Chapter Twelve-Responsible

2K 137 112
                                    

        Bu hikayenin orjinal dili İngilizcedir ve bütün hakları secretninjas 'a aittir.

"Ah..." İnleyerek alnımı ovdum.

Başım zonkluyordu sanki. Hayır, zonklamıyordu. Sanki başımın içerisinde bir davul vardı ve tekrar tekrar vuruluyordu.

"Newtie..." diye mırıldanıp yuvarlandım.

"Evet?" Sesi beklediğim kadar uzaktan gelmiyordu.

Kutsal.

Lüleler.

"Newt! Yatağımda ne yapıyorsun?" diye bağırarak onu ittim. Gülerek yere düştü.

"Tüm şakaların arasından verdiğin en iyi tepki buydu." diyerek kendinden gururlu bir şekilde kafasını salladı.

"Dün gece ne oldu? Bir şey içtiğimi hatırlıyorum. Tadı berbattı, o tüm şeyleri kafamdan atmak için içmiştim. Mutlu hissettiğimi ve bir şey hakkında heyecanlandığımı hatırlıyorum."

"Neyi kafandan atmak için?"

Bakışlarından kaçınıp aşağıdaki ellerime baktım. Ona kâbustan söz edemezdim. Alby'ye anlatırdı.

"Ne söyledim? Ne yaptım?" dedim çekinerek.

"Ee, bana birkaç kez tatlı olduğumu söyledin. Kafan yerinde değildi, sorun etmene gerek yok. Öyle bir şey demek istemediğini biliyorum," Sırıttı. "Ve endişelenme, daha çok saçmalamaman için elimle ağzını kapattım."

İnleyerek yüzümü yastığa gömdüm. Ve sonra, BAM! Dün gece ne olduğunu hatırlamaya başladım. Newt'i sevdiğimi düşünmüştüm. Yüzümü yastığa daha çok gömüp inledim.

"Başın o kadar mı ağrıyor?" diye sordu merakla.

Şimdi ne demeliydim? Hayır Newt, seni sevdiğimi hatırladım. Haha, hayır. Bunun için kendimi tokatlamalıydım.

"Çok ağrıyor."

Newt tişörtlerinden ve pantolonlarından birini giymem için yatağın üstüne koydu. Pantolonun paçaları kıvrılmış ve bir şort olmuştu.

Saçlarımı düzeltip kafamdaki çiçek tacını çıkardım.

"Hayır, saçında güzel duruyordu." Gözünü kırptı.

Tanrım. Newtie. Onu yapma!

Kızarmamayı umarak bakışlarımı kaçırarak duvara baktım. Kıyafetleri elime verdi ve arkamı döndürdü.

"Yemin ediyorum, eğer burada giyineceksen seni yumruklayacağım." diye uyardım.

Güldü. "Anca rüyanda."

Saçıma dokunduğunu hissettim, saçımı örüyordu. Beni tekrar döndürerek alnıma fiske attı.

"İşte." diyerek gülümsedi.

"Ne yapıyorsun?" diye mırıldandım.

"Sana yardım ediyorum. Kendini iyi hissetmediğin için sana elimden gelen her yardımı edeceğim."

Çiçek tacımı alıp başına yerleştirdim, güldüm.

Eli hemen başının üstüne uçtu. "Ne biliyor musun? Senin için bunu çıkarmayacağım." diyerek sırıttı.

"Salak gibi görünüyorsun."

"Kimin umurunda? Şimdi giyin. Çok açım." Diyerek beni biraz ittirdi.

Mystery Girl ( THE MAZE RUNNER FANFIC) [Turkish Translation]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin