***
Üzerinde kan lekeleri olan elleriyle iyice yanıma yaklaşan kişinin bir alfa olduğunu hiçkimsenin söylemesine gerek yoktu. Ciddiyim. Bu adamı kilometrelerce uzaktan gören herhangi biri de alfa olduğunu söyleyebilirdi. Uzun ve kaslı bir vücut, keskin yüz hatları ve bakışları... bakışları için söyleyecek kelimem yok ama size şöyle anlatabilirim; gözlerine bakmaya devam etmek ve gözlerinize pençelerinizi geçirmek arasında seçim yapmak isterken, sürekli gözlerine kaçamak bakışlar attığınız ve bunu bir türlü kontrol altına alamadığınız bakışları vardı.
Biraz da sesinden bahsetmemi ister misiniz? Spontan konuşmalarında dahi karizmatik gelen, kendinden güçsüz olana diz çöktürtecek, sürüsünü hakimiyet altına alacak bir alfa sesi. Özgüvenli, kararlı ve dikkat çekici.
Sahi ne söylüyordu bana?
"Hoş geldin. Ben Alfa Jongin." Neyse boşverin öncesini, tipik bir alfa sonuçta. Her daim gösterişli ve alfalığını belli etmek için yer arayan bir ilgi manyağı.
"Sehun." Dedim. Devam etmemi bekledi. Etmedim. Ne diyecektim ki? Sehun'dum işte.
Sadece Sehun.
Yine de beklentiyle dolu gözleri sönerken yüzündeki gülümseme bir milim dahi kıpırdamadı.
"Seni yıllardır tanıyor gibiyim Sehun. Sen pek hoş bulmamış gibi görünüyorsun ama emin ol bize hoş geldin."
***
