Bölüm 6

328 28 9
                                    


Keiji tüm hafta sonunu yatakta arkadaşının bakımı ile geçirmişti. Hayatında hiç bu kadar şımartıldığını ve ilgilenildiğini hatırlamıyordu. Öyle duygulanmıştı ki. Çok yabancı olduğu şeylerdi bunlar. Öyle içten bir ilgiyle yapıyordu ki, samimiyetine inanıyor neredeyse güveniyordu ona.

Pazartesi sabahı derse gitmeden önce üzerini sıkıca giyinmesini tembih etmiş, bütün ilaçlarını çantasına koymuştu. Belki ona anlatabilirdi olanları bir gün, cesaretini toplayabilir ona güvenmeyi deneyebilirdi.

Eski en iyi arkadaşı Kentaro'nun bakışlarını hissetti üzerinde. Ama dönüp ona bakmadı. Bitmişti arkadaşlıkları Kenjiro gittikten sonra, onu rezil ettikten sonra. Ailesinin yokluğunda onlara tutunmuştu ama yaşadıkları korkunçtu. Acaba Bokuto ile de aynısı mı olacak diye geçirdi aklından. Cesaret edemezdi, tekrar birine güvenip yine ihanete uğrayamazdı. Kalbi çarpmaya başladı. Gerilmeye başlamıştı. Derin bir nefes aldı. Bokuto'nun ona sevgi dolu bakışlarını fark edince rahatladı.

"İyisin değil mi?" dedi Bokuto usulca.

"İyiyim." gülümsedi hafifçe.

Matematik dersinden ikisi de nefret ediyordu. Ödevleri duyunca canları iyice sıkılmıştı.

"Yardım edersin değil mi?" diye fısıldadı Bokuto.

"Tabii."

"Sen bir meleksin biliyor musun?"

"Değilim." gözlerini devirdi.

Kentaro birkaç arkadaşıyla beraber yanlarına geldi o sırada.

"Müdür bey senden özür dilememi istedi." dedi. Sonra pis pis güldü "Hırsızlık yaptığın için."

"Ben hırsızlık yapmadım."

"Görünen öyle değildi."

"Onu çantama sen koydun pislik."

"Öyle mi? Kanıtlasana."

Bokuto bu aptalca konuşmadan bıkmıştı "Ben koydum çantasına sonra da unuttum Kentaro hadi git şimdi başkasının midesini bulandır." dedi.

"Hmm demek böyle yırttınız. Aferin size." Sevimsizce güldü.

Bokuto arkadaşına döndü "Hadi yemeğe gidelim."

"Tamam" gülümsedi ona. Çantasını alıp çıktı. Bokuto ile bu ihtimali konuşmuşlardı. Bir başkasının eşyasını koyup aynı iftirayı atsa bu kadar kolay kurtulamazdı. İkisi de çantalarını alıp dolaplarına kaldırdılar. Yemekten döndüklerinde ikisinin sırasında da ağza alınmayacak küfürler yazıyordu. Bir hocaya söylemenin anlamı yoktu, o yüzden Keiji sessizce temizledi Bokuto'nun yardımıyla. Tekrar ders başladığında her şey normale dönmüştü sınıfta.

Akşam ödevlerinin başına oturdular beraber. Bokuto ikisine de çay yapıp gelmişti. Keiji teşekkür edip aldı bardağı. Bir an parmakları dokununca ürperdiğini hissetti. Saçmalama dedi kendi kendine. Bokuto oda arkadaşıydı, hastayken sarılıp durmuştu ona defalarca üzerini değiştirmişti. Şimdi nereden çıktı bu etkilenme dedi kendi kendine. Zaten o sana bakmaz dedi içinden.

"—iij Keij heey!"

"hmm?"

"Daldın ne oldu?"

"Bir şey yok."

"Yoruldun değil mi? Bana anlatmak çok mu zor matematiği?"

"Yoo değil."

"Sınavlar bittikten sonra kış tatili geliyor." dedi içini çekerek.

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now