twenty four; make plans and watch how god ruin them

544 59 52
                                    

10k oldugumuz icin cok duygulanip erkenden geldm 😭😭 cok tsk ederim nice 10klere diyelmmm 💓💞💝 sole bi goz gezdirdim hata yok gibi ama varsa da ozr dilerm napim yani hehfheneuehrh. hadi ii okumalar yorum ve oy bekliyorm 😡

Evren üzerine düşmüş en aptal insan organizması bendim. Yirmi yedi yaşıma kadar tam aksini düşünmüştüm ama yirmi yedime girmeme dört ay kalmışken apar topar döndüğüm kendi evimin bahçesinde dünyanın en aptal insanı olduğuma ikna olmuştum. Ben aptaldım, ben dünyanın en aptal insanıydım. Aşkından Mecnun olduğum adamın tam olarak ne iş yaptığını bilmeden hapları öylece bırakmıştım. Ben aptaldım, nasıl kendine bu kadar güvendiğini, kimseden neden korkmadığını hiç düşünmemiştim. O iğrenç kumarhanenin içinde gördüğüm yüzler her şeyi açıklamıştı bana. Muhtemelen öyle büyük isimler elinde kuklaydı ki her şeyi hallediyordu. Hiçbir şeyden korkmuyor, her daim kendini güvence altına alıyordu. Bana şimdiye kadar kaç yalan söylemişti kim bilir. Gurur duyduğu kuklası bendim belki de. Hep içinde olmaktan korktuğum o iğrenç hayatın merkezine kurulmuş bir de bu ağaca yeni bir meyve vermek için gönüllü bir şekilde korunaksız onun olmuştum. Kendi evime dönüşümün üçüncü gününde ağlamaktan harap olmuş bir şekilde, elimi karnımdan bir an bile çekmeden düşünüyordum.

Bahçe kapısında oturmuş, sırtımı kapıya yaslamıştım. Belli bir aralıkla, beş saniye de bir, başımı arkamdaki kapının kenarına vuruyordum. Sehun ile tanıştığımızdan beri binlerce aptal hareketim olmuştu, o kadar çok şeyi yanlış yapmıştım ki defalarca kez kendime sinirli uyumuştum. Bu defa yaptığım aptallık şüphesiz en büyüğüydü, sinirli uyumayı geç uyuyamamıştım bile. Aşıktım, hiçbir kusurunu görmeyecek kadar aptaldım. Bu paranın kaynağı ne, nasıl bu kadar güçlü, her gittiğimiz yerde insanlar niye beli kırılana kadar önümüzde eğiliyor hiç düşünmemiştim. Ben ondan hiç ama hiç şüphelenmemiştim. Tamamen sevgisinden emindim ama sevgiden başka şeyler olduğunu da hiç düşünmemiştim. Ben Sehun'un elini tuttuktan sonra düşünmeyi bırakmıştım. Sevgisi gözümü kör etmişti. 

Yaptığım planlar, kurduğum hayaller elimde hayat ipinde tek kalmıştım. Ah bir de daha kaç haftalık olduğunu bile bilmediğim bebeğim vardı yanımda. Sehun'un ve çocuklarımızın beni uyandırmak için koştur koştur geldiği o hayal de dahil her şeyin toz olup uçuşunu izlemiştim. Belki de hep yanılmıştım, doğru kişi o değildi. Belki de hiç mutlu olmamam gerekiyordu. Bunlar benim için büyük hayallerdi. Bir aileye sahip olmak, birini sevmek, mutlu olmak... Bunlar bana fazlaydı. İyi bir ev, iyi bir hayat, lüks partiler, sevilmek gibi şeyler benim için değildi. Çürümüş fareli evler, mutluluktan uzak tek başına bir hayattı belki bana layık olan. Zeytinyağı üste çıkardı, su altta kalırdı. Karıştırırdın, ikisi eşit olurdu ama yine su altta yerini bulurdu. Bazı şeylerin yeri alttı, onu üste alamazdın. Bana hiç ait olmamış ve muhtemelen de olmayacak bir hayata ait gibi davranmıştım. Hiç olamayacağım o kişi gibi davranmıştım, koşulsuz şartsız sevilmek istemiştim. Tekrar yüzüme vurulmuştu kim olduğum, ne olduğum. Hiç unutamayacak gibiydim artık.

Tekrar üç gece öncesini düşünmeye koyuldum, sonunda bir şeyleri düşünebiliyordum. Arabada şehre dönerken, ilk yaptığım şey Jongdae'yi arayıp Sehun'un evinden eşyalarımı toplamasını istemek oldu. Ağlayarak aramam onları korkutmuştu. Eve geldiğimde hepsi buradaydı, bayılmak üzere gelene kadar ağlamıştım. Jongdae ve Baekhyun delirecek gibi olmuştu, özellikle Baekhyun sevgilisinin de kumarhanede olduğunu duyunca Jongdae'nin onu tutmasını gerektirecek kadar kontrolden çıkmıştı. Yeni yeni kullanmayı hatırladığım körelmiş düşünme özelliğim o an çalıştı yeniden. Junmyeon ve Chanyeol oradaydı. İkisinin de kardeşi şimdi karşımdaydı. İseul'ün kucağında uyuyan bebeği izliyordu ikisi de.

fly me to the moon | sekaiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang