Chapter Three- Dreamers

3.3K 218 78
                                    

        Bu hikayenin orjinal dili İngilizcedir ve bütün hakları secretninjas 'a aittir.

Uyandığımda parlak ışıklardan ürkmüştüm. Bir odadaydım. Elimi yüzümün önüne koydum.

"Oh, teşekkürler Tanrım!" dedi bir ses. "Saatlerdir uyuyorsun." Gözlerimi kırpıştırdığımda önümdeki Tıpçı'yı fark ettim. Hatırlamaya başladım.

Avcumu yüzümde kaydırdım ve esnedim. Aşağı baktığımda bana fazla bol gelen bir tişörtün sadece dizlerimin üzerinde bittiğini gördüm.

"Kim giydirdi ben? Yemin ediyorum onu lüleyle boğacağım- '' diye başladım.

"Kimse bir şey yapmadı. Üstüne tişörtü geçirdik sonra eski üstünü çıkardık. Kimse bir şey görmedi." diye güvence verdi Tıpçı. Tekrar yatağa uzandığımda kapıdan biri girdi.

"Ö- özür dilerim ama kız kontrol edilene kadar bekleyeceksin." diye homurdandı Tıpçı.

Kekelediğine göre gelen Alby olmalı. Kafamı kaldırıp tahmin ettiğim yüzü görünce konuşmaya başladım.

"Alby... Yanlış anlama ama git," diye homurdandım. "O 'olay' dan sonra cidden seninle konuşmak istemiyorum." diye mırıldandım yüzümü yastığa bastırırken.

"Ne yapmam gerektiyse onu yaptım. Birine zarar verebilirdin. Zaten Newt'in gözü simsiyah." Diye söylendi.

İnledim, şimdi daha kötü hissediyordum.

Birincisi, en yakın arkadaşlarımdan biri Kutu'dan ölü olarak geldi ve sonra şeyi yumrukluyorum... Newt benim için her neyse işte, emin değilim. Tam da gözünü.

Şimdiyse siyah bir gözü var ve suçlu hissediyorum.

"Georgia nerede?" diye sordum duygularımı gizleyerek.

"Mezarcılar onunla uğraşıyorlar. Mektup Harita Odası'nda. Kilitli. İpuçları olabilir."

"Yani bana ait olan bir mektubu okudun?" Yüzümü buruşturdum. "Mahremiyet nedir bilir misiniz? Önce beni soydunuz sonra da bana ait olan özel mektubumu okudunuz!"

"Seni soymadık-'' diye başladı Tıpçı.

"Kapa çeneni Clint." dedi Alby sinirle bakarken.

"Peki bu tişört kimin? Kesinlikle benim değil. Oh, biliyorum. Neden hepiniz gelip çıplak bedenime bakmadınız? Kesinlikle özel hayatımı işgal etmiyorsunuz, değil mi? Ya da daha iyisi, neden hepiniz gelip eşyalarıma bakıp istediğinizi almıyorsunuz? Umurumda değil!" diye bağırdım.

Aniden yataktan çıkarılmış ve duvara itilmiştim.

"Dinle beni, çıkıntı. Notu okumak bir şey değildi. İşe yarayacak şeyler yazıyor olabilirdi. Tişört Newt'in, sana vermemi söyledi." dedi tükürürcesine.

Utançtan kızaran yanaklarımı hissedebiliyordum. Alby tarafından duvara sıkıştırılmış olmaktan ve üzerine Newt'in kokusu sinmiş bir tişörtünü giymekten.

Önümden çekildi.

"Kurallara göre hareket edeceğiz, tamam mı çıkıntı?" dedi sessizce.

"Kötü hissetme Alby. Bazen kızlar da azarlamak ister," Omuzlarımı dikleştirip yüzüne baktım. "Özür dilerim."

Gülümsedi.

"Lider olduğun ortada," Kafasını salladı. "Neyse, Minho sininle konuşmak istedi."

Mystery Girl ( THE MAZE RUNNER FANFIC) [Turkish Translation]Where stories live. Discover now