11 | "Bir an önce çıkalım buradan!"

1.7K 182 54
                                    

Baya baya baya uzun bir bölüm oldu doya doya okursunuz artık canlar

The Pierces-Secret

Got a secret, can you keep it? Swear, this one you'll save

Better lock it in your pocket, takin' this one to the grave

If I show you, then I know you won't tell what I said

'Cause two can keep a secret if one of them is dead

İyi okumalar



17 Ekim 1976 / Cumartesi

Botlarının bağcıklarını bağlamayı bitiren James, az önce kafasını üzerinden zar zor kaldırdığı kırmızı yastığını alarak yan yatağında hâlâ uyuklamakta olan Sirius'a fırlattı. "Hadi Patiayak, güneş çoktan doğdu."

Sirius, üzerine fırlatılan yastığı kafasının altına koyarken gözlerini açma gereği bile duymamış, yüzünü yastığa gömdüğünden dolayı boğuk çıkan sesiyle konuşmuştu. "Ne yapmamı istiyorsun? Fotosentez mi? Bugün hafta sonu ve istediğim kadar uyuma hakkım var. Şimdi beni rahat bırak ve çık odadan."

Sirius'un bu yeni uyanmış ters haline alışan James, onun dediklerini takmayarak yatağının üzerindeki kırmızı detaylı cüppesini bir çırpıda üzerine geçirmişti. Onu nasıl kaldıracağını bildiğindendi tüm bu rahatlığı. "İyi, o zaman Fawley'nin odasını keşfetme planını sonraya bırakırız. Sonuçta senin uykundan değerli değil." Diyip onu kışkırtarak, komodinden aldığı kahve asasını cüppesinin derin cebine yerleştirmişti.

Duyduğu bu cümle; Sirius'un bütün çakralarının uyanmasına sebep olurken gözlerini kocaman açarak kuş yuvasına dönmüş yatağından hızla kalktı. "Merlin, tamamen unutmuşum!"

Kenara fırlattığı siyah pantolonunu, köpekli baksırının üzerine geçirirken bir yandan da asasını bulabilmek umuduyla gözleriyle etrafı tarıyordu. Odada James'ten başkasını göremeyince merakla sordu. "Aylak ve Kılkuyruk nerede?"

James; özenle düzelttiği saçlarını tekrar dağıtırken karşısındaki lekeli aynadan üzerine siyah, örgü kazağını geçirmekte olan uzun boylu arkadaşına baktı. Bu aynayı bir gün mutlaka temizlemeleri gerekiyordu.

"Aylak uyandığımda yoktu. Büyük ihtimal ders çalışmak için kütüphaneye gitmiştir. Kılkuyruk'ta işi olduğunu söyleyerek çıktı. Bizimle kütüphanede buluşacakmış"

Sirius, her yerde aradığı asasını en son yatağının altında bulduğunda yere boylu boyunca uzanarak onu oradan hızla çıkardı. "Sence de Kılkuyruk bu aralar bir şeyler çeviriyormuş gibi değil mi? Bizden sakladığı bir sevgilisi falan mı var acaba?" Dedi yere uzandığından dolayı tozlanan pantolonunu elleriyle silkelerken.

Peter; bu aralar sürekli işleri olduğunu söyleyerek yanlarından ayrılıyor, ne işi olduğunu sorduklarındaysa sürekli onları geçiştiriyordu. Her ne kadar ne işler karıştırdığını merak etseler de Peter'ın kendi başına çok büyük belalara bulaşamayacağını bildiklerinden fazla sorgulamıyorlardı.

Sonunda saçları istediği şekle ulaşan James, burnundan kayan yuvarlak camlı gözlüğünü geriye doğru ittirerek hâlâ üzerini silkelemekte olan arkadaşına doğru yavaşça döndü. "Bana sorarsan... Kılkuyruk'un bir kız arkadaş bulması imkansız gibi bir şey ama bu aralar bana da öyleymiş gibi geliyor."

Slytherin's Locket | Sirius BlackWhere stories live. Discover now