını ama yine de, içinde bir yerde Black'e güvenen hislerini susturamıyordu. Onu yüzüstü bıraktığında sönecek olan bu hislerin canını acıtmasından fazlasıyla korkuyordu.

İçindeki bu rahatsız histen kurtulmak adına derince bir nefes aldığında, hâlâ bakmakta olduğu uzun saçlı oğlan kitaptaki bakışlarını çekerek gözlerini onun yeşilleriyle buluşturmuştu. Ona bakan kıza anlam veremezken kaşları ondan izinsiz çatılmıştı genç oğlanın.

Onun bir anda kendisine dönmesiyle afallayan Loren, gözlerini oğlandan kaçırarak yerinde dikleşti. Bakışları, hâlâ kitapları incelemekte olan dört çocukta gezindiğinde dikkatleri üzerine çekmek için boğazını temizledi. "Yarım saat sonra yasak başlayacak. Gitsek iyi olur."

Slytherin's Locket | Sirius BlackWhere stories live. Discover now