19. Bölüm

362 71 54
                                    


Lee Insik, seksle ilgili sanki bir günah değilmiş gibi yazıyordu. Jeongguk'un bir günah olmadığını kendine hatırlatması ise itiraf etmek istediğinden çok daha fazla çaba gerektiriyordu. Başlangıça, Insik'in ilk seks deneyimleriyle ve karanlıktaki başıboş eller ve başıboş dudaklarla ilgili yazdığı kitaptan bölümler okurken Jeongguk kitabı kapatıp, her gün biraz daha sesi kısılan, af dileme isteğine karşı ciddi bir savaş vermek zorunda kalmıştı. Seks şimdi farklı olsa, yalnızca en korkunç türden günahkarlar için ayırtılmış kötü bir şey olmasa da yetiştirilirken ona öğretilen şeyler hala aklında yankılanıyordu.

Okuma yaparken, her ne kadar isteksizce olsa da kendi iradesiyle, aklı sık sık Seokjin'e gidiyordu. İlkleri ve ilk öpücükleri öğrenmenin tam ortasında Seokjin'in hoşlanabileceği şeyleri merak ediyordu. Bu noktada, bir parça suçkuluktan daha fazlasını hissediyordu hep. Ancak bu suçlulukla ilgili onu şaşırtan şey dinle ya da inançla birlikte gelen sorulardan tamamen bağımsız olmasıydı. Daha ziyade, Seokjin'i bu konuma koymaktan kaynaklanan bir suçluluktu bu. Yalnızca hayal bile olsa, Seokjin'in özel hayatına indirilen bir darbeymiş gibi hissetmekten alıkoyamıyordu kendini.

"Pardon?"

Jeongguk kitabı bırakarak yeni gelen müşteriye baktı.

Hyunjoo ilk girdiği işin kendisinin yanında olduğu için Jeongguk'un şanslı olduğunu söylemişti çünkü, kendi tabiriyle, çalışırken oradaki kitapları okuması Hyunjoo'nun bir tarafında değildi Jeongguk, yarım yamalak bile olsa, oradaki işini yapmaya devam ettiği sürece. Jeongguk Hyunjoo'nun bu söylediğine inanmayı ve okuma yapma fırsatını değerlendirmeyi tercih etmişti çünkü gerçek dünyanın ona her an sunabileceği şeyleri kim bilebilirdi ki? Ya eğer bir sonraki patronu pek... Hyunjoo gibi olmazsa?

"Buyrun?" dedi, kasadaki kitabı kapatma zahmetine girmeden. "Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Müşteri, Jeongguk'tan yalnızca birkaç yaş büyük görünen genç adam, kasaya doğru yaklaşıp dirseğini masaya yasladı ve güneş gözlüklerini saçlarının üzerine itti. "Imm, bu biraz, bir nevi utanç verici olacak ama..."

Jeongguk beklenti içinde ona baktı.

"Şimdi, benim erkek arkadaşım... eşcinsel olduğunu yeni keşfeden biri. Yani, kendisi tam bir silver fox (Ç/N: Yaşça büyük çekici erkek) ama tüm bu şeyler onun için çok yeni ve ben sadece... Ben ona bazı konularda rehber olabilecek bir kitap arıyorum. Hani, ben sürekli gevezelik etmeden bir şeyler öğrenebileceği. Ona uygun olabilecek. Bu tarz bir şey var mı?"

"Birkaç tane var."

Jeongguk kasanın arkasından kalkıp üçüncü koridora doğru ilerledi bir yandan da müşteriyi çok geride bırakmadığından emin olarak. Anlaşılacağı üzere, Jeongguk doğru müşteriye doğru kitabı önerme, onları doğru konuma yönlendirme konusunda kendini geliştirmişti. Ancak yine de hala bu konularla ilgili konuşmakta zorluk yaşıyordu. Mesela Hyunjoo, mükemmeldi. İnsanlara onlara yalan söyleniyormuş gibi değil kendilerini özel hissettiren bir tarzı vardı. Ve bunu yalnızca kendisi olarak yapıyordu.

Kibardı ancak sahte hissettirecek kadar abartılı derecede değil. Aynısını Jeongguk'a da yaptığı gibi müşterilere de takılıyordu ve bu müşterilerin sanki eski bir dosttan yardım alıyormuş gibi hissetmesini sağlıyordu.

Jeongguk da onun gibi olmak isterdi ancak o bu tarz konuşmaları yapabilecek yeteneğe sahip olan birisi değildi. Çoğu zaman tek kelime etmeden müşterileri doğru raf ve doğru yazarın olduğu yere yönlendiriyordu. Farkındaydı, hiçbir şey söylemeyerek işleri tuhaf bir hale sokuyordu. Ancak bir şey söylemek, herhangi bir şey söylemek de başlı başına bir risk taşıyordu. Ayrıca her müşteri Seokjin'in birebir kopyası falan da değildi. Hepsi gülüp ona tatlı demeyecek ve bir elini hafifçe Jeongguk'un omzuna koyarak onun paniklemesine yol açmayacaktı.

Cherub Vice | JINKOOK (Çeviri)Where stories live. Discover now