Chapter Nineteen-Silence

1.8K 124 175
                                    

Bu hikayenin orjinal dili İngilizcedir ve bütün hakları secretninjas 'a aittir.

Bölüm şarkısı: The Cinematic Orchestra-To Build A Home

Multimedya: Claudie


Bana yardımcı olan Minho'ydu. Koşudan yeni döndüğü için solukları hızlıydı. "Zoe..." Önümde diz çökerek boylarımızı eşitledi. Cevap vermeyerek görüşüm bulanıklaşana kadar ağaçlara baktım. "Zoe, sen doğru şeyi yaptın," diyerek elimi kendi elinin içine aldı. Dizimin üstünde duran ellerimize baktım. Minho. Neden bana yardımcı olan oydu? Neden yeterliymiş gibi hissetmiyordum?

Newt'i görmek istiyordum. İyi olduğundan emin olmak istiyordum. Ona yardım etmek ve nedenini öğrenmek istiyordum. Neden bunu yaptığını.

Minho'nun elindeki elimin gevşemesine izin verdim. Bir damla gözyaşının yanağımdan çeneme doğru süzülmesine izin verdim. Bir tekerlekli sandalyedeydim. Bir liderdim, aynı zamanda bir arayıcıydım. En hızlısı, en güçlüsü, en akıllısı olmam gerekiyordu. Ama şimdi sadece...

Hiçbir şey demeden çeneme doğru giden gözyaşını durdurduğumda boğazımdaki yumruyu yuttum. Aslında ağlamamam gerekirdi. Tüm bu şeylerden önce hiç ağlamaya alışkın değildim.

"Sadece sana daha fazla zarar veriyor," diyerek soluğunu dışarı verdi. Minho beni anlıyordu, şuanda ne düşündüğümü biliyordu. Sonunda ağzımı açarak cevap verdim. "Dışlanmak böyle bir hismiş demek, iğrenç."

"Zoe, bu senin suçun değil. Newt öyle düşünebilir ama yapman gereken şeyi yaptın," diyerek zayıfça gülümsedi. Elimi sıktı.

Minho, ben endişeyle titrerken beni tuttu; ben Newt için olan korkumla titrerken beni tuttu. Jeff, Newt'in bacağının kötü olduğunu söylemişti. Newt'in kritik bir durumda olduğunu söylemişti. Ya ölürse? Sonuçta Newt'in istediği buydu.

Bencil olmama rağmen bunun olmasına izin veremezdim.


Fiona ana ekrana baktı. Kızın titremesini, yıkılmasını izledi. Elindeki tableti o kadar sıkı tutuyordu ki boğumları beyaz olmuştu. Yanındaki işçiler sadece ona baktılar, o tabletin Fiona'nın ellerinde kırılmasından korkuyorlardı.

Jonas yanındaydı. Saçının her bir tutamı ayrı bir yönü gösteriyordu ve gözlerinin altındaki torbalar çok belirgindi. Tabletinden Veronica'nın verilerini yollarken dudağını ısırmaya devam etti.

"Bunu biz yaptık," dedi Fiona. Diğer bir yanında Teresa vardı, o da önlerindeki ekrana bakıyordu. "Nedenlerimiz var," dedi gözlerini ekrandan ayırmadan. Thomas ona kısa bir bakış attı. "Bizden şüpheleniyor musun? Kendinden şüpheleniyor musun?"

Fiona, kızın organlarına baktı. "Ne zaman bir cerrahımız olacak, operasyon yapabilecek birisi ya da onu hızlı tedavi edebilecek biri?" diye soruları yağdırdı Fiona, emir yağdırır gibi.

"Çok sürmeyecek. Tıbbi departman Deliler üzerinde çalışmak için kısa bir süreliğine ayrıldı. Işıl'ın ayrıntılarını belirleyeceklerdi," diye açıkladı Teresa.

"Fazla bekleyemeyiz. Başka doktorlara ihtiyacımız olacak. Önümüzdeki çelişkiler için onun iyi olması gerekiyor. Bu her şeyi yavaşlatacak!" diye beklemek istemediğini belli etti. "Her şeyi birkaç haftalığına geri çekmek zorunda kalacağız. Belki bir aylığına."

Bundan sonra kimse ağzını açmadı, boş bakışlarla ekrana baktılar. Kutu deliğine atlayan kızı, Veronica'yı izlediler. "Bununla ben ilgilenirim," dedi Jonas, uzaklaşırken.


Mystery Girl ( THE MAZE RUNNER FANFIC) [Turkish Translation]Where stories live. Discover now