twenty five; someone wrote this song before

541 62 60
                                    

ya valla bolum bi garip oldu sevdim diyemem ama sevmedim de diyemem. boyle gecis bolumu gibi oldu ama gecis bolumı gibi olmadi da. cok da bi sey anlamadim acikcasi nejtnejrmusjejd. finallerim kapıda oldugu icin bi surelik son bolum de olabilir olmaya da bilir, yazicam diyince yazamiom yazmicam diyince yaziom o yuzden akisina birakcam. kontrol ettim hata goremedim yoktur inssssss. neyssssseee size ii okumalar oy ve yorum 🤲 sizi seviom optum 💝💗💓💗💓💗💓💗💓💗💓💗

Hayatım boyunca tek kalmış birisi olarak tekliğe oldukça alışkın olduğumu düşünmüştüm. Alışkın olmalıydım, sadece son beş aylık dilimde tek değildim ve bu kadar kısa bir sürede yalnızlığı unutmamış olmalıydım. Ancak çoktan unutmuştum. Tek başıma uyuyamıyor, yemek yiyemiyor, normal hayat düzenime bir türlü dönemiyordum. Sehun'a ihtiyacım vardı. Uyurken sıcak, geniş göğsüne sokulmaya, kollarının belimi sarmasına, uykuya dalana kadar saçlarıma ara ara öpücükler bırakmasına ihtiyacım vardı. Uyanırken bana seslenmesine, kahvaltı yaparken ağzıma bir şeyler tıkıştırmasına, her akşam ne yemek istersin diye sormasına, ben yemek yerken gülümseyerek beni izlemesine, gününün nasıl geçtiğini anlatmasına ihtiyacım vardı. Yanımda olmasına, Sehun'a deli gibi ihtiyacım vardı.

Hamilelik çok ama çok zordu. Öğrenmemin üzerinden iki hafta geçmişti, Jaebum hamileliğimin bu kadar zor geçmesine şok oluyordu. İki haftadır vücuduma nerdeyse hiçbir şey girmemişti. Bu kadar zor bir dönemden geçerken benim için başka bir şeyin kolay olması zaten imkansızdı. Karın ağrılarım korkunç seviyedeydi. O kadar kötüydü ki bir kere Baekhyun iki kere de Jongdae ile apar topar Jaebum'un kliniğine gitmiştik, bebeğime bir şey oluyor sanmıştım. Şükür ki bir şey yoktu ancak Jaebum ağrılarımın bir tık bile artarsa saat kaç olursa olsun aramamı söylemişti. Mide bulantısı ve kusma ise bambaşka bir seviyedeydi, uyanır uyanmaz kusmaya başlıyordum ve günün geri kalanında da mideme bir şey girer girmez kusmaya devam ediyordum. Bebek dokuzuncu haftasına girmek üzereydi, ilk trimester genellikle zorlu geçiyormuş ancak yine Jaebum'un söylediğine göre yedi yıllık meslek hayatında hiç bu kadar zor geçen bir ilk trimester dönemi görmemiş. Korkunç günler yaşıyordum. Bu günleri hiç böyle hayal etmemiştim, kustuktan sonra tek başıma bir köşeye çökeceğimü, ciğerim çıkana kadar ağlayacağımı hiç düşünmemiştim. Gün boyu hiçbir şey yemeden, yemek yemeyi düşünmenin bile midemi bulandıracağını, sadece hamilelik ile alakalı kitaplar okuyacağımı hiç düşünmemiştim.

Yüklerimi paylaşırız sanmıştım. Kusarken sırtımı patpatlayan sıcak elleri yanımda olur sanıyordum. Bu da bebek için iyi oluyormuş diye yeni yeni tarifler dener diye düşünmüştüm. Karnım her ağrıdığında sıcak elleriyle ısıtır, bebeğimize anneni zorlama başlıklı konuşmalar yapar diye düşünmüştüm. Her sabah işe gitmeden ve eve döner dönmez mutlaka öperdi dudaklarımdan. Dudaklarımın yanı sıra bir de karnımı öper diye düşünmüştüm. Bana her gün onunla olan hayallerini anlatsın istemiştim. Şimdi ise elde vardı sıfır. Uyumak için yanımda olduğunu hayal ediyordum, her sabah boğazımdan kan tadı yükselene kadar kusuyor, gün boyu hiçbir şey yiyemiyor, karnımın ağrısından ağlayarak geziyordum.

Hamileliğim bu kadar zor ve riskli olunca yanımda olacak birine ihtiyaç duymuştum. Jongdae ve İseul'ün arası hala felaket durumda olsa bile geceleri karısının nefesini duymaya ihtiyacı vardı ve artı olarak onun da bir bebeği vardı. Baekhyun ise yeni bir araya gelebildiği sevgilisiyle kumarhaneyi öğrendiği an uzaklaşmıştı, tepkileri benim kadar sert değildi ancak yine de aralarında bariz bir soğukluk vardı işte. İseul iki kere eve gelmişti ancak ikisinde de kapıyı açmamıştım. Chaeyoung böyle durumlarda yanımda kalmaya en uygun olan kişi olurdu ancak onun da aramalarına ya da kapımı çalmalarına cevap vermiyordum. Hiçbirinden böyle bir şey isteyemeyeceğim ortadaydı, ayrıca bugün okula geri dönüyordum ve tüm gün boyunca okulda olup oyalanacaktım. Gündüzleri çok yorulunca belki geceleri Sehun olmadan uyuyabilirdim, tek ümidim buydu artık.

fly me to the moon | sekaiWhere stories live. Discover now