twenty eight; war is over

674 70 76
                                    

mrblar minik kuslarimmm. elimde bolum oldugu icin atiom hemennn bu hafta ici chanbaek ficine de aticam soz veriyorumm. bu bolum bekledigimiz o bolum, ficin ilk bes bolumu varken son cumleyi sudeye solemistim aglamistik birlikte 😭😭. oy ve yorum bekliorm tabi ki 🤨🧐. sizi seviom optummm.

Ben küçükken annemin patronu çiçeklere olan ilgimi fark etmiş ve bana çiçekler, onların dilleri ve hikayeleriyle alakalı bir kitap hediye etmişti. Belki de yüzlerce kez baştan okumuştum o kitabı, hâlâ da okuyordum. Çiçekler inanılmazdı. Hepsinin kendine ait destansı bir öyküsü vardı. Eski zamanlarda insanların iletişim için çiçekleri kullanması çok efsanevi geliyordu bana. Mesela kızların aşık oldukları gence üstünde gül işlenmiş bez vermeleri beni çok etkiliyordu. Zarifti. İnce düşünce ve genel kültür gerektiriyordu. Kitabı elimde defalarca kez gören Sehun'da etkilenmiş ve okumuş, üstüne bana unutma beni çiçekleri göndermiş ve hatta menekşe örneklemesi yapmıştı. Menekşe çok uzun zamandır aşkı temsil ediyordu ve benim için bunları öğrenip bu şekilde konuşması beni bu süreçte göndermeyi tercih edeceği herhangi bir pahalı hediyeden çok daha fazla memnun etmişti.

Aşıktım, aklımın ve kalbimin alamayacağı kadar aşıktım. Asla affetmeyeceğimi düşündüğüm bir şeyi bile affedecek kadar aşıktım ve bu bana çok ağır geliyordu. Babamı öldürüp hayatımı elimden alan adamın oğluna aşıktım, oğlu bunu bilmesine rağmen benden aylarca saklamıştı ve ben bu adamı affetmek için gün sayıyordum. Aralığın üçüydü, bir ay iki gün kalmıştı. Bir ay iki gün sonra her şeyi halledemezse İngiltere'deki okula kabul maili gönderecektim ve gitmeden de ona hamile olduğumu söyleyecektim. Bu ihtimali sadece bir kere düşünmüştüm, hamile olduğumu nasıl söylerim bilmiyordum bile. Ama asıl olmasını istediğim şey olunca da nasıl söylerim, bilmiyordum. Akışına bırakmaya karar vermiştim çünkü tanrı benim planlarımla paralel ilerlemiyordu, ne plan yapsam boşaydı. Bebek planı yaparken düşündüğüm ve şu anda da olan tek şey şimdilerde on altı haftalık olmuş bebeğimdi.

Sabah Jaebum'un yanına, randevuya gitmiştim. Bu tek başıma ilk gidişimdi, normalde Jisoo'da benimle birlikte geliyordu ancak bugünkü randevuda cinsiyetini öğreneceğimizi bildiğim için tek başıma gitmeyi tercih etmiştim, randevudn sonra da birlikte yemeğe gitmiştik zaten. Jaebum ve benden sonra cinsiyeti ilk bilecek kişi Sehun olsun istemiştim, bari bunu duyan ilk kişi olmalıydı. Odamın köşesinde ağlayarak telefonda konuşmamız üç gün önceydi, kendimi toplamış ve açıkçası ona daha çok güvenmeye başlamıştım. Bu yüzden Jongdae ve Baekhyun cinsiyeti sormak için aradığında cevap vermemiştim. Takside yüzümde aptal bir sırıtmayla döndüm eve. Araba kullanmıyordum artık, karnımdaki minik canavarın ne zaman beni iki büklüm bırakacağı kesin olmadığından bu hem bizim hem de başkaları için tehlikeliydi. Taksiden tepedeki parkta inip evimin yolunda, elim karnımda ilerlerken gözüme bir kedi çarptı. Karnı oldukça şişti, muhtemelen hamileydi. Zorlanıyor gibi görünüyordu, bu yüzden bugün izin günü olan Kyungsoo'yu çağırdım ve onu beklerken de evdeki mamalardan ona biraz verdim. Yüzünde ve vücudunun başka yerinde yaralar vardı. Muhtemelen başka kedilerle kavga etmişti.

"Seninde mi bebeğin olacak?" o mamasını yerken hafif hafif başını okşuyordum. "Benim de olacak." birinin duymasından korkar gibi fısıldadım. "Şimdi seni veterinere götüreceğim ve hem senin hem de bebeklerinin iyi olduğundan emin olacağım." maması bittikten sonra önüme yatıp 'Göbeğimi sev köle!' der gibi yüzüme bakıp miyavladı. "Ah, sizi mi sevmemi istiyorsunuz hanımefendi? Büyük bir onurla bunu yapacağım." ben göbeğini sevdikçe önümde mayıştı. Okşanmaktan sıkıldığında yattığı yerden kalkıp kucağıma yattı, Kyungsoo geldiğinde arabada ve hatta veterinerde bile çok ama çok uslu durdu. Veteriner ultrason ile bebeklerine bakarken şaşkın şaşkın baktı etrafa. Tahmin ettiğim gibi başka kedilerden aldığı yaralar enfeksiyon kapmıştı ama şükür ki bebekleri iyi durumdaydı. Henüz bir yaşındaydı veterinere göre ve karnında tam üç yavru vardı. Serum, aşılar ve antibiyotikten sonra veteriner gidebileceğimizi söyledi. Kısa bir süre içinde tekrar kontrol edilmeliydi.

fly me to the moon | sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin