Part 2- Bölüm 1

235 12 12
                                    


Merhaba! Hihhii yeni parta başlıyoruz! Kitabın kapağını değiştirmeyeceğim için buraya bir BokuAkaTsukki görseli bırakıyorum :)) 

Birkaç bölümde İngilizce olduğunu belirttiğim konuşmalar yer alacak. Bunları altı çizili olarak yazdım. İngilizce yazıp alta çeviri yazmanın okuma konforunu etkileyeceğini düşünüyorum. Yine de garip görünüyorsa belirtin lütfen. 



İlk gün her zaman olduğu gibi telaşlı başlamıştı. Sınıfa gidip ön sıradaki yerlerine oturmuşları Keiji ve Bokuto. Sınıflarındaki sevimsiz kişilerin yorumlarını onları pek de dikkate almadan dinlemiş gülüp geçmişlerdi. Aslında gülüp geçilecek şeyler değildi. Keiji'yi aşağılamaya çalışmışlar yaz boyu burada ne yaptığıyla ilgili sevimsiz yorumlar yapmışlardı. Bokuto'nun kendini zor tuttuğu belliydi ama umursamaz gibi görünmeyi başarmışlardı belli ki. Bir süre sonra sıkılıp susmuşlardı.

Sınıf öğretmenleri yanında müdür ve sarışın bir çocukla girdi sınıfa.

"Bo bak o dediğim çocuk gelmiş buraya." dedi sevgilisine sessizce.

Bokuto gözlerini kısıp baktı ona.

"Arkadaşınız bu yıl bu sınıfta okuyacak. İsmi Kei Tsukishima"

"Hoş geldin diyin" dedi sınıf öğretmenleri. Geçen sene gibi diye geçirdi Keiji aklından.

"Hoş geldin" dedi herkes yine gönülsüzce, çocuk bir şey söylemedi. Başı yerde değildi ama çok da belirli olmayan bir noktaya bakıyor gibiydi.

"Kei Amerika'dan iki ay önce geldi, dilimizi çok az konuşabiliyor ne yazık ki." dedi müdür, sonra gözü Bokuto ve Keiji'ye takıldı.

"Buldum Kei gel seni şuraya bir sıra çekip yerleştirelim." dedi Bokuto ve Keiji'nin önündeki boşluğu göstererek. "Bokuto yakın zamanda İngiltere'den döndü. Dil konusunda alışana kadar o sana yardımcı olacak." bunların hepsini İngilizce anlatıyordu. "Bokuto Keiji, lütfen arkadaşınızla ilgilenin, size güveniyorum."

"Tabii ki efendim." dedi Bokuto.

Birisi arkada öksürerek bir şeyler mırıldandı 'şiddet eğilimli' diye bir sözcük mırıldanmıştı ama birkaç kıkırdama dışında hiçbir şey duyulmadı.

Görevliler boş bir sıra getirince çocuk asık suratla oraya oturdu. Gözlükleri vardı, boyu gerçekten de uzundu. Eğitim dili tüm derslerde İngilizce olduğu için eğitimine bir engel olmayacaktı ama muhtemelen sosyal hayatta dili öğrenene kadar sorun yaşayacaktı.

Müdür çıktıktan sonra sınıf öğretmeni dönem açılışıyla ilgili gerekli bilgileri aktardı, sorulara cevap verdi. Ders programlarını dağıttı. Sabah derslerinden sonra yemeğe gitmek üzere kalktılar. Keiji Bokuto'yu durdurdu.

"Bekle, şu çocuğu da çağıralım. Yalnız kalmasın." dedi.

Bokuto'nun suratı asılmıştı biraz "Okuldaki ilk günümde beni başından atmak için çabalamıştın."

"Tatlım." İçini çekti. "Sana zarar gelmemesi içindi o."

"Ona da gelemez mi?"

"Bak pek konuşkan ve normal görünmüyor. Şimdi Kentaro onu yeni alay konusu falan yapabilir. En azından biz yanında olursak daha kolay atlatır. Hem müdür sana ilgilenmeni söyledi." onlar aralarında konuşurken farkında bile olmadan çocuk kalkıp gitmişti.

"Gitmiş bak sandığından daha sosyal." dedi Bokuto.

Resmen kıskanmıştı, Keiji gözlerini devirip baktı ona "Off Bo, gel bi bakalım. Yemekhaneyi bilmiyordur bile."

Heaven in Your ArmsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin