Özel BölüM 1

1.1K 81 137
                                    

Jongin ve Sehun toprak yönetmenin zorluklarıyla başa çıkmaya çalışırken zaman da hızla akıp gidiyordu.

Ölümsüz topraklarda eğer Jongin'in sürüsü olmasaydı şimdiye dek taht sahibi en az 2 kere değişmiş olurdu. Çünkü Jongin ne kadar adaletli olursa olsun kurtlar ve azrailler sık sık sorun yaşıyordu. Neyse ki sürü üyeleri kurda dönüşebilmenin avantajıyla kurtluğun ruhani bir sembol olarak kaldığı halktan daha güçlüydü. Azraillere gelince, onları da frenleyecek bir öz davası vardı hala. Sehun'un haftada bir gün onlarla vakit geçirmesi özün varlığını hissetmeleri ve huzur bulmaları için yeterli olmasa da şimdilik onları kontrol altında tutmaya yarıyordu.

Yeşil topraklarda da durum farksız sayılmazdı. Sehun düzeni kurmuş olsa da periler koruyucularının her zaman yanlarında olmasını istiyorlardı. Onların Jongin'in perdeyi istediği zaman geçip, bu topraklarda dilediği gibi dolaşmasıyla ya da geceyi Sehun ile söğütte geçirmesiyle hiçbir problemi yoktu. Fakat Sehun diğer tarafa geçtiğinde ve geceyi sarayda geçirdiğinde sorun çıkıyordu. Periler son koruyucuları ve liderleri olan Sehun'un zarar görmesinden, bir daha hiç dönmemesinden korkuyordu. Dahası bazı katı kuralları vardı. Tıpkı kendilerinin ölümsüz topraklarda istenmemeleri gibi onlar da yeşil topraklarda azrailleri ya da kurtları istemiyorlardı. Bu konudaki tek istisnaları Jongin'di.

Tüm bu zorluklara rağmen hayat eskisinden çok daha güzeldi, herkes için. Sehun hamileliğinin altıncı ayındaydı. Kendisi ne kadar çok yorulursa Jongin'in canına da o kadar çok okuyordu.

Aslına bakılırsa periler onu hiç yormuyordu. Bir dakika yalnız kalmasına izin vermiyor, ipek saçlarından kayıp yere düşen tokasını alması için dahi eğilmesine müsaade etmiyorlardı. Topraklarındaki ağaçlar bile daha önce hiç vermedikleri çeşit çeşit meyveler veriyor canının istediği şeye ulaşamama ihtimalini sıfıra indiriyordu. Periler en az kendisi kadar huysuzlaşan söğüdüyle de ilgileniyor, kulenin içini, merdivenleri ve diğer her şeyi günden güne daha rahat hale getiriyorlardı. Kulenin dışındaki gölü rahatça geçebilmesi için bir köprü bile yapılmıştı.

Diğer taraftan azrailler ve kurtlar da en az periler kadar mutluydu. Sehun perdeyi geçer geçmez onu karşılıyor hiçbir şeyden rahatsız olmaması için ellerinden geleni yapıyorlardı. Dediğim gibi böyle bakacak olursak aslında zor bir dönem geçirdiği söylenemezdi. Fakat onun istediği diğerlerinin ilgisi değil eşinin ilgisiydi.

Jongin geceleri neredeyse hiç uyumuyor sabaha kadar ona masaj yapıyordu. Sabahları kahvaltısını yatağında elleriyle yediriyor onunla yürüyüş yapıp birkaç saatliğine işlerini halletmek için onu Yixing ve Baekhyun'a ya da Seri ve Wendy'e emanet etmek zorunda kalıyordu. Bu sırada eğer bir kusma atağı ya da herhangi bir sorun yaşarsa Jongin o an yanında olmadığı için akşamüstü cezasını çekiyordu.

Bir sonbahar akşamıydı. Jongin işlerini apar topar yapıp -çoğunu sürü üyelerine yıkıyordu- uçarak saraya döndü. Fakat Sehun çoktan küsmüştü ona. Öyle ki bu gece sarayda kalmaya dair verdikleri kararı da bozmuş söğüdüne dönmüştü. Jongin bu haberi alınca bu sefer daha hızlı bir şekilde perdeyi geçip kuleye girdi.

Eşi söğüdünün önünde bağdaş kurarak oturmuş toprakla uğraşıyordu. Söğüdün dalları da sinirli olduğunu göstermek ister gibi nazikçe etrafa dökülmek yerine etrafındaki duvarlara tutunmuştu sanki.

"Güzelim, sarayda kalacaktık hani?" Jongin yavaş adımlarla yaklaştı ona. Ellerini kaskatı olmuş omuzlarına koyup eşine masaj yapmaya başladığında bir cevap alamadığı için arkasına oturmuştu sessizce.

Sehun hala toprağı eşeliyordu. Jongin omuzlarındaki ellerini beline indirip sarıldı eşine. Sırtını göğsüne doğru çekip karnını okşarken Sehun da daha fazla dayanamayıp kendini onun ellerine bırakmıştı. Jongin onun dertli iç çekişine gülüp boynunu ve yanağını rastgele öpmeye başladı. "Yine neye kızdın aşkım? Söyle bana." Sözü biter bitmez Jongin kurduğu yanlış cümleyi fark ederek panikledi. Daha önce bunu söylediğinde Sehun onunla gün boyu konuşmamıştı. Bu yüzden çevirmeye çalıştı. "Kim sıktı canını söyle mahvedeceğim hepsini. Biriciğim benim." Jongin öpücüklerini hızlandırıp kafasını dağıtmaya çalıştı. Şanslıydı ki Sehun bu sefer kelimelerine dikkat etmemişti.

Flirt With Death ~ Sekai Where stories live. Discover now