Chapter Six- Understood

2.8K 189 179
                                    

        Bu hikayenin orjinal dili İngilizcedir ve bütün hakları secretninjas 'a aittir.

(Birkaç gün sonra)

Bu ay çaylak yoktu. Alarm yoktu, hiçbir şey. Bugün, o gün olmalıydı.

Ölü Kafalar'da yürürken Mezarcıların Georgia'yı mezara koymadıkları aklıma geldi. Yas tutmam için zaman vermemişlerdi.

Yutkundum, bu düşünceyi unutmaya çalıştım. Georgia en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Onun için bir şeyler yapmalıydım, Ölü Kafalar'a koyabileceğim bir şey. Eğer onlar yapmazsa ben yapacaktım. Sonra yapacaktım, Newt ve Minho koşudan döndükten sonra, fark etmeyecekleri bir zamanda.

Ya da daha çok endişelenebilirlerdi, neden benim için endişelendiklerini bilmiyordum. Gayet iyiydim ve ne zamandan beri sağlığıma ve nasıl hissettiğime karışıyorlardı? Ebeveynlerim gibiydiler, her zaman beni kontrol edip yaramın nasıl olduğuna bakıyorlardı ya da kendim alabilmeme rağmen bana su getiriyorlardı.

Belki de Clint'in Ably ve Newt'e uykumda söylediğim garip şeyleri anlatması yüzündendi. Gördüğüm her ayrıntıyı söylemek zorundaydım. Onlarla ilgili olmadıklarını söylesem pek de meraklı olacaklarını düşünmüyordum.

Sadece bendim. Belki de o kızıl kız- aslında onun ben olduğumu yeni anlamıştım. Ama hala o aileyi ve çimlerdeki çocuğu çıkaramamıştım.

Belki de bir yakın arkadaş? Belki de sevgili?

Bu düşünce yanaklarımın yanmasını sağlamıştı.

Her zamanki yerimize oturdum, konsantre olup saçlarım kadar kırmızı olmamaya çalıştım.

Benim gibi bir kızın, biriyle romantik bir bağı olamazdı.

Birine anlatmalıydım.

Aklımda bir isim vardı. Newt. Ona anlatabilirdim, güvenebileceğim biriydi.

Şanslıydım, kahvaltıya ilk gelendi.

"Hey, iyi misin?" diye sordu otururken.

"Ne zamandan beri iyi değilim ki?"

"Bir Izdırap Veren tarafından sokulduktan ve uyurken rastgele şeyler söylediğinden beri."

"Newt... Sana güvenebilir miyim?"

Elindeki yulaf kâsesini masaya koydu, gözünün önündeki saçları eliyle geriye taradı.

"Şarkı hakkındaki şeyi anlattın, her ne lüleyse söyleyebilirsin." Elini havada salladı. "Bu sefer ne? Minho'dan mı hoşlanıyorsun? Gally'le mi ilgili?"

Avcumu alnıma yerleştirdim.

"Neden herkes sizlerden biriyle olup olmadığımı üsteleyip duruyor ki? Hâlbuki Minho senden hoşlandığımı sanıyor." Nefesimi dışarı verdim.

Bu Newt'i gafil avladı ama hemen konuyu değiştirdi.

"Her neyse, benimle ne hakkında konuşmak istiyordun?" diye sordu, elleri üst üsteyken.

"Baygınken... Birkaç anı görmüş olabilirim." Dudağımı ısırdım.

"Lülekafa! Neden söylemedin o zaman?" diye kızdı.

"Çünkü herkes ne hakkında olduğunu sorabilirdi. Ve inan bana, Kayran'la ya da Mıntıka'yla ilgisi yok." dedim yüzümü buruşturarak.

Kafasını salladı ve yüzünü ovaladı. "Ve?"

Mystery Girl ( THE MAZE RUNNER FANFIC) [Turkish Translation]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora