fly me to the moon | sekai

seventeen; love (m)ade me crazy

hbd exol cnm. normalde yarın ficin birinci yılı olduğu için bölüm o zaman gelecekti ancak hazır elimdeyken ve bugün de dogum gunumuzken atmak istedim. aslında kahvalti bu bolumde olacaktı ama o zaman haddinden fazla uzun olacagi icin ikiye bolmeye karar verdim. diger kisim enn kisa surede gelir. bolum cok uzun duzenleyemedim elim bosalinca bakicam yine de.

lutfen oy vermeyi unutmayın ben zaten yillardir kafamda cesitli kurgularla yasiyorum siz okuyosunuz diye saatlerimi verip guzel bir sey ortaya cikarmak icin ugrasiyorum. ama minimum yuz elli kisinin okudugu bolumu maksimum elli kisi oylayinca cok uzuluyorum. ve unutmayin ki ben uzulursem siz de uzulursunuz. sizi seviyorum iyi okumalar 💕💝💝💕💕💞💞💖💓💗💗

Oh Sehun hayatıma girdiği ilk günden beri sürekli olarak bana bir şeylerin en iyisi olduğunu kanıtlamıştı. Yemek yapmaktan öpüşmeye, espiri yapmaktan masaj yapmaya... Her şeyin en iyisi olmaya ant içmiş gibiydi. Ondan önce toplam sekiz kişiyle cinsel ilişkim olmuştu, ki birisi uzun sayılabilecek bir ilişkiydi. Geri kalan yediden ikisi fiyasko olarak geçen tek gecelik ilişkilerdi. Bu yüzden, onun aksine, seks uzmanı falan sayılmazdım. Sehun'un hayatına şimdiye kadar kaç kişi girmişti sormaya korkuyordum. Yine de beni en az üçe katlayacağını biliyordum. O yüzden şu an kapının pervazına dayanıp deliler gibi haz alarak öpüştüğümüz bu anın birçok emekçisi olduğunu bilmek kısa bir süreliğine de olsa midemi ağzıma getirmişti.

"Yine ne düşünüyorsun Jongin?" bıkkınlıkla az önce dişleri arasında ezdiği dudaklarımı bıraktı. "Seni düşünüyorum." kendini beğenmiş gülümsemesi suratındaki yerini aldı. "Bu kadar iyi olabilmek için yatağından kaç kişinin geçtiğini düşünüyorum." ve gülümseme anında yerle bir oldu. Beni yasladığı yerden çekip hafifçe kucağında zıplattı. "Öncelikle senden önceki kimse bu eve girmedi." burnunu boynuma sürttüğünde istemsizce boynumu geriye yatırdım. "Ve tanrı aşkına Jongin, sen beni ne sanıyorsun önüme gelenle yattığımı mı?" dediğinde beklemeden başımı salladım, tam olarak öyle sanıyordum. "Kaç kişiyle öpüştüm bilmiyorum, ama birlikte olduğum kişi düşündüğün kadar fazla değil. Şimdi çeneni kapatırsan işimize devam edelim."

Beni kucağından yatağa kelimenin tam anlamıyla attığında dirseklerimle kendimi tutup başımın yatağa düşmesini engelledim. Az önce beline doladığım bacaklarım halen iki yana açık dururken o da yatağa çıkıp iki bacağımın arasına girdi. "Bana emir verme." dedim gelirken birkaç düğmesini daha açtığım gömleğine uzanırken. "Gömleğimi çıkar Jongin." zaten yapmak üzere olduğum bir şey olduğu için bunu emirden saymadım ve son iki düğmeyi de açıp gömleği omuzlarından sıyırıp koca odanın bir köşesine attım. Dizlerimin üstünde ayaklanıp tıpkı onun gibi durdum. Aşağıdaki kavgayı buraya taşımanın vaktiydi. "Sevişecek miyiz seks mi yapacağız?" tişörtümü eteklerinden kaldırıp çıkardığında elinden alıp onu da başka bir köşeye attım. "Kavga edeceğiz." kollarımı boynuna sardım ve az öncekinden daha da büyük bir hırs ve istekle dudaklarına kapandım. Sıcak ıslak dili damağımda gezmeye başladı, bunu yapmayı fazlasıyla seviyordu. Elleri kalçalarımı sıkıştırıp bırakıyor aynı zamanda son kuvvetiyle sertliğini sertliğime bastırıyordu. Anlık boşluğundan faydalanıp yatağa yatmasını sağladıktan sonra seri hareketlerle ve tüm ağırlığımı vererek şimdiden çelik gibi olan erkekliğinin üstüne oturdum.