Bölüm 19

204 14 4
                                    


Final dönemi gelip çatmıştı. İlk dönemden de önemli olurdu bu süreç, çünkü notları yıllık olarak değerlendirilirdi. Keiji stresli değildi sınavlarla ilgili. Başarılı olurdu genelde. Ayrıca hesap vermek zorunda olduğu kimse yoktu. Bursunu kaybedecek kadar düşük bir not alma ihtimali zaten olmazdı.

Ama sevgilisi çok gergindi. Uykuya dalmakta zorlanıyor, her zamankinden az yiyordu. Babasının notlarını önemseyeceğini sanmıyordu o yüzden neden gerildiğini de anlamamıştı. Sınavlardan önceki gece sevgilisi kollarında dönüp duruyordu, uyuyamamıştı.

"Bo?"

"Uyutmadım seni değil mi? Gidiyim mi yanından?"

"Hayır bebeğim gitme. Neden bu kadar gerildin? Anlat bana." yavaşça saçlarını okşuyordu.

"Sınavlardan işte."

"Ama bebeğim önemsemez ki baban."

"Başarı ortalamasının altında kalırsam atılabilirim diye korkuyorum."

"Hayır hayır, kalmazsın. Ayrıca hemen atılmazsın da bebeğim"

"Ama herkes çok başarılı."

"Sen de onlar kadar, en az onlar kadar iyisin ama."

"Hayır ben bazen heyecanlıyken saçmalarım. Yani beynim durur."

Keiji hafifçe güldü "Tatlım abartmıyor musun biraz?"

"Hayır ciddiyim. Gerildiğimde bazen adımı bile unuturum. Kafam çalışmayı durdurur yani."

"Bak canım o zaman nasıl sakin kalacağını düşüneceğiz tamam mı?"

"Ama o hale geldiğimde düzeltemiyorum ki."

"Gelmemen için bir şeyler düşüneceğiz. Bak tatlım, çok çalıştık değil mi? Düzenli çalıştık. Bak bu okulda başarısız olma riskini göze alamayacak tek kişi var, o da benim."

"Öyle deme" dedi Bokuto küçük bir sesle.

"Gerçek bu, başarısız olursam okuldan atılırım. 18 yaşına gelene kadar sosyal hizmetlerin korkunç yerlerinde kalırım. Lise mezunu bile olamayıp iğrenç bir hayat yaşarım" hafifçe güldü. "Yani böyle bir şeyi göze alamam ve sen bunu göze alamayacak kişiyle çalıştın."

"Evet."

"Yani bebeğim başarısız olma ihtimalin yok."

"Ama gerilirsem."

"Gerilmek için sebebin yok ki işte. Başarısız olmaktan korkup gerilebilirsin. Ama başarısız olma ihtimalin sıfır. Bu yüzden sakin kalacaksın. Gerildiğini hissedersen de bu söylediklerimi düşüneceksin. Başarısız olmak için hiçbir nedenin yok bebeğim. Güveniyorum ben sana. Harikasın biliyorum."

"Teşekkür ederim."

"Teşekkür edecek bir şey yok." yavaş yavaş saçlarını okşuyordu. "Senin başaramayacağın bir şey yok bebeğim." boynunu öptü. "Hadi kapat gözlerini."

"Sen uyuyabilirsin değil mi?"

"Çok uykum var" güldü hafifçe.

"Tatlı sevgilim seni seviyorum. İyi uykular"

"İyi uykular Bo" başını sevgilisinin göğsüne sakladı. Dakikalar içinde uyumuştu bile.


Bokuto'nun ertesi gün rahat görünmesi Keiji'nin içini rahatlatmıştı. Sınavdan önce ona göz kırpıp hafifçe gülümsedi. Hemen keyfi yerine gelince sevinmişti o da. Ama içini kemiren diğer duygu beraber geçirecekleri son üç haftanın başlamış olmasıydı. Babasıyla bir kere daha konuşmuş, eve gelmeyeceğine yemin etmişti ama yine de kabul ettirememişti. Ama Keiji ona diğer öykü defterini vereceğine söz vermişti. Her gün konuşacaklardı. Yüzme antrenmanlarını geliştirmişlerdi ikisi de. Beden eğitimi hocaları da yüzücüydü, onların çalışmasına yardım ediyordu. Keiji'ye bir antrenman programı yazacaktı. Ona gelişimin skorlarını yazabilirdi. Odalarını düzenleyebilirdi. Ayrıca Bokuto ona bir sürü kitap alacaktı. Kütüphanede olmayan ama okumak istediği. Kabul edeceğine söz vermişti. Sadece Bokuto'yu mutlu edebilmekti amacı. Çünkü çok özleyecek olması bir yana, Bokuto aynı zamanda o yurtdışına lüks bir okula eğitime giderken sevgilisinin burada tek başına kalmaya katlanamıyordu. Keiji'nin bununla bir sorunu yoktu onun imkanları bu kadardı ve onun için sorun değildi. Ama sevgilisi gerçekten üzülüyordu.

Heaven in Your ArmsWhere stories live. Discover now