Slytherin's Locket | Sirius Black

13 | "Hoşçakal Black."

Bu bölüm hiç içime sinmedi...

Avril Lavigne-When You're Gone

When you're gone

The words I need to hear to always get me through the day

And make it OK

I miss you

İyi okumalar♡

▪
▪
▪

18 Ekim 1976 / Pazar

Üzerindeki yeşil yorganı kenara doğru ittirerek üşüyen ayaklarını yataktan sarkıttı Loren. Uykusuzluktan kızarmış olan gözlerini, güçlükle kaldırdığı eliyle sertçe ovuşturdu. Dün gece hiç uyuyamamıştı genç kız. Düşünceleri onu bir anlığına bile yalnız bırakmamıştı. Ne yapması gerektiğini, buradan sonra nasıl devam edeceğini ya da Çapulculara güvenip güvenemeyeceğini etraflıca düşünmüş ama maalesef ki bir sonuca varamamıştı. Aldığı tek sonuç, uykusuz geçen bir gece olmuştu.

Yataktan sarkıttığı çıplak ayaklarını yerle buluşturarak yavaşça ayaklandı. Boynuna giren ani ağrıyla ağzından küçük bir inleme kaçmış, eli direkt orayı bulduğunsa içinden küçük bir küfür savurmuştu. Çünkü boynu çok fena tutulmuştu.

Canını acıtmamak için yavaş hareketlerde bulunarak kendine ait olan dolaptan bir kaç parça kıyafet çıkardı. Banyoya doğru ilerlerken diğerlerinin hâlâ uyanmadığını farketmişti. Fazlasıyla erken uyanmış olabilirdi ama olmayabilirdi de. Kara Göl'e bakan Slytherin camları, saatin kaç olduğunu tahmin etmesini zorlaştırıyordu.

Bir yere çarpmamak adına küçük bir 'lumos' büyüsüyle etrafı aydınlatırken banyonun kapısını gıcırdatmamaya dikkat ederek yavaşça açıp içeri girdi. Sıcak bir duş ona iyi gelebilirdi.

Elinde tuttuğu kıyafetleri, lavabonun kenarına bırakarak solundaki küçük dolaptan vişneli şampuanını çıkarttı. Küçük şişenin kapağını açıp kokladığında biraz da olsa rahatladığını hissetmişti. Loren aslında vişneden nefret ederdi ama bu nefret yalnızca, Justin ona beraber kutladıkları ilk doğum gününde kokusu üzerinden bir hafta çıkmayan büyülü bir vişneli şampuan hediye edene kadar sürmüştü.

Vişneyi hâlâ yiyemiyordu belki ama kokusu ona eski güzel günleri hatırlatıyordu. Aklına gelen anılarla yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. "Vişne kokusu sana çok yakışacak bak göreceksin." Demişti bu hediyeyi ona verirken küçük oğlan. Loren'ın aksine Justin vişneye bayılırdı. Bu yüzden almıştı zaten o hediyeyi.

Sevdiği kız yanında gezerken ona her yaklaştığında burnuna sürekli vişne kokusu dolması için almıştı ama Loren'ın, bundan hiçbir zaman haberi olamadı.

Onu rahatlatan kısa süreli bir duş alarak buhar dolu kabinden dikkatlice çıktı. Onca olayın üzerine bir de düşüp bir yerlerini kırmakla uğraşamazdı.

Kenara bıraktığı beyaz, düz tişörtünü giyip üzerine de bordo sweatini geçirerek çekmeceden çıkardığı sarı havluyla nemli saçlarını kuruladı bir süre. Tamamen kurumasalarda fazla nemini birazcık almıştı. Kullandığı malzemeleri eski yerlerine yerleştirerek aynı sessizlikle ayrıldı hâlâ sıcak olan banyodan.