fly me to the moon | sekai

five; dance with mr. oh

birazcık uzun bir bölüm oldu gibi. Bu sehunun böyle uzak olduğu son bölüm artık daha fazla sehun olacak bilginize. uzun olduğu için düzenleyemedim umarım fazla hata yoktur daha sonra bakıcam. iyi okumalar💞💓

İki yıl önce işe ilk başlayıp da maaşımı ilk kez aldığım gün benim için çok özeldi. Çocukluğu boyunca hep hevesi kursağında kalan bir insan olduğum için bazı isteklerimin gerçekleşmesini hep adam akıllı bir işe girdiğim zamana ertelemiştim. Ve o gün gelip de maaşım banka hesabıma yatırıldığında işten çıkıp soluğu doğruca bir pastanede almıştım. Yedi sekiz yaşlarımdayken bir keresinde canımın uğur böcekli pastalardan çektiğini hatırlıyorum. Ancak hiç paramız olmadığı için annem alamamıştı. Onun da gözlerinin dolduğu hala gözümün önünden gitmez. İşte maaşımı ilk aldığım gün o pastadan bir tane almış, eve gitmiş ve ağlayarak yemiştim. Sonrasında da yavaş yavaş tüm hayatımı tamamlamıştım. Kendime iyi bir yatak, haftada üç gün dizi takip etmek için bir televizyon, eskiyen kıyafetlerim yerine çok daha iyilerini, evime gelen misafirlerim için yeni mobilyalar ve son olarak da hep o hayalini kurduğum araba...

Dün gece yıllar sonra Oh Sehun'u yeniden gördüğüm zaman, pastanenin vitrininden uğur böcekli pastaya baktığım zamanki gibi hissetmiştim. Sanki yıllardır hayalini kurduğum, hep olmasını istediğim, çocukluğumdan bir hayaldi karşımdaki. Yanıma geleceğini düşünmüştüm ancak bana hiç yaklaşamamıştı bile. Junmyeon Jongdae'ye bir de senin yanına uğramak istedik, dediğinde ve sonrasında bir saat kadar bizim partide kaldıkları süre boyunca gözleri hep bendeydi. Bir an bile çekmemişti. Ben ise artık o çocuk değildim. Ellerim titrememiş ya da heyecandan terlememiştim. Ancak benim gözlerim de hep ondaydı. Baekhyun'un patronu Chanyeol'ün de onlarla arkadaş olduğunu gördüğümüz zaman üçümüz de ufak çaplı bir şoka girmiştik. Sıradan bir tanıdıklık gibi değildi, önce Kim Junmyeon'la kocaman sarılmış, ardından Sehun'a da kollarını sarmıştı.

Açıkçası Sehun'un düğüne geleceğini zaten çok iyi biliyordum. Sonuç olarak Junmyeon'un çok yakın arkadaşıydı, bu yüzden İseul'a onu hiç sormamıştım. Ancak yine de buraya da geleceği hiç aklıma gelmemişti. Ya da geldiği andan gidene kadar gözlerini benden hiç çekmeyeceği. Ondan hiç kaçmamıştım. Biten içkimin yenisini almak için bar kısmına ilerlerken, tam yanı başında durup içkimi yenilenirken sadece otuz santim uzaklığımdaydı. Yıllar öncesinden beri hatrımdan hiç gitmeyen kokusu yeniden burnuma dolduğunda derince solumamak için zor tutmuştum kendimi. Ben yanında dururken o da vücudunu tamamen bana çevirmiş, doğrudan yüzümü izlemişti bu kez.

O gece Baekhyun'un Chanyeol ile yatma hayali yalan oldu, ancak o pes etmezdi ve bu hayali bu kez düğün gecesine erteledi. Chanyeol, Sehun ve Junmyeon giderken onlarla birlikte ayrıldı. Kardeşi hala bizimle birlikte eğleniyordu, sadece eğilmiş Baekhyun'un kulağına bir şey söylemiş ve öylece ayrılmıştı. Ne söylediyse Baekhyun'un keyfi yerine gelmiş aptal gibi bayılana kadar sarhoş olmuş ve kusana kadar dans etmişti. Gece iki gibi sonunda herkes evlerine dağıldığında Baekhyun'u benim evime götürmüştüm, çünkü biliyordum ki asla ama asla erken uyanamaz akşama kadar öylece uyumaya devam ederdi. Ve Jongdae'nin düğünü akşamdan kaldığı için erteleyebileceği bir şey değildi.

Herkesin evine gittiğinden emin olduktan sonra üç buçuk gibi uyumuş ve yedideki alarmımla ayağa dikilmiştim. Baekhyun için eczaneye gitmiş, akşamdan kalmalığı için lazım olan her şeyi alırken aynı zamanda Jongdae'nin uyandığından da emin olmuş ve ona da bir şeyler almıştım. Normalde biricik dostuma harika bir kahvaltı hazırlamak isterdim ancak bugünlük hazır yemeklerle idare etmeliydi. Sızlanarak uyanmış, ramen yemiş, ilaçlarını içmişti. Bugün o kadar doluydum ki düşününce bile kusasım geliyordu. O yüzden düşünmeden Baekhyun'u evine bırkamış ve olabileceği en hızlı şekilde hazırlanmasını istemiştim. Bu sürede Jongdae'yi erkek kardeşiyle yaşadığı evinden almış, ardından İseul'u de evinden almış ve benimle birlikte düğüm salonuna getirmiştim. Kuaförleri Jongdae'nin kardeşinin getireceğinden emin olduktan sonra kafamdaki listeye üç tik attım. Baekhyun'un uyanık olduğundan emindim, gelin ve damadın güvende olduğundan emindim ve kuaförlerin geleceğinden emindim. Yavaş yavaş yakın arkadaş çevremiz toplanmış ve bana yardım etmeye başlamışlardı.