Slytherin's Locket | Sirius Black

20 | "Şimdi çekip gidemezsin."

Arkadaşlar son senem bu yüzden bölümler biraz gecikebilir ama anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum <3

İyi okumalar♡

▪
▪
▪

23 Ekim 1976 / Cuma

İksir kitabını kolunun altına sıkıştıran Loren, derslikten çıkarak kütüphanenin yolunu tutmuştu. Genç kızın bu durumdan memnun olduğu söylenemezdi ama Sirius Black, borçlu kalmayı isteyeceği son kişi bile değildi. Bu yüzden şu madalyonun sırrını elinden geldiğince çabuk çözecek ve aradaki bu borç meselesini bir daha açılmamak üzere kapatacaktı.

Aslına bakarsak, artık Sirius Black'ten eskisi kadar rahatsız olduğu söylenemezdi. Rahatsız olmaktan çok, onu merak ediyordu.

Bildiği kadarıyla Sirius Black, okuldaki zorbaların başını çekiyordu ve zorbalığa uğrayan birini gördüğünde hiç çekinmeden o da bu işe bulaşırdı. Yani genç kız, Sirius Black'in onu kurtarmasına bir hayli şaşırmıştı. Gerçi Loren, onların hiç bir kıza zorbalık ettiklerini görmemişti ama eğer bu kız onların en büyük sırrını okula yaymakla tehdit eden ve aynı zamanda katil olduğunu düşündükleri bir kız ise zorbalık etmekten pek de çekineceklerini düşünmüyordu. Yani bu durum da doğal olarak, Sirius Black'i daha çok tanımak istemesine sebep oluyordu.

Önüne çıkan geniş kapıdan içeriye girdiğinde kenarda, dikkat çekmeyen bir masaya yerleşmiş olan Sirius Ve Peter'ı görerek tempolu adımlarını oraya doğru hızla yöneltti. Sessiz olunması gereken kütüphane de gülüşerek konuşan ikili, karşılarındaki sandalyenin pek de gürültülü olmayan bir şekilde çekilmesiyle birbirlerinde olan dikkatlerini oraya vermiştiler.

Elindeki kitabı masaya bırakarak çektiği sandalyeye yerleşen Loren, bakışlarını karşısındaki ikiliye çevirerek merakla sordu. "Geç kalmamamı söyleyen Lupin tam olarak nerede acaba?"

"Tam olarak burada."

Arkasından gelen kalın sesle birlikte oraya dönen Loren, Remus ve hemen arkasından onu takip eden James'le karşılaştığında onları umursamadan tekrar önüne dönmüştü. Aralarında en nefret ettiği kişi kesinlikle James'ti. Hiç şüphesiz aralarında kendisinden en nefret eden kişi de yine aynı şekilde James'ti. Tabii Remus'la yarışabilirlerdi orası ayrı.

Genç kızın sol tarafındaki sandalyeyi çekerek yerleşen Remus, elindeki kitapları masaya bırakarak kahve gözlerini yanına oturduğu kumral kıza dikmişti. Yuvarlak masada Loren'ın diğer yanında kalan sandalyeyi ondan olabildiğince uzağa çekerek Peter'ın iyice dibine giren James'te, tıpkı Remus gibi mavi gözlerini -artık karşısında kalan- kumral kıza dikti. Sirius ve Peter'ında onlardan eksik kalır bir yanı yoktu.

Onların bakışları arasında hapsolan Loren, derin bir nefes vererek ilk konuşan olmak için ağzını araladı. "Pekala... bunu niye kabul ettiğini öğrenebilir miyim Lupin?"

Loren, onu kabul edecek en son kişinin onu kabul eden tek kişi olmasını fazlasıyla tuhaf buluyordu. Hatta gelmemeyi bile düşünmüştü ama Sirius'a olan borcu, Remus'un planlarından daha ağır basmıştı. Bu yüzden de şu an yerini almış, Remus'tan gelecek cevabı merakla bekliyordu.

"Sanırım artık Aylak'ı kullanmıyorsun." Remus geçen güne vurgu yaparak konuştuğunda Loren, kaşlarını çatarak sertçe mırıldandı. "Şu an konumuz bu değil."